Gazze’de Açlık ve Yetersiz Beslenme Alarm Verici Bir Boyuta Ulaşıyor
Gazze’de açlık ve yetersiz beslenme alarm verici seviyeye ulaştı. Duruma dikkat çekmek ve destek olmak için detaylar burada.
İsrail’in sınır kapılarını sistematik biçimde kapatması ve hava, kara, deniz bütün sınırların kontrol altına alınmasıyla birlikte, Gazze Şeridi’nde ciddi bir insani kriz büyümekte. Özellikle aç bırakma politikası ve sağlık sisteminin ciddi anlamda çöküşü, binlerce çocuk ve bebek başta olmak üzere yaşam mücadelesi veren birçok bireyin hayatını tehdit ediyor.
Son olarak, 5 aylık Ammar Amara’nın öyküsü, bu trajedinin ne kadar yıkıcı ve geniş kapsamlı olduğunun acı bir göstergesi. Gazze’nin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi’nden göç ederek sahil kenarında kurdukları alçak dikenli çadırda yaşam mücadelesi veren Amara ailesinin en küçük üyeleri, savaşın ve abluka altında yapılan kıtlık politikasının çocuklar üzerindeki korkunç etkilerini gözler önüne seriyor.
Anne ve Ailenin Çaresizliği
Anne Emira Amara’nın anlatımına göre, Ammar bebek, doğduğunda sağlıklı görünüyordu ancak kısa sürede üzücü bir fark ortaya çıktı. Özellikle de 4. aydan itibaren, onun zayıflaması ve halsizliği ailesini derinden üzüyor. Çadır ortamında yaşamanın ve sağlık hizmetlerine ulaşımın aksamasının, bu minik bedenin hızla erimesine neden olduğu açıkça görülüyor.
Anne Emira, oğlunun sürekli serum ve suyla beslendiğine dikkat çekerek, “Ammar ve diğer çocuklarım aslında ölümün kıyısında yaşıyorlar,” dedi. Bu trajediyi anlatırken, ailesinin her gün yaşadığı korku ve çaresizlik gözler önüne seriliyor. Her geçen saat onun hayatını tehdit eden hastalıklar artarken, doktorlar ve sağlık kurumları da yetersiz kalıyor.
Çocuklarda Yaşanan Yıkıcı Etkiler
Gazze’deki sağlık uzmanları tarafından yapılan açıklamalarda, şu ana kadar 96’sı çocuk olmak üzere toplam 197 kişinin yetersiz beslenme ve açlık nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi. Hastaneler, yetersiz beslenmenin ortak sonucu olan ciddi komplikasyonlarla dolup taşarken, özellikle kronik hastalıklar ve enfeksiyonlar hızla yayılıyor.
Ammar’ın durumu, ciddi bir sağlık sorunu olarak devam ederken, ailesi onun hayatta kalması için her türlü çabayı gösteriyor. Ancak, sınırların kapanması ve yardımın ulaşamaması, bu minik bedenin daha fazla gün saymasını imkânsız hale getiriyor.
Yardım Çığlığı ve Son Çare
Anne Emira, oğlunu yeniden hastaneye götürmek istiyor fakat durumun çok kritik olduğunu belirterek, “Her an ölümle burun burunayız,” diye fısıldıyor. Oğlunun yaşam mücadelesi devam ederken, dışarı çıkıp uygun tedaviyi alabilmesi için uluslararası toplumdan, yardım kuruluşlarından ve ilgili makamlardan acil destek talep ediyor.
Oğlunun yaşadığı dram sadece bir bireyin değil, tüm Gazze’nin ve benzer durumda olan çocukların ortak mücadelesi hâline geldi. Bu trajedinin daha fazla uzamaması, devletler ve sivil toplum kuruluşlarının acil müdahalesiyle mümkün olabilecek bir umudu taşıyor.