DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Et ve süt alerjisi yapan hastalık dünyaya yayılıyor

Et ve süt alerjisi hastalıkları dünya genelinde artıyor. Belirtiler ve korunma yöntemleri hakkında bilgi alın. Sağlıklı yaşam için önemli detaylar burada.

07.08.2025
A+
A-

Son yıllarda, dünya genelinde hızla yayılan ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde ciddi endişelere neden olan gizemli bir hastalık, alpha-gal sendromu olarak adlandırılıyor. Bu hastalık, et tüketimine ve bazı ürünlere karşı gelişen alerjik reaksiyonlar nedeniyle ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Uzmanlar, bu hastalığın yayılma hızını ve etkilerini yakından takip ediyor ve konu hakkında farkındalık oluşturmayı amaçlıyorlar.

Alpha-gal sendromu nedir? Bu sendrom, adını “galaktoz-alfa-1,3-galaktoz” adlı şeker molekülünden alıyor. Bu molekül, inek, domuz, tavşan ve geyik gibi memelilerin dokularında doğal olarak bulunurken, insanlar bu şekerle doğal olarak karşılaşmıyor. Fakat, bazı kenelerin salyası kana karıştığında, bağışıklık sistemi bu moleküle karşı aşırı tepki veriyor ve antikor üretmeye başlıyor. Bu süreç, daha sonra et veya süt ürünleri gibi alpha-gal içeren besinler tüketildiğinde, vücutta alerjik reaksiyonların tetiklenmesine neden oluyor. Uzmanlar, bu durumu genellikle “kırmızı et alerjisi” olarak tanımlasa da, alpha-gal sendromu yalnızca etle sınırlı değil; süt, peynir, jelatin, bazı ilaçlar (örneğin heparin) ve hatta kişisel bakım ürünleri bile bu alerjiyi tetikleyebiliyor.

Semptomlar ve zamanlaması Bu hastalığın belirtileri, keneyle temas ettikten sonra 1 ila 3 ay arasında ortaya çıkabiliyor. Et veya süt tüketimi sonrası 2 ila 6 saat arasında ortaya çıkan semptomlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Şiddetli kaşıntı ve cilt döküntüsü
  • Karın ağrısı, mide bulantısı, kusma ve ishal
  • Ağız, yüz veya boğazda şişlik
  • Hızlı kalp atışı ve düşük tansiyon
  • Anafilaktik şok (hayati tehlike arz eden ciddi reaksiyon)

Birçok doktor, bu belirtileri tanımakta güçlük yaşayabiliyor. 2022 yılında yapılan araştırmalar, ABD’deki doktorların %42’sinin alpha-gal sendromunu daha önce hiç duymadığını gösteriyor. Bu da hastalığın farkındalık seviyesinin artırılması gerektiğini ortaya koyuyor.

Kene Türleri ve Taşıdıkları Tehlike

En bilinen taşıyıcı, ABD’nin güneydoğusunda yaygın olan “lone star tick” (yalnız yıldız kenesi). Ancak araştırmalar, Avrupa ve diğer kıtalarda da farklı kene türlerinin bu hastalığı bulaştırabildiğini gösteriyor. Özellikle Siyah bacaklı geyik kenesi, hem alpha-gal alerjisine neden olabiliyor hem de Lyme hastalığı gibi diğer hastalıkları taşıyabiliyor. Bu keneler, genellikle doğa yürüyüşleri, kamp ve açık hava aktiviteleri sırasında kişiye temas edebiliyor. Keneyle temas sırasında, salyasında bulunan alpha-gal molekülleri kana karışıyor ve bağışıklık sistemi bu moleküle karşı aşırı tepki vermeye başlıyor.

Hastalığın Yayılma Nedenleri

Alpha-gal sendromunun yayılmasının temel sebepleri arasında, artan kene popülasyonları ve iklim değişikliği yer alıyor. Artan geyik ve diğer memeli hayvanların sayısı, kene yaşam alanlarını genişletiyor ve insanlarla karşılaşma olasılığını artırıyor. Notre Dame Üniversitesi’nden Parazitoloji Uzmanı Prof. Lee Rafuse Haines, konu hakkında şunları söylüyor: “Yıllar önce, bu alerjinin sadece ABD’nin güneydoğusuyla sınırlı olduğunu düşünüyorduk. Ancak günümüzde, altı kıtada farklı kene türlerinin bu hastalığı bulaştırdığını görüyoruz. Bu da, küresel ısınma ve ekolojik değişikliklerin, hastalığın yayılımını hızlandırdığını gösteriyor.”

Tedavi ve Önlemler

Alpha-gal sendromunun şu an için kesin bir tedavisi bulunmuyor. Ancak, hastalığın yönetimi ve semptomların hafifletilmesi için çeşitli önlemler alınabilir:

  • Hayvansal ürünlerden uzak durmak: Et, süt ve jelatin içeren tüm ürünleri tüketmekten kaçınılmalı.
  • Kene ısırıklarından korunmak: Uzun kollu giysiler giymek, vücudu sık sık kontrol etmek ve DEET içeren kene kovucular kullanmak önemli.
  • Yeniden ısırık riskine karşı dikkatli olmak: Evcil hayvanlarınızı da düzenli olarak kontrol etmek gerekiyor.
  • Şiddetli reaksiyonlara hazırlıklı olmak: Anafilaksi riski taşıyanlar, EpiPen taşımalı ve acil durum planı yapmalı.
  • Besin ve ürün etiketlerini dikkatle okumak: “Alpha-gal içerebilir” uyarılarına özen göstermek, hastalığın tetiklenmesini engeller.

Özellikle, bazı hastalarda bu alerjinin uzun süreli uzak durma ve tedavi sonrası zamanla azalabileceği düşünülüyor. Ancak, bilimsel araştırmalar halen devam ediyor ve hastalığın kesin tedavisinin geliştirilmesi bekleniyor.

Kimler Riski Altında?

Hastalığın gelişiminde, kene ısırığı ve bağışıklık sistemi tepkisi önemli faktörler. Ancak, özellikle hangi bireylerin alerji geliştirdiği konusunda henüz net bilgiler bulunmuyor. Kenenin salyasındaki maddeler mi, yoksa ısırma şekli mi hastalığı tetikliyor? Bazı kişilerde semptomlar ortaya çıkmazken, diğerlerinde hayati tehlike oluşturan reaksiyonlar gözlemlenebiliyor. Bu konudaki araştırmalar devam ederken, uzmanlar önümüzdeki 10 yıl içinde alpha-gal sendromunun önlenmesi, teşhisi ve tedavisi açısından önemli gelişmeler bekliyor. Bu nedenle, doğada aktif olan kişilerin, kenelere karşı dikkatli olması ve korunma önlemlerini uygulaması büyük önem taşıyor.

Özetle, alpha-gal sendromu, dünya genelinde artan kene popülasyonları ve iklim değişikliğiyle birlikte daha da yaygınlaşma riski taşıyor. Doğal yaşam alanlarında yürüyüş yaparken, kene ısırıklarını önlemek için uzun kollu kıyafetler giymek, kene kovucular kullanmak ve vücut kontrollerini düzenli yapmak hayati öneme sahip. Ayrıca, et veya süt ürünleri tüketimi sonrası gecikmiş alerjik reaksiyonlar yaşayanların, bir sağlık uzmanına danışmaları ve alpha-gal testi yaptırmaları öneriliyor. Bu sayede, hastalığın erken teşhisi ve yönetimi mümkün olabiliyor, ciddi sağlık sorunlarının önüne geçilebiliyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.