DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Enerji krizi, temiz enerji yatırımlarını artıracak

27.10.2022
A+
A-

Küresel enerji krizinin daha temiz bir gelecek için tarihi bir dönüm noktası olduğu belirtiliyor. Ülkelerin krize karşı cevap olarak temiz enerji yatırımlarının 2030’a kadar yüzde 50 artırarak yıllık 2 trilyon doların üzerine çıkaracağı öngörülüyor.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Dünya Enerji Görünümü 2022 (WEO) raporuna göre, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşla derinleşen küresel enerji krizi, kapsamlı ve uzun soluklu değişikliklere yol açıyor.

Küresel enerji krizinin yarattığı en büyük sarsıntılar doğalgaz, kömür ve elektrik piyasalarında hissedilirken, jeopolitik ve ekonomik kaygıların sürmesiyle enerji piyasaları kırılgan kalmaya devam ediyor.

WEO’da dünya çapında açıklanmış politikalara dayanan senaryoda, ülkelerin enerji krizine karşı aldığı önlemler temiz enerji yatırımlarının 2030’a kadar yüzde 50’den fazla artışla yıllık 2 trilyon doların üzerine çıkacağı öngörülüyor. Bu senaryoda, temiz enerji yatırımlarıyla piyasalar yeniden dengelenirken, nükleer enerjinin desteğiyle kömür talebindeki artışın geçici olması bekleniyor.

FOSİL YAKIT TALEBİ DÜŞÜŞ GÖSTERECEK

Temiz enerji yatırımlarının sonucu olarak 2025’te küresel emisyonların en yüksek noktasına ulaşacağı ve uluslararası enerji piyasalarının bu dönemde derin bir dönüşüm geçireceği öngörülüyor.

Bugünkü politikalarla ilk kez fosil yakıtlara talep pik yapacak, kömür kullanımı birkaç yıl içinde düşüşe geçecek, gaz talebi ise 2030 itibarıyla pilato seviyesine ulaşacak. Petrol talebinin ise elektrikli araç satışlarındaki artışla 2030’ların sonunda pilato seviyesine gelmesi bekleniyor. Böylece, fosil yakıt talebinin 2020’lerin ortasından 2050’ye kadar sürekli bir şekilde düşüş göstereceği öngörülüyor.

Buna rağmen mevcut politikalar senaryosunda fosil yakıtların küresel enerji portföyündeki payı şu anki yüzde 80 seviyesinden 2050’de yüzde 60’a iniyor. Küresel karbondioksit emisyonları ulaştığı 37 milyar ton seviyesinden 2050’de 32 milyar tona geriliyor.

Karbondioksit emisyonlarının bu seviyesi küresel sıcaklık artışının 2100’e kadar 2,5 dereceyi bulmasına yol açarken, bu artış, iklim değişikliğinin en yıkıcı etkilerinden kaçınmak için belirlenen hedeflere göre oldukça yüksek seviyede bulunuyor.

TEMİZ ENERJİDE 4 TRİLYON DOLAR YATIRIM GEREKLİ

Güneş, rüzgar, elektrikli araçlar ve batarya teknolojilerindeki bugünkü büyüme oranları aynı şekilde devam ettirilirse açıklanan politikalara dayalı senaryoya göre daha hızlı bir dönüşüm sağlanıyor.

Mevcut politikalar senaryosunda temiz enerji yatırımları 2030’da yıllık 2 trilyon doların üzerine çıkmasına rağmen “2050 Net Sıfır Emisyon” senaryosunda bu yatırımların söz konusu dönemde yıllık 4 trilyon dolara ulaşmasına ihtiyaç duyuluyor. Bu da yatırımların bugünkü seviyelerine göre yaklaşık üç kat artması anlamına geliyor.

RUSYA, ESKİSİ GİBİ FOSİL YAKIT İHRACATI YAPAMAYACAK

Dünyanın en büyük fosil yakıt ihracatçısı olan Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş sonrasında ülkenin fosil yakıt ihracatının 2021’deki seviyesine bir daha dönemeyeceği öngörülüyor.

Rusya’nın uluslararası enerji ticaretinde 2021’de yüzde 20 olan payının mevcut politikalar senaryosunda 2030’da yüzde 13’e düşmesi, ABD ve Orta Doğu’nun payının ise artması bekleniyor.

Doğalgaz tedarikindeki sıkışıklık nedeniyle kuzey yarımkürede bu kışın zor bir dönem olabileceği, 2023-2024 kışının ise çok daha zor geçebileceği öngörülüyor.

Öte yandan, uzun vadede Rusya’ya bağımlılığı azaltma çabaları kapsamında doğalgaz talebinde düşüş sağlanıyor. Küresel gaz talebindeki artış 2021-2030 döneminde yüzde 5’in altında kalıyor ve 2050’ye doğru yatay seyrediyor.

    Paylaş
Twitter Facebook Flipboard Linki Kopyala
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.