Ege Denizi’ndeki Deprem ve Uzmanların Değerlendirmeleri
Ege Denizi’ndeki depremi ve uzmanların değerlendirmelerini öğrenin. Güncel bilgiler ve uzman görüşleriyle deprem sonrası gelişmeleri takip edin.
Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir’den Ege Denizi’ndeki son depreme ilişkin detaylı açıklama
Dokuz Eylül Üniversitesi’nde görev yapan ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin başında bulunan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi’nin Çanakkale açıklarında gerçekleşen ve büyüklüğü 5,2 olarak ölçülen depreme ilişkin önemli bilgiler paylaştı. Bu depremin bölgedeki jeolojik yapıya ve aktif fay sistemlerine etkisini değerlendiren Sözbilir, bölgenin sismik aktivite potansiyeline dair uzman görüşlerini aktardı.
Geçmişte yaşanan önemli depremler ve bölgesel deprem tarihi
Prof. Sözbilir, 6 Ekim 1944 tarihinde Edremit Körfezi merkezli yaşanan büyük depreme atıfta bulunarak, bu depremin yaklaşık 6,8 büyüklüğünde olduğunu ve yaklaşık 20 saniye sürdüğünü belirtti. O zamanlar, bu korkutucu depremin sonucunda 73 vatandaş hayatını kaybetmiş ve 2.200’den fazla bina ciddi şekilde hasar görmüştü. Ayrıca, bu büyük depremde bölgedeki yer yüzeyinde yaklaşık 35 kilometrelik uzunlukta bir kırık oluştuğunu hatırlattı.
2017 yılındaki önemli sismik olaylar ve etkileri
2017 yılının Şubat ayında Çanakkale-Ayvacık bölgesinde gerçekleşen ve ana şoku 5,3 büyüklüğünde olan depremler de bölgedeki sismik aktivitenin canlı ve hareketli olduğunu göstermektedir. Bu depremler sırasında Tuzla Fayı’nın batı bölümünde yoğun deprem fırtınası yaşanmış ve birçok köy evi ciddi şekilde zarar görmüştür. Bu olaylar, bölgedeki fayların ne kadar aktif olabileceğine dair önemli ipuçları sunmaktadır.
Son depremin detayları ve jeolojik mekanizması
Ulusal ve uluslararası sismoloji merkezlerinin verilerine göre, 6 Ekim 2023’te gerçekleşen yeni deprem, Edremit Körfezi içindeki doğu-batı uzanımlı normal fay tipi faylar tarafından tetiklenmiş gibi görünmektedir. Bu depremin büyüklüğü yaklaşık 5,0 ila 5,3 arasında değerlendirilmekte olup, oluşum mekanizması, bölgedeki fayların hareket tarzını ve bölgesel aktifliği gözler önüne sermektedir.
Uzman değerlendirmeleri ve bölgesel deprem riski
Prof. Sözbilir, söz konusu depremin, bölgedeki fayların normal faylanma mekanizmasıyla gerçekleştiğini ve bu nedenle tetiklenmiş bir deprem olabileceğine işaret etti. Ayrıca, bölgedeki Edremit ve Behramkale faylarının, Kuzey Anadolu Fayı’nın güney koluna ait fay segmentleri olarak sınıflandırıldığını belirtti. Bu fayların kayma hızlarının düşük olması ve deprem üretme aralıklarının geniş olması nedeniyle, yakın gelecekte yıkıcı ve büyük çapta bir depremin beklentisinin düşük olduğunu vurguladı. Ancak, Körfez bölgesinde bulunan Edremit Fayı, Behramkale Fayı ve Tuzla Fayı’nın kesişim noktası, küçük depremler ve deprem fırtınaları açısından risk oluşturabilir ve zaman zaman hareketlilik gösterebilir.