Ege Denizi’nde Deprem Fırtınası ve Güncel Durum Değerlendirmesi
Ege Denizi’nde son deprem gelişmeleri, fırtına etkileri ve güncel durumu detaylı şekilde inceleyerek bölgedeki riskleri ve alınacak önlemleri anlatıyoruz.
Deprem Fırtınası ve Güncel Durum
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamada, Ege Denizi’nde son zamanlarda gözlemlenen artış gösteren sismik aktivite sebebiyle “deprem fırtınası” şeklinde tanımlanan hareketlilik sonucunda, 7 Şubat 2025 tarihi itibarıyla 3’ten büyük toplam deprem sayısının 761’e yükseldiği bildirildi. En büyük kayıtlara geçen depremin büyüklüğü ise 5,2 olarak kayıtlara geçti.
Bu gelişmeler ışığında, AFAD ve ilgili kurumlar tarafından yürütülen detaylı inceleme ve analizler devam etmekte olup, bölgedeki aktif sismik hareketlilik ve olası riskler kapsamlı bir şekilde değerlendirilmektedir. Ayrıca, oluşabilecek olası büyük bir depreme karşı alınan önlemler ve hazırlıklar sürekli güncellenmekte ve güçlendirilerek bölge halkının güvenliği sağlanmaya çalışılmaktadır.
Gerçekleştirilen Toplantılar ve Bilimsel Değerlendirmeler
7 Şubat 2025 tarihinde, AFAD başkanlığında, Santorini Adası’nda yaşanan sismik aktivite ve olası riskleri değerlendirmek amacıyla kapsamlı bir toplantı düzenlendi. Toplantıya İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu başkanlık etti ve çeşitli uzman bilim insanları ile araştırmacılar katıldı. Bu toplantıda, Ege Denizi’ndeki hareketlilik detaylı bir şekilde analiz edilerek, olası tehlikeler ve alınacak önlemler ele alındı.
Aktivitelerin Detaylı Analizi ve Karşılaşılan Tehlikeler
Depremler, Santorini Adası’nın yaklaşık 25 kilometre kuzeydoğusunda yoğunlaşmakta olup, derinlikleri 5 ile 25 kilometre arasında değişiklik göstermektedir. En yakın deprem ise ülkemiz kıyılarına yaklaşık 140 kilometre uzaklıkta gerçekleşmiş ve bu hareketlilik, bölgedeki volkanik aktivitelerle yakından ilişkilidir. Bölgede bilinen en son volkanik patlama ise 1950 yılında yaşanmıştır. Ayrıca, kuzeydoğusunda yer alan denizaltındaki Yamurgi (Amorgos) fayında 1956 yılında 7,5 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiş olup, burada halen devam eden sismik hareketlilik, olası bir volkanik hareketlilik riskini de beraberinde taşımaktadır.
Bu sismik hareketlilik, tarihsel süreçte de benzer şekilde yaşanmış ve 2011-2012 yıllarında, yaklaşık 14 ay boyunca yüksek yoğunlukta gözlemlenmiştir. Ancak, bu dönemlerde herhangi bir volkanik aktivite gerçekleşmemiştir. Olası bir volkanik patlamada, volkandan çıkan ince taneli kül malzemeleri ve volkanik gazlar, rüzgar yönüne göre geniş alanlara yayılabilir, bu da hem bölge halkı hem de hava ulaşımı açısından ciddi riskler oluşturabilir. Ayrıca, deprem sonrası oluşabilecek tsunami tehlikesi de tarihsel kayıtlarda sıkça yer almaktadır ve ülkemize ulaşma ihtimali bulunmaktadır.
Önleyici Tedbirler ve Hazırlıklar
AFAD ve ilgili kurumlar, sismik aktivitenin yoğunlaşmaya başlamasından itibaren, Deprem Danışma Kurulu, MTA Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve Kandilli Rasathanesi gibi kurumlar tarafından oluşturulan özel bir izleme ve değerlendirme ekibiyle olayları sürekli takip etmektedir. Ayrıca, bölge halkını olası tsunami ve diğer acil durumlara karşı uyarmak amacıyla mobil siren sistemleri sevk edilmiştir.
Mevcut iletişim ve alarm sistemleri üzerinden vatandaşlara SMS yoluyla acil durum bildirimleri iletilebilmekte, İzmir, Aydın ve Muğla illerine ek personel ve ekipman görevlendirmeleri yapılmaktadır. Kandilli Rasathanesi’nin Tsunami Uyarı Sistemi ve AFAD’ın Afet Yönetimi ve Karar Destek Sistemi (AYDES) entegrasyonu sayesinde, olası tsunami uyarıları anında tüm kullanıcılar ve bölge sakinleriyle paylaşılabilmekte ve hızlı müdahale imkanı sağlanmaktadır.
Günlük Güncelleme ve Bilgilendirme Çalışmaları
İlgili kurumlar, olası volkanik hareketlilik veya büyük deprem riski durumunda, günlük raporlar hazırlayarak atmosferdeki volkanik gaz ve kül dağılımını, hareket yönünü ve olası etkileri detaylı biçimde analiz etmektedir. Ayrıca, AFAD ve bağlı birimlerin bölgedeki hazırlıkları devam etmekte, destek iller de hazır konumda bekletilmektedir.
10 Şubat’tan itibaren, AFAD, MTA, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Danışma Kurulu tarafından organize edilen bilgilendirme toplantıları, bölgedeki illerde düzenli olarak gerçekleştirilecek ve halkın bilinçlendirilmesi sağlanacaktır. Ayrıca, Yunanistan’daki araştırma kurumlarıyla işbirliği ve bilgi alışverişi de aktif şekilde sürdürülmekte olup, olası afetlere karşı ortak önlemler alınmaktadır.
Sonuç ve Uyarılar
AFAD, resmi kaynaklar dışında sosyal medyada dolaşan dezenformasyonlara itibar edilmemesini ve güvenilir bilgi kaynaklarının takip edilmesini önemle tavsiye etmektedir. Bu süreçte, halkın ve ilgili kurumların koordineli hareket etmesi, olası afetlere karşı hazırlıklı olunması büyük önem taşımaktadır.