Dünyanın En Sıcak Yılları ve İklim Değişikliğinin Etkileri

Dünyada son on yıl, aletlere dayalı sıcaklık ölçümlerine göre tarihinin en sıcak yılları olarak kayıtlara geçti. Küresel ısınmaya bağlı olarak iklim değişikliği, dünya genelinde ortalama sıcaklıkların artmasına neden oluyor. Bu durum, kuraklık gibi ciddi sorunların da artış göstermesine yol açıyor.

Avrupa Orta Vadeli Hava Tahmin Merkezi (ECMWF) tarafından işletilen Copernicus İklim Değişikliği Servisi’ne göre, 2024 yılı, dünya tarihindeki en sıcak yıl olarak kaydedildi. 2024’te sıcaklıkların, ortalama değerin 1,5 derece üzerinde olduğu gözlemlendi. 2023 ise en sıcak ikinci yıl olarak kayıtlara geçti ve geçtiğimiz on yılın tamamı, dünyanın en sıcak yılları arasında yer aldı.

Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin ERA5 veri setine göre, en sıcak yıllar şu şekilde sıralanmıştır:

İklim Değişikliğinin Su Kaynakları Üzerindeki Etkileri

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, dünya sıcaklık ölçümlerini değerlendirdi. Ölçüm tarihinin en sıcak on yılının son yıllar olduğunu belirten Toros, “Özellikle 2024 yılı, olağanüstü kara ve deniz yüzey sıcaklıklarıyla dikkat çekiyor. Avrupa Orta Vadeli Hava Tahmin Merkezi Copernicus İklim Değişikliği Servisi verileri, sıcaklık artışlarının artık bir istisna değil, küresel bir norm haline geldiğini gösteriyor. Bu durum, küresel ısınmanın ciddiyetini gözler önüne seriyor.” ifadelerini kullandı.

Toros, sıcaklık artışlarının kuraklıkları tetiklediğini vurgulayarak, “Artan sıcaklıklar, su kaynaklarımız üzerinde ciddi baskı yaratıyor. Özellikle tarımsal üretim ve su yönetimi gibi alanlarda kuraklığın etkilerini daha fazla hissediyoruz. Bu, gıda güvenliği ve ekosistem dengesi için ciddi bir tehdit oluşturuyor.” diye ekledi.

Paris Anlaşması Hedefleri Tehlikede

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) açıklamalarına göre, 2024’ün, küresel sıcaklıkta sanayi öncesi dönemin 1,5 derece üzerine çıktığı ilk takvim yılı olduğunu belirten Toros, “Bu, Paris Anlaşması’nın küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefinin ciddi bir tehlike altında olduğunu gösteriyor. Eğer acil önlemler almazsak, bu hedefe ulaşmamız neredeyse imkansız hale gelecek.” dedi.

Prof. Dr. Toros, sera gazı emisyonları, deniz seviyesi yükselmesi, okyanus sıcaklığı ve buzul erimeleri gibi iklim değişikliğinin tüm göstergelerinin ciddi alarm verdiğini ifade ederek, “WMO’nun Mart 2025’te yayımlayacağı ‘Küresel İklim Durumu 2024’ raporu, bu konuda çok daha ayrıntılı bilgiler sunacak. Bu raporlar, yalnızca durumun vahametini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda harekete geçmemiz için çağrı yapıyor. Artık uluslararası iş birliğini artırmak ve iklim değişikliğiyle mücadelede daha kararlı adımlar atmak zorundayız.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Toros, hem bireylerin hem de hükümetlerin sorumluluk üstlenmesi, sürdürülebilir bir gelecek için birlikte hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Kaynak: AA / Hikmet Faruk Başer – Güncel İstanbul, Güncel Sağlık, Tarım, Çevre, Dünya