Dünyanın en ilginç gölleri

Göller, denizlerden sonra dünyanın en kutsal su kitleleri olarak kabul edilir. Ancak dünya üzerinde insanoğlunun hayal gücünü zorlayan doğa ananın yarattığı bazı garip oluşumlar bulunuyor. İşte pembe renkli olandan tutun da Kızıldereli kabilelerine ait olana kadar dünyanın en ilginç gölleri…

Fotoğraflar: Alamy

Büyük Prizmatik Kaplıca / ABD
ABD’deki Yellowstone Ulusal Parkı’nın batısında kalan kaplıcalar bölgesinde bulunan Grand Prismatic Spring’i bu kadar ilginç kılan sadece genişliği değil. Dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan gökkuşağı renklerindeki suyu…

Işığın prizmada kırılması ile meydana gelen kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mor renklerinin hakim olduğu göle ismini veren prizma, aslında sadece bir benzetme.

Buraya dünya dışı bir yer duygusu veren bu renkler, mineralce zengin olan suda bakterilerin ürettiği pigmentler tarafından oluşturuluyor ve güneş ışığının dik geldiği saatlerde en iyi şekilde algılanabiliyor.

Bakterinin rengi, suyun ısı derecesine göre değişiyor. Bu ilginç gölün ortadaki parlak mavi alanın sıcaklığı ise 87 santigrat dereceye kadar çıkabiliyor.

Retba Gölü / Senegal
Retba Gölü ya da diğer adıyla Pembe Göl, Senegal’de bulunuyor. Cap-vert yarımadasının kuzeyi boyunca uzanan Retba Başkent Dokar’ın ise kuzey doğusunda bulunuyor.

Gölün pembe renkte olmasının sebebi ise bünyesinde barındırdığı yüzde 40 oranındaki tuz ve içerisinde yaşayan Dunaliella Salinas Algleri.

Özel bir alg türü olan Dunaliella Salinas sezonluk olarak yeşerir. Şimdi muhtemelen aklınıza şu soru gelecek “Yeşil renkli bir su yosunuyla kızıllığın nasıl bir bağlantısı var?”

Dunaliella Salinas aslında diğer yosunlar gibi yeşil renklidir. Fakat Tuz gölündeki gibi, tuz miktarının ve güneş ışınlarının bol olduğu yerlerde hücreler korunma amaçlı olarak bir pigment olan karotenoidi üreterek renklerini kırmızıya çevirebilirler.

Hal böyle olunca ortaya gölü kaplayan bir kızıllık çıkıyor. Ve Retba Gölü de bu rengi alıyor.

Şampanya Gölü / Yeni Zelanda
Şampanya Havuzu olarak anılan Şampanya Gölü, Yeni Zelanda’nın kuzeyinde bulunan Waiotapu jeotermal bölgesinin içinde konumlanmış bir kaplıca.

Kaplıcanın “Şampanya Havuzu” adını alma sebebi ise, yer altından fışkırarak çıkan karbondioksit gazının köpürdeyen bir kadeh şampanyaya benzemesi.

Ayrıca buradaki silika yapıları, mikroorganizmalarla kaynaşarak bir bütün haline gelmiş durumda.

Gölün bu derece etkileyici renklere sahip olmasının nedeni ise Mineral ve silika adında iki şeyin birleşiminden kaynaklanıyor.

Kelimutu Krater Gölü / Endonezya
Kelimatu Dağı’nın en tepesinde yer alan üç gölün hepsi de farklı renklerde. Göllerden biri deniz mavisi, biri turkuaz mavisi bir diğeri ise koyu kahverengi renkte.

Her yıl binlerce turist, sadece bu güzel görüntüyü görmek için Endonezya’ya akın ediyor.

Volkanik gaz aktivitesinin çok sık yaşanması gölde farklı mineraller oluşmasına ve gölün renginin değişmesine neden oluyor.

Benekli Göl / Kanada
Dünyanın mineral yoğunluğu bakımından en zengin göllerinden biri olan Benekli Göl Kanada’da bulunuyor. Benekli Göl, bir Kızılderili kabilesine ait olarak biliniyor.

Kabile başkanından izin alınmadan görülemeyen göldeki benekler, yazın suyun buharlaşması ve minerallerin kristalleşmesi sonucunda oluşuyor.

Hatta Dünya Savaşı sırasında bu göldeki tuzlar patlayıcı yapımında kullanılmış. Gölü ziyaret ettiğinizde gölün üzerinde oluşan doğal patikalarda yürüyüş yapabilirsiniz.

Loktak Gölü / Hindistan
Bu göl büyük çemberler şeklindeki toprak ve bitkilerle kaplı halde.

Hint pitonu ve jibon (şebek) gibi nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan birçok hayvan için bir barınma alanı olan bu göl ayrıca hidroelektrik santraline su sağlıyor.

Sorvagsvatn Gölü,Faroe Adaları
3,4 km2 lik bir alanı kaplayan Sorvagsvatn Gölü, Danimarka’nın 18 adasından biri olan Faroe Adaları’nın en büyük gölü durumunda.

Deniz seviyesinden sadece 30 metre yükseklikte bulunan bu göl muhteşem güzelliğiyle insanı adeta büyülüyor.

Nehrin göl ile buluştuğu şelalenin iki tarafında yükseklikleri 256 ve 376 metre olan dik yamaçlar bulunuyor.

6 km’lik kıyı şeridi, soğuk kutup göçleri zamanı yaklaşık 300 tür kuşa ev sahipliği yapıyor, ayrıca bu yer yüksekliği 450 ila 500 metrelere ulaşan uçurumlar ile çevrili durumda. Kaynak: BBC