Dünya Bankası’na göre koronavirüs emtia piyasasında en ağır enerji fiyatlarını etkiledi

Dünya Bankası’na göre koronavirüs salgını petrol, doğalgaz ve kömürün oluşturduğu enerji fiyatlarında yüzde 32,7’lik bir düşüşe neden oldu. Banka, Emtia Piyasaları Görünüm Raporu’nun Ekim 2020 sayısını, “Emtia şokunun sürekliliği” başlığıyla yayınlandı. Raporda enerji fiyatlarındaki kayıplar, önümüzdeki yıllardaki tahminler yer alıyor. Raporda, yıl başında yaşanan sert düşüşlerin ardından yılın üçüncü çeyreğinde neredeyse tüm emtia fiyatlarının toparlandığı, metal ve tarımsal emtiaların salgın kaynaklı kayıplarını telafi edildiğini söylendi. Yine rapora göre enerji fiyatları bir miktar toparlanmaya rağmen gelecek yıl da salgın öncesi seviyelerin altında kalması bekleniyor. Çin sanayisinde beklenenden hızlı gerçekleşen iyileşmeyle metal fiyatlarının hızla toparlandığı belirtilen raporda, bazı gıda fiyatlarının da yükseldiği aktarıldı. Raporda, salgının süresinin fiyat tahminlerine yönelik temel riski oluşturduğunu vurgulandı. Raporda, petrol, doğal gaz ve kömürün oluşturduğu enerji emtia fiyat endeksinin bu yıl geçen yıla kıyasla yüzde 32,7 düşeceği, tarım ürünleri gibi enerji dışı emtia fiyatlarından oluşan endeksin ise yüzde 1,1 artmasının beklendiği ifade edildi. Enerji emtia fiyat endeksinin gelecek yıl yüzde 9,3, enerji dışı emtia fiyat endeksinin de yüzde 1,7 artacağı tahminine yer verildi. Raporda, ham petrolün varil fiyatının bu yıl geçen yıla kıyasla yüzde 33,2 azalarak ortalama 41 dolar seviyesinde gerçekleşeceği öngörülürken, ham petrolün varil fiyatının 2021’de ise yüzde 7,3 artışla ortalama 44 dolara ulaşmasının beklendiği aktarıldı. Metal ve mineral fiyat endeksinde de bu yıl geçen yıla göre yüzde 1,1’lik azalması beklenen raporda, değerli metallerin fiyat endeksinin ise yüzde 27,3 artacağı öngörüldü. Raporda, altının ons fiyatının bu yıl geçen yıla göre yüzde 27,5 artacağı, 2021’de ise yüzde 2 azalacağı tahmini de yer aldı. Tarımsal ürünlerin fiyat endeksinin ise bu yıl yüzde 2,8 artması beklenen raporda, ancak gıda güvenliğine ilişkin endişelerin birçok gelişmekte olan ülkede devam ettiğine dikkat çekildi.