Dorak Taşı Kültürüyle Yoğurt Gelenekleri Yaşatılıyor
Dorak Taşı kültürü ve yoğurt gelenekleri, kültürel miraslarımızı yaşatmaya devam ediyor. Geleneksel tat ve uygulamalar hakkında detaylar burada.
Türkiye’nin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan ve Mimar Sinan’ın doğup büyüdüğü yer olarak bilinen Kayseri’nin Melikgazi ilçesine bağlı Ağırnas Mahallesi’nde, yöreye özgü bir gelenek hâline gelmiş olan “dorak taşı” kültürü yaşatılmaya devam ediyor. Bu taşlar, özellikle yaz aylarında yoğurdun serin tutulması ve lezzetinin artırılması amacıyla kullanılıyor. Ayrıca, bölgedeki taş ustaları tarafından uzun yıllardır şekillendirilen dorak taşı, yoğurdun suyunu alması ve aromasını zenginleştirmesi ile biliniyor. Bölgede yaşayan ve bu sanatın ustası olan Dursun Güven, dorak taşına yıllardır özenle şekil veriyor ve bu geleneğin sürdürülebilirliğini sağlamak için çalışmalar yürütüyor.
Güven, “Dorak taşını ham hali ile taş ocaklarından getirip, pergelle çizdikten sonra içini boşaltıyoruz. Ardından, taşları titizlikle yıkayarak, ekşiyen yoğurdumuzu peynir kıvamında hazırlamak için kullanıyoruz. Eski zamanlarda bu taşlar su arıtma amaçlı da kullanılmıştır. Yoğurdu, taşın gözenekli yapısından dolayı, kaba döküp tuzlayıp tekrar yoğurttan ekliyoruz. Bu sayede, taş yoğurdun suyunu alır ve yoğurda farklı bir aroma katar. Yazın serin tutması ve kış aylarında yemeklere lezzet katmasıyla tercih edilir. Ayrıca, yoğurt yapımında kullanılan dorak taşına, yağı alınan yoğurt ve tarhana da yapılırdı. Bu taşlar, eski dönemlerde buzdolabı görevi görüyordu. 20 yıldır bu işi yapan Güven, “Babamın ve dedemin elinden öğrendiğim bu sanatı devam ettiriyorum. Bu çalışma bana kazanç sağlamasa da, kültürümüzün yaşatılması adına büyük önem taşıyor. Patent almak için de yoğun çalışmalar yürütüyoruz ve bu süreç hem maliyetli hem de uzun. Destek bekliyoruz,” diyerek, geleneksel zanaatın korunmasına verdiği önemi vurguluyor.