Doğu Akdeniz’de Artan İklim Şiddeti ve Bölgesel Uyum Stratejileri: Hatay-İskenderun Örneği
Doğu Akdeniz’de artan iklim şiddeti ve bölgesel uyum stratejileri: Hatay-İskenderun örneğiyle riskler ve çözümler analiz ediliyor.
İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Başkanı ve İklim Değişikliği Etkileri Uzmanı Prof. Dr. Abdulla Sakallı, son 30 yılda İskenderun ve Körfez çevresindeki hava olaylarını geniş ölçekte raporladı. Bu çalışmalar, 2100 yılına kadar bölge için geliştirdiği modellerde net bir artış öngörüsünü ortaya koyuyor. Doğu Akdeniz’de iklimin her yıl daha sertleşeceğini söyleyen Sakallı, hortum sayılarının, sıcaklık ve dolu miktarlarının yükselişe geçeceğini belirtti. 2100 yılında bölgede görülecek hava olaylarının şiddeti daha da belirginleşecek.
Yakın dönemde ani yağışlar, güçlü rüzgârlar ve hortumlar ile iri taneli dolular, özellikle Doğu Akdeniz’de dikkat çekici şekilde artıyor. Prof. Dr. Sakallı, Hatay’a bağlı İskenderun ve körfez çevresinde son 30 yılda sıkça gözlenen hava olaylarını kayda aldıklarını ifade etti.
2100 yılına kadar uzanan periyotta hazırlanan modellemeler, bölgede hava olaylarının yıllar içinde daha şiddetli hale geleceğini gösteriyor. “Bir ay içinde yağan yağışlar, artık bir saatte düşebiliyor. Geçen yıl 2024’te yağışın iki ayda düşmesi beklenirken, bir saatte metrekareye 112 kilogram yağış düştü ve Antakya sular altında kaldı. Payas ve Dörtyol-Erzin bölgelerinde benzer şiddetlerin yaşanması dikkat çekti,” diye aktardı.
Gün içindeki sıcaklık farkları da bölgede artan dikkat gerektiriyor. Deniz suyu sıcaklığındaki artışın hava olaylarını tetiklediğini söyleyen Sakallı, gün içinde sıfırdan on dereceye kadar değişebilen sıcaklıklar arasındaki hızlı geçişlerin sıklaşacağını belirtti. “2017 yılında yaptığımız modelleme, Doğu Akdeniz’deki iklim sıkışmasını yıllık olarak belirgin biçimde tasvir ediyor; hortum sayılarında ve dolu miktarlarında artış öngörüyoruz ve 2100 yılında bölgedeki hava sıcaklığı yaklaşık 8,5 derece yükselecek,” diye konuştu.
Bu süreçte kışların ılık geçmesini beklemekle birlikte, sıcaklık düşüşlerinin anlık ve şiddetli olacağını öngören Sakallı, bölgedeki narenciye üretimini bu tür dondurucu olayların tehdit ettiğini hatırlattı. Özellikle Erzin’de geçen kış yaşanan don olayları, narenciye bölgesini önemli ölçüde etkiledi ve benzer etkilerin bu kış da görülmesi bekleniyor.
İklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmak için yerel yönetimlerin altyapılarını güçlendirmesi gerektiğini vurgulayan Sakallı, kısa, orta ve uzun vadeli iklim odaklı eylem planlarının hazırlanmasını önerdi. Gündemdeki en önemli adımlar arasında yeşil alanları artırma, drenaj ve su toplama havzalarını genişletme, geçirgen yüzeyli altyapıları tercih etme ve kapsamlı bir iklime uyum stratejisi geliştirme bulunuyor. Ayrıca, çiftçilere iklime uyumlu üretim yöntemlerinin benimsenmesini teşvik etmek gerektiğini belirtti; tropik türlerin ekilmesi ve vahşi sulamanın azaltılması, damlama sulama ile daha verimli kullanımı ön plana çıkarmalı.
Bu çerçevede, bölgede suyun buharlaşmasını engellemek için toprak örtüsünün uygulanması gerektiğini vurguladı. Kaynak olarak Demirören Haber Ajansı ve Haberler.com’a dayanan görüşlerinde, bölgede iklimin giderek daha değişken ve direnç gerektiren bir döneme girdiğini vurguladı.
