Diyabet Farkındalığında Yenilikçi Güncelleme ve İş Yerinde Diyabet Perspektifi
Diyabet farkındalığında yenilikçi güncelleme ve iş yerinde diyabet perspektifiyle sağlıklı çalışma hayatına odaklanın.
Bugün her yedi kişiden birinin diyabet riski altında olduğu gerçeğini hatırlatan Prof. Dr. Okan Sefa Bakıner, Türkiye’de son on yılda diyabet görülme sıklığındaki ciddi artışa dikkat çekti. 14 Mart Dünya Diyabet Günü vesilesiyle yapılan açıklamada, artışın temel sebepleri arasında kilo artışı, fiziksel aktivite eksikliği ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarının etkili olduğuna vurgu yapıldı. Ayrıca toplumda diyabet farkındalığı ve sağlıklı yaşam bilincinin yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı.
Diyabet çeşitlerine dair temel farklar konusunda konuşan Bakıner, Tip 1 diyabetin bağışıklık sisteminin pankreastaki insülin üreten hücrelerini yok etmesi nedeniyle tek tedavi olarak insülin gerektiğini belirtti. Buna karşılık Tip 2 diyabette pankreas tamamen işlevini kaybetmez; bu durumda kilo kontrolü ve insülin etkisini artıran ilaçlar tedavi sürecine dahil edilir. Laboratuvar çalışmalarının ve yapay pankreas projelerinin yakın gelecekte yaygınlaşması için umut verici adımlar attığını ifade etti.
Tip 2 diyabet tedavisinde yeni ilaç gruplarının geliştiğini, bu ilaçların pankreas rezervini koruduğunu, kiloyu dengelediğini ve kardiyovasküler-böbrek sağlığını desteklediğini söyledi. Ancak maliyetler nedeniyle bu tedavi seçeneklerinin yaygın kullanımında bazı sınırlılıklar bulunduğuna dikkat çekti.
Erken tanının diyabet yönetiminde hayati öneme sahip olduğunun altını çizen Bakıner, tedavideki gecikmelerin damar hasarlarını kalıcı hale getirebileceğini belirtti. Özellikle kalp, beyin ve bacak damarlarında oluşan sorunların geri dönüşünün mümkün olmadığını ifade etti. Risk gruplarına giren bireylerin düzenli tarama yaptırması gerektiğini söyleyerek, Türkiye Diyabet Vakfı’nın internet sitesindeki Diyabet Riski Testi’nin bu konuda önemli bir araç olduğunu belirtti.
İş yerinde diyabet temasının öne çıktığı 2025 Dünya Diyabet Günü için açıklama yapan Bakiner, vardiyalı çalışanlar başta olmak üzere diyabetli bireylerin yaşam düzeninin korunması gerektiğini vurguladı. Diyabet dostu iş yerlerinin yaratılması ve farkındalık çalışmalarının toplumun tüm kesimlerini kapsaması gerektiğini ifade etti. Diyabetli bireylerin sağlıklı ve üretken bir yaşam sürdürebilmesi, hem bireysel haklar hem de toplumsal sorumluluk açısından büyük önem taşıyor.
14 Kasım’ın insülini keşfeden bilim insanı Frederick Banting’in doğum günü olması sebebiyle Dünya Diyabet Günü olarak kutlandığını hatırlatan Bakıner, bu özel günün diyabet farkındalığını artırmaya ve yaşam kalitesini yükseltmeye vesile olması dileğinde bulundu.
Kaynaklar: Demirören Haber Ajansı / Sağlık; Haberler.com