Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın BRICS Zirvesi Konuşması

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın BRICS Zirvesindeki Kritik Açıklamaları

17. BRICS Liderler Zirvesi kapsamında, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan önemli bir konuşma yaptı. Bu konuşmada, bölgenin ve küresel barışın korunmasında önemli bir yer tutan, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırıların ve uyguladığı soykırımın, bölgedeki istikrarı ve kalkınmayı nasıl olumsuz etkilediğine değindi.

Fidan, yaptığı açıklamada, Gazze’deki insani dramın sadece bölgeyi değil, tüm dünyayı derinden etkileyen küresel bir kriz olduğunu vurguladı. İsrail’in saldırgan ve yayılmacı politikalarının kontrol altına alınmaması hâlinde, bunun yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte istikrarsızlık ve güvenlik sorunlarına yol açacağını belirtti.

Konuşmasında, Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen zirvede yer alan oturumlar sırasında, “Çok Taraflılığın Güçlendirilmesi, Ekonomik ve Mali İşler ile Yapay Zeka” başlıkları altında önemli mesajlar verdi. Fidan, özellikle çok taraflı uluslararası sistemin, küresel barış ve istikrarın temel taşı olduğunu ve bu yapıya geri dönüşün vazgeçilmez olduğunu söyledi. Ayrıca, kurallara dayalı, adil ve öngörülebilir bir uluslararası ticaret ortamının, insanların günlük yaşamını yakından ilgilendiren konular olduğunu belirtti.

Gazze’deki gelişmelerin, uluslararası barış ve güvenlik konularını en ön plana çıkardığını dile getiren Fidan, bu durumun bir kriz ve sınav niteliğinde olduğunu vurguladı. “İsrail’in saldırganlığı ve genişleme politikası, bölgeyi istikrarsızlaştırırken, bu politikaların kontrol altına alınmaması halinde, sadece bölge değil, tüm dünya bundan olumsuz etkilenebilir” dedi. Ayrıca, Türkiye’nin barışçıl çözümler ve gerilimin azaltılması konusunda kararlı duruşunu yineledi ve bölgedeki kalıcı barışın sağlanması için yoğun diplomatik çabalarını sürdüreceklerini belirtti.

Konuşmasının devamında, küreselleşmenin, karşılıklı bağımlılığı artırdığına dikkat çekti. Enerji ve kritik mineraller alanında oluşan değer zincirlerinin, daha kırılgan hale geldiğine işaret etti. Gelişmiş ülkelerin ve gelişmekte olanların ortak amacı olarak, adil, kurallara dayalı ve şeffaf bir uluslararası ekonomi inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, yapay zekanın küresel yönetişimi konusunda, önemli adımların atılması ve bu teknolojinin olası risklerine karşı tedbirlerin alınması gerekliliğini belirtti. “Yapay zekanın yeni bir tahakküm ve sömürü aracı haline dönüşmesini engellemek, küresel güvenlik ve istikrarın sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır” diyerek, bu alandaki sorumluluğun bilincinde olmanın altını çizdi.