Deprem bölgesinden getirilen kullanılmayan kitaplar 9 metrekarelik portreye dönüştü
Deprem bölgesinden getirilen kullanılmayan kitaplar, 9 metrekarelik portreye dönüştü. Sanat ve dayanışmanın birleştiği etkileyici bir proje.
Odunpazarı ilçesinde sanatını sürdüren genç ressam Seda Çetinsoylu, özellikle toplumsal ve çevresel duyarlılığı ön plana çıkaran projeleriyle dikkat çekiyor. Eskişehir’deki atölyesinde çeşitli disiplinlerde çalışmalar yapan Çetinsoylu, son dönemde yaşam alanlarını ve çevreyi dönüştüren özgün eserler üretmeye odaklanıyor. 6 Şubat 2023’te meydana gelen yıkıcı depremler sonrası, Hatay’dan getirilen atıl kitap sayfalarını yeniden hayata kazandırma fikriyle yola çıkan sanatçı, bu çalışmalarını “sıfır atık” ilkesi çerçevesinde gerçekleştirdi.
İstanbul’da ilkokul yıllarında ailesinin ve öğretmenlerinin teşvikiyle resim sanatına ilk adımlarını atan Çetinsoylu, 2013 yılında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Avrupa’daki eğitim hayatını da genişletti. Erasmus programı kapsamında İtalya’nın Palermo şehrinde bulunan Accademia di Belle Arti’de eğitim görerek, uluslararası sanat ortamlarıyla tanıştı. Bu deneyim, onun sanatını farklı kültürler ve tekniklerle zenginleştirmesine imkan sağladı.
Lisans eğitiminin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde yüksek lisansını tamamlayan Çetinsoylu, 2022 yılında kendi atölyesini kurdu. Farklı disiplinlerde üretime başlayan sanatçı, resmin yanı sıra seramik, heykel, grafik tasarım ve animasyon alanlarında da çalışmalar yaparak, çok yönlü bir sanatçı olarak kendini gösteriyor. Bu geniş yelpazede yaptığı çalışmalar, onun yaratıcı vizyonunu ve teknik becerilerini sergilemesine olanak tanıyor.
Deprem Sonrası Sanat ve Geri Dönüşüm Çalışması
Hataylı bir işletme sahibi, 6 Şubat 2023’teki büyük depremler sonrası kentten getirilen kullanılmayan yüzlerce kitabı, atölyesine getirerek Çetinsoylu’dan bu malzemeleri değerlendirmesini istedi. “Sıfır atık” ilkesi doğrultusunda, kitap sayfalarını özenle presleyip kesen sanatçı, bu atıl malzemeleri sanata dönüştürme fikrini benimsedi. Bir hafta süren yoğun çalışma sonucunda, işletmenin iç duvarına 3 metre uzunluğunda ve 3 metre genişliğinde dev bir portre ortaya çıktı: Uzun saçlı, ifadeli bir kadın yüzü, kitap sayfalarının katmanlarıyla hayat buldu.
Seda Çetinsoylu, bu çalışmanın her aşamasını kendi elleriyle yönetti. “Preslenip özenle kesilerek, çalışmaya uygun hale getirildiler,” diyerek, kitapların deprem bölgesinden gelen atık materyaller olduğunu ve bu nedenle de anlamlı bir dönüşüm sürecinden geçtiğini belirtti. Çalışmada kullanılan her bir sayfanın, hem estetik hem de çevresel açıdan büyük bir özenle seçildiğini ekledi. Boyama ve portre detaylarını kendisinin gerçekleştirdiği bu eser, aynı zamanda bir dayanışma ve yeniden doğuş mesajı taşıyor.
Sanatın Toplumsal ve Çevresel Etkileri
Çetinsoylu’nun bu projeye verdiği önemin yanı sıra, çalışmalarının geniş kitlelerce ilgi görmesi de dikkat çekici. “Geri dönüşüm temalı sanat anlayışını yansıtan bu çalışma, Eskişehir’de ve Türkiye genelinde nadir görülen bir örnek,” diyor. Ayrıca, yurt dışında benzer projelerde çalışan sanatçılar olsa da, Türkiye’de böyle bir uygulama ilk defa bu kadar büyük bir ölçekle hayata geçirildi. Bu proje, hem sanat hem de çevre bilincine katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Atölyesinde 4-12 yaş arasındaki özel yetenekli çocuklara da eğitim veren Çetinsoylu, çalışmalarında sık sık geri dönüşüm malzemelerine yöneliyor. Eski tuvaller, atık kağıtlar ve çeşitli atık malzemeleri, onun yeni projelerinde yeniden hayat buluyor. Bu yaklaşım, genç nesillere de sürdürülebilirlik ve sanatın gücü konusunda ilham veriyor.
Çetinsoylu’nun sanatsal yolculuğu, sadece estetik değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk ve çevresel farkındalık taşıyor. Yaptığı çalışmalar ve projeler, sanatın değişim ve dönüşüm gücünü gözler önüne seriyor ve sürdürülebilir bir gelecek için umut vaad ediyor.