”Daltonların” planı deşifre oldu: Gençleri böyle tuzağa düşürmüşler

İddianamede, firari durumda bulunan örgüt elebaşı Barış Boyun’un Türkiye içindeki faaliyetleri sürdürmek adına örgüt yapısını farklı çalışma alanlarına göre yöneten kişileri görevlendirdiği belirtiliyor. Silahlı eylem grubunun başında ise firari şüpheli Beratcan Gökdemir’in bulunduğu ve Yenibosna’da faal olan grubun “Daltonlar” olarak adlandırıldığı kaydediliyor. Bu grubun, Boyun tarafından yönlendirilen örgüt adına çok sayıda silahlı saldırı, kasten öldürme ve yağma eylemleri gerçekleştirdiği ifade ediliyor.

Gökdemir’in Mart 2024’te Barış Boyun suç örgütünden ayrılarak “Daltonlar”ın elebaşılığını üstlendiğine dair tespitler yer alıyor. Saha ve istihbari çalışmalar, Gökdemir’in bağlı örgüt mensupları tarafından gerçekleştirilen eylemlerden elde edilen haksız kazanç ve silahların adil paylaşılmaması nedeniyle ayrılma kararı aldığını gösterdiğini belirtiyor.

İddianamede, “Daltonlar”ın mevcut alt yapı ve yöntemlerinde belirgin farklar bulunduğu vurgulanıyor. Üyelerin çoğunlukla 15-20 yaş aralığında gençlerden seçildiği, bu gençlerin bilgisayar oyunlarıyla yetiştiği ve sokak suçlarını betimleyen internet dizilerinden etkilendiği ifade ediliyor. Örgüt elebaşının ve yöneticilerinin videolarla meydan okuduğu; üyeler arasında mutlak itaatin hüküm sürdüğü ve iletişim, savunma ile bilgi toplama süreçlerinin örgüt içinde çok iyi işlediği belirtiliyor.

İddianamede, örgüt elebaşına ve yöneticilerine mutlak bağlılık bulunan bir hiyerarşi olduğuna değiniliyor. Bu kişilere “Abi” diye hitap edilmesi ve operasyonel kararların harfiyen uygulanması; örgüt içinde etkili bir iletişim ağı ve kontrollü bir güvenlik sistemi olduğuna dair bilgiler aktarılıyor. Ayrıca örgüt, kolluk kuvvetlerinin olası operasyonlarını minimum kayıpla atlatabilmek için edinilen tecrübeler doğrultusunda çeşitli tedbirler geliştirdiği kaydediliyor. Yönetim kadrosu ve üyelerinin sürekli silah taşıdığına dair bilgiler de iddianamede yer alıyor.

İddianamede örgütün amaçları şu şekilde özetleniyor: “Cebir ve şiddet kullanarak halkı ve rakip silahlı suç örgütlerini sindirmek; bulunduğu bölgede hâkimiyet kurmak; rakip gruplardan intikam almak; korkulan güç haline gelmek; İstanbul’da silah, uyuşturucu ticareti, hırsızlık, adam öldürme, yaralama ve yağma gibi suçları tek elde yürütmek; şehirdeki tüm mekanları haraca bağlayıp gücünü artırmak.”

Şüphelilerin çoğunun geçmişteki adli olaylar nedeniyle kolluk kuvvetlerinin teknik takip yöntemlerini bildiği ve bu nedenle genelde telefon kullanmadıkları, olay yerlerine kiralık ya da çalıntı araçlarla gittikleri ifade ediliyor.

“GENÇ NESİL ÜZERİNDE HAYRANLIK OLUŞTURUP TAKİPÇİ KAZANMAYA ÇALIŞMAKTADIRLAR” İddianamede, örgütün sosyal medyada yüksek popülariteye ulaştığına dikkat çekiliyor: “Sosyal medya üzerinden örgüt elebaşı ve yöneticileri, yurt dışındaki kişilerle birlikte lüks araçlar ve pahalı markalarla görseller paylaşarak genç nesli etkileyip takipçi kazanmaya çalışıyorlar. İkinci aşamada, yurt dışındaki liderler ile yazılı ya da görüntülü iletişim kuran sempatizan gençler, İstanbul’daki daha kıdemli üyeler ile ilişkilendirilerek yol giderleri karşılanıp örgüt evlerine yerleşmeleri sağlanıyor.”

Daltonlar’ın üç farklı eylem stratejisi bulunduğu belirtiliyor: (i) maddi gelir elde etmek amacıyla iş adamlarına karşı yağma ve baskı uygulamak; (ii) kendi örgütlerine hasım olan gruplara karşı silahlı saldırılar gerçekleştirmek; (iii) üçüncü kişilerle maddi kazanç karşılığı taşeronluk biçiminde yürütülen silahlı eylemler.

CEZA İSTEMİ İddianamede firari şüpheliler Beratcan Gökdemir, Bünyamin Yıkar ile Murat Küçükyavuz ile tutuklu şüpheliler Ahmet Mustafa Timo, Sinan Memi ve diğer şüpheliler için bir dizi suçtan ayrı ayrı cezalar talep ediliyor. Şüphelilerin “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs”, “nitelikli yağma” ve diğer suçlardan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları ile birlikte toplamda yüz binlerce güne varan adli para cezalarına çarptırılmaları isteniyor. İddianamede, örgüt yönetim kadrosunda bulunanların diğer üyelerin eylemlerinden de sorumlu tutulması gerektiği belirtiliyor. Dosya İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.