Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ramazan Mesajı ve Küresel Adalet Vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan ayının bereketini ve paylaşmanın önemini vurgularken, küresel adaletin sağlanması gerektiğine de dikkat çekiyor. Ramazan mesajında birlik, beraberlik ve dayanışma temalarını ön plana çıkarıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ramazan Mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan-ı Şerif’in tüm İslam âlemine ve insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesi dileklerini ileterek sözlerine başladı. Erdoğan, Ramazan ve oruç olgusunun, sadece bir ay boyunca aç kalmak ve susuz kalmak olmadığını vurguladı. Bu dönem, merhum bir şairin de ifade ettiği üzere, insanların her yıl katıldığı bir ruh şöleni olarak tanımlandı.
Ramazan’da Yardımlaşma ve Dayanışma
Ramazan ayı boyunca yardımlaşmanın, dayanışmanın ve paylaşmanın önemine değinen Erdoğan, dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerinin yaşadıklarını hissetmeye çalıştıklarını belirtti. Elimizdeki tüm imkânlarla bu kardeşlere ulaşmanın ve Ramazan sevincini onlarla paylaşmanın gayretinde olduklarının altını çizdi. Rahmet, bereket ve huzur dolu Ramazan ikliminin sadece İslam ülkelerini değil, tüm dünyayı kuşattığını ifade etti.
Erdoğan, etrafında toplandıkları sofranın insanlık sofrası olduğunu ve bu sofra aracılığıyla barışa vesile olmasını temenni etti. Hükümet misafirlerine hitap ederek, Ramazan değerlerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan günlerden geçildiğini belirtti. Koronavirüs salgını ve ardından patlak veren savaşların, ekonomik sıkıntıları derinleştirdiğini ve bunun birçok ülkede hâlâ devam ettiğini vurguladı.
Küresel Sorunlar ve Adalet Arayışı
Erdoğan, bu olumsuz durumların siyasi istikrarsızlıklara, sosyal barışın zedelenmesine ve ırkçılık gibi marjinal görüşlerin yükselmesine yol açtığını gözlemlediklerini belirtti. İslam düşmanlığı, göçmen karşıtlığı ve ticaret savaşlarının uluslararası sistemi bir çıkmaza sürüklediğini söyledi. Küresel güvenlik mimarisine ve kural temelli sisteme olan güvenin azaldığını, bu durumun tedirginliği artırdığını ifade etti.
Dünya 5’ten Büyük
Erdoğan, “Dünya 5’ten büyüktür” şiarıyla verdikleri mücadelenin, mevcut küresel sistemin yerine daha kapsayıcı bir yapının inşası için olduğunu vurguladı. Küresel karar alma mekanizmalarının, dünya üzerindeki değişen şartlara uyum sağlaması gerektiğini dile getirdi. Özellikle, dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslümanların karar alma süreçlerinde hak ettikleri şekilde temsil edilmesi gerektiğini belirtti.
Adalet ve Eşitlik Vurgusu
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde veto yetkisine sahip bir İslam ülkesinin bulunmasının artık bir zorunluluk haline geldiğini vurguladı. Ancak, 5 daimi üyenin adaleti esas alan bir güç paylaşımına gitmek yerine, sorunları bastırmaya çalıştığını ifade etti. Bu değişim dalgasına direnildiği sürece, sorunların hem sayısının hem de ölçeğinin büyümeye devam edeceğini belirtti.
Erdoğan, dostları memnun etmeyen bu gerçekleri açıkça dile getirmelerinin bir sorumluluk olduğunu ifade etti. “Dost Acı Söyler” prensibine inandıklarını ve hakkı, hakikati söylemekten geri durmayacaklarını belirtti.
Krizlerle Mücadele ve İnsani Yardım
Erdoğan, krizlerle çevrili bir coğrafyada enerji güvenliğinden terörle mücadeleye, gıda güvenliğinden kalkınmaya kadar pek çok kritik rol üstlendiklerini ifade etti. İyi günde dost bildikleri insanların kötü günlerinde yanlarında olmaya çalıştıklarını belirtti. 500 yılı aşan köklü diplomasi tecrübeleriyle, insani dram ve mağduriyetleri sona erdirmenin peşinde olduklarını söyledi.
Bu süreçte, mazluma ve zalime kimlik sorulmadan yardım ettiklerini ifade eden Erdoğan, kriz bölgelerine bakarken yalnızca el uzatılması gereken insanlar gördüklerini belirtti. Gazze’de ve Ukrayna’daki insani kayıplar için aynı duyarlılıkla hareket ettiklerini ve çözüm önerilerini her zaman desteklediklerini ifade etti.
Kalıcı Barış İçin Adil ve Onurlu Bir Süreç
Erdoğan, kalıcı barışın ancak adil ve onurlu bir barışla mümkün olabileceğini belirtti. Bu sürecin her iki tarafın da temsil edildiği müzakerelerle gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı. Bölgedeki çatışmaların sona ermesi için tüm tarafların bu gerçeği görmesini umduğunu ekledi.