Çorlu Kalesi’nde Arkeolojik Kazılar: Tarihin İzleri Gözler Önünde
Çorlu Kalesi’nde arkeolojik kazılar, tarih izlerini gün yüzüne çıkarıyor; antik sırlar, buluntular ve tarihe dokunan bir keşif yolculuğu.
Çorlu Kalesi, Orta Çağ’da inşa edilmiş olup erken Bizans dönemiyle stratejik önemini koruyor. Tekirdağ Müze Müdürlüğü koordinesinde, Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) ve Çorlu Belediyesi’nin ortak çalışmaları arkeolojik kazılarla sürüyor ve bölgenin tarihine ışık tutacak yeni bulgular elde edilmesi hedefleniyor.
Kazılar, kalenin mimari kalıntılarının gün yüzüne çıkarılması ve gelecek kuşaklara aktarılması amacı taşıyor. Kazı Başkanlığına bağlı Müze Müdürü Abdülgani Tarkan ile NKÜ Arkeoloji Bölümü Bilimsel Danışmanı Dr. Öğretim Üyesi Serhat Foça tarafından yürütülen çalışmalar, akademik ekip ve işçi kadrosuyla devam ediyor.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Ömer Faruk Karaküçük, incelemeler sonrası yaptığı açıklamada, Çorlu Kalesi’nin tarih boyunca önemli bir konumda bulunduğunu belirterek, kazı çalışmalarının süreceğini ifade etti. Erken Bizans döneminin dairesel ve savunma açısından dikkat çekici kalelerinden biri olan kale, günümüzde yalnızca batı duvarının bir kısmı duruyor. Arkeolojik süreçte restorasyon ve belgelenmiş buluntularla tarih yeniden anlatılacak.
Çorlu Kalesi’nin tarihi, Roma döneminde Tzurulon olarak bilinen bir noktayı içerir ve Via Militaris üzerindeki bir mansio olarak askeri ve lojistik önem taşır. MS 4. yüzyıl sonlarında municipium statüsüne ulaşan yerleşim, Doğu Roma İmparatorluğu’nun etkileyici merkezlerinden biri olarak kayıtlara geçer. 313 yılında Campus Serenus’ta gerçekleşen savaş ise bu bölgenin dönemin siyasi dengeleri içinde kritik bir rol oynadığını gösterir.
Orta Çağ’da inşa edilen kule, günümüzde sadece batı duvarının bir bölümünü ayakta tutuyor. Tarihsel kaynaklarda 550 yılında Slavların kuşatması, 592 yılında Avarların baskını ve bu süreçte ya da komutanlarıyla ilgili önemli anekdotlar bulunuyor. 8. yüzyıldan itibaren piskoposluk merkezi olarak anılan bölge, 1359-1361 yıllarında I. Murat döneminde Osmanlı hâkimiyetine geçti.