Çocuklarda Kıl Dönmesi ve Obezite İlişkisi

Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Fatih Akbıyık, son yıllarda çocuklar arasında artan obezite oranlarının yalnızca kilo ile ilgili sağlık sorunlarına değil, aynı zamanda kıl dönmesi vakalarında da belirgin bir artışa neden olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Akbıyık, bu durumu önlemek için hijyen kurallarına uyulmasının, cilt temizliğine özen gösterilmesinin, düzenli egzersiz yapılmasının ve uzun süre oturmaktan kaçınılmasının büyük önem taşıdığını belirtti.

Güven Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Fatih Akbıyık, yaptığı açıklamada kıl dönmesi veya pilonoidal sinüs hastalığının genellikle kuyruk sokumunda, kalçalar arasındaki boşlukta görülen bir durum olduğunu ifade etti. Bu hastalığın, kıl foliküllerinin deri altına gömülmesi sonucu meydana geldiğini ve genç yetişkinlerde sıkça karşılaşılan bir sorun olduğunu vurguladı. Özellikle gençler arasında fazla kilolu olmanın, yerel tahrişin, uzun süre oturmanın ve travmanın risk faktörleri arasında yer aldığını belirten Akbıyık, çoğu zaman belirgin bir risk faktörüne rastlanmadığını da ekledi.

Obezite ve Kıl Dönmesi Arasındaki Bağlantı

Prof. Dr. Akbıyık, çocuklarda obezitenin yalnızca kilo ile ilişkili sağlık problemlerine değil, aynı zamanda kıl dönmesi vakalarındaki artışa da zemin hazırladığını ifade ederek, tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi:

• Klasik Cerrahi Tedavi: Geleneksel yöntemlerle yapılan cerrahi müdahaleler.
• Kimyasal Tedavi: Kıl dönmesi tedavisinde kimyasal maddelerin kullanılması.
• Endoskopik Tedavi: Kliniğimizde uyguladığımız modern bir yöntem; minimal invaziv yaklaşım sağlar.

“Endoskopik tedavi, hastalarımız için daha az ağrı ve hızlı bir iyileşme süresi sunmaktadır. Genellikle ameliyat ettiğimiz gün hastamızı evine gönderiyoruz ve günlük aktivitelerini kısıtlamıyoruz.”

Kapalı Kıl Dönmesi Ameliyatının Avantajları

Kapalı kıl dönmesi ameliyatının avantajlarına da değinen Prof. Dr. Akbıyık, bu yöntemin ciltte büyük kesiler gerektirmediğini, dolayısıyla ağrı ve iyileşme süresinin oldukça kısa olduğunu belirtti. Ayrıca bu yöntemin, ciltte minimal iz bırakma özelliği sayesinde hastanede kalış süresini de kısalttığını vurguladı. Hastalar, genellikle aynı gün taburcu olabiliyor ve fiziksel aktiviteleri üzerinde herhangi bir kısıtlama olmuyor. Bu durum, özellikle genç hastalar için büyük bir avantaj sunuyor.

Prof. Dr. Akbıyık, kıl dönmesinin riskini azaltmak için hijyen kurallarına uymanın, cilt temizliğine dikkat etmenin, düzenli egzersiz yapmanın ve uzun süre oturmaktan kaçınmanın önemine dikkat çekerek, bu basit ama etkili önlemlerin alınmasının hayati olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık