Cinselliğin konuşulması bana garip geliyor
◊ 12 yıldır ekrandasınız ama ilk kez beyazperdedesiniz…
– Dur Hakan, anlatamayacağım kadar heyecanlıyım. Filmi izlerken kalbime, mideme bir şey olacak diye düşünüyorum. Kalp krizi geçirir miyim diye korkuyorum…
◊ Nedir 12 yıl sonra sizi ikna eden filmin farkı?
– Senaryoyu okuduğumda çok heyecanlandım. Hikâyesi, alıştığımız filmlerden başka bir yerde duruyor. Aşk, dram, gerilim gibi birçok türü içinde barındırıyor. Filmi Mehmet Ada Öztekin’in çekmesi de beni ayrıca heyecanlandırdı.
◊ Ne anlatıyor film?
– Hep kendisine bir yardımcı geleceğine inanan ve onu bekleyen bir adam var (Mehmet Günsür). Bir gün bu yardımcı diye düşündüğü kızla yolları kesişiyor. Benim canlandırdığım karakter Birgül, gelir seviyesi düşük bir semtte yaşıyor. Bencil, duygusal… İkisi birbirlerinin hayatına yön veriyor. Birgül benden çok uzak bir kadındı. Ona yaklaşmak zordu. Ama daha fazla anlatırsam filmin sürprizlerini bozarım.
◊ Filmin fragmanları çıkar çıkmaz sevişme sahneleri konuşulmaya başladı. Aylarca çalıştığınız bir işten önce bunun gündem olmasına bozuluyor musunuz?
– Tabii üzücü… Koskoca bir film ve bir tane sevişme sahnesi var. Biz filmde hayatın kendisini anlatıyoruz ve cinsellik de hayata dair. Bu sebeple cinselliğin konuşuluyor olması bana garip geliyor.
◊ Son konuştuğumuzda “İnsanlıktan uzağız” demiştiniz. Şimdi neredeyiz?
– İnsanlıktan gitgide daha uzaklaşıyoruz.
◊ Nedir böyle hissettiren?
– İnsanların birbirine tahammülü yok. Trafikte 10 saniye beklemek bile birini diğerini dövecek noktaya getirebiliyor. İnsanlar birbirini sevmiyor, kimse sıcak değil. Kimse kimseyle gerekmedikçe konuşmuyor. Sosyal medya yorumları ortada. Neden böyle değiştik bilmiyorum ama bu durum beni çok üzüyor.
◊ Mutsuz muyuz?
– Mutlu değiliz. Mutlu ve başarılı olanları görmek de insanların sinirini bozuyor herhalde. Geçenlerde bir kızın fotoğrafının altına “İnşallah ölürsün” yazmışlardı. Bunu gerçekten anlayamıyorum.
Oyunculukta güzellik öncelikli değil
◊ İnsanların ekranda güzel insanları izlemek istemesini anlayabiliyorum ama bence oyunculukta güzellik öncelikli değil. Estetiğe de çok karşıyım. Masumiyeti ve güzelliği götürdüğüne inanıyorum.
◊ Hep setlerin içindeydim. Annem ben küçükken bir dönem oyunculuk yapmıştı. 16 yaşında ilk olarak Yıldız Kenter’in torunu rolünü oynadım. Ardından üniversitede sinema televizyon okudum. Bir yandan da oyunculuk eğitimleri aldım.
◊ ‘Bodrum Masalı’ dizisinden sonra ‘Martıların Efendisi’nde de Timuçin (Esen) ve Nejat’la (İşler) birlikteydik. Yönetmenimiz Mehmet Ada Öztekin de diziyi yönetiyordu. O aramızda birleştirici bir güç oldu. Senelerdir bu filmi çekmek istiyormuş. Ve üçümüz yeniden bir araya geldik.