Cilt lekeleri hakkında merak edilenler

Leke genel bir tanım olup birçok nedeni ve çeşidi vardır. En sık gördüğümüz melazma denilen hormonal uyarım sonucu alın, elmacık, burun sırtı gibi güneş ışığının dik açıyla yüze geldiği alanlarda oluşan maske şeklindeki lekelerdir. Bunun dışında herhangi bir dermatolojik rahatsızlık sonrası oluşan (akne, ekzema, liken planus) postinflamatuar hiperpigmentasyonlar, aktinik değişiklikler ve yüzde görülen çeşitli nevüsler de lekeli görünümüne neden olurlar.

Tedavide en önemli basamak tetikleyen neden varsa onu ortadan kaldırmak, yaşam şeklini düzenlemek ve tedaviye erken başlamaktır. Leke ne kadar eskiyse melanin pigmentleri hareketli yapılar oldukları ve derinin daha derin kısımlarına göç ettiği için tedaviyi zorlaştırmaktadır.

Leke probleminde hangi tedavinin uygulanacağına lekenin yoğunluğuna, kişinin deri tipine, hayat şartlarına, lekeye beraberinde eşlik eden kılcal damarların olup olmamasına göre karar vermek gerekiyor. Leke tedavisinde IPL, Q-switch lazer, thulium lazer, pico lazer gibi lazerlerden, iğneli radyofrekanslardan, mezoterapi ürünlerinden, kimyasal peelinglerden ve enzimatik peelinglerden faydalanmak mümkün.

Dirençli ve yaygın lekelerde emzimatik peelingler öne çıkmaktadır. Hasta diğer tedavilerden yeterli sonuç alamadıysa ya da tek seansta çözüm istiyorsa en hızlı ve ideal yöntemdir. İşlem hastaya klinikte hekim tarafından maske şeklinde uygulanır. Sürülen maske 10-12 saat yüzde bekletilir ve evde ılık suyla yıkanması istenir.

Paket şeklinde hastaya onarıcı kremi, devam kremi ve 130 koruma faktörlü güneş kremi ile birlikte 1 aylık tedavi verilir. Hasta 1 ay sonra kontrole geldiğinde lekelerden arınmış, maskenin yarattığı anti-aging etki sayesinde ise ince kırışıklıkları azalmış daha gergin, parlak ve bebeksi bir cilt ile gelir.

Bundan sonraki süreçte hasta lekelerin tekrar geri gelmemesi için bir müddet daha kendisine önerilen şekilde devam kremlerini kullanır. Bu tedavi enzimatik peeling olduğu için melanin pigmentinin üretim basamağını bloke ederek lekenin kalıcı olarak azalmasını da sağlar.

Uygulama yapıldıktan sonraki 1 ay özellikle daha dikkatli olunması gerektiği için sıcak iklimli bölgelerde tedaviyi Ekim-Nisan arası yapmak daha uygun olmaktadır.