Çankırı’da Meslek Sevgisi ve Gelecek Endişeleri
Çankırı’da meslek sevgisi ve gelecek endişeleri üzerine derinlemesine bir bakış. İşte bölgedeki gençlerin kariyer ve gelecek kaygıları hakkında bilgiler.
Çankırı’da 70 Yaşında Bir Terzinin Meslek Tutkusu ve Zorlukları
Çankırı’da yaşayan ve 70 yaşında olan Arif Bayrak, yaklaşık 59 yıldır terzilik mesleğiyle iç içe. Mesleğine olan bağlılığı ve sevgiyle yaptığı bu sanat, günümüz koşullarında giderek azalan ilgiyle karşı karşıya kalmış durumda.
İnsanların, eskisi gibi hasarlı kıyafetleri tamir etmek yerine yeni kıyafetler almaya yönelmesi, Bayrak ve onun gibi ustaların müşteri portföyünü ciddi ölçüde daraltmış durumda. Bu durum, mesleğin gelecek nesillere aktarılmasını zorlaştırıyor.
Mesleğin Son Ustalarından Olduğunu Vurguluyor
Arif Bayrak, “Bizler de gidersek bu iş biter” diyerek, mesleğin yaşatılması ve devam etmesi için çırak ve kalfa yetiştirmenin önemine dikkat çekiyor. Mesleği yaşatacak yeni nesil ustalar ve çıraklar bulunamadığını belirtiyor.
Mesleğe Başlangıç ve Güncel Durum
1955 doğumlu olan Bayrak, 1966 yılında terziliğe başlamış. İlk olarak Beyoğlu’nda çalışmış ve mesleği bu deneyimle öğrenmiş. Çankırı’da kendi dükkanını açtıktan sonra, yaklaşık yarım asırdır mesleğine tutkuyla devam ediyor.
Ancak günümüzde, yeni neslin bu sanata ilgisinin büyük ölçüde azaldığını söylüyor. Gerçek anlamda sanatkar yetiştirilmediği için, gençler mesleğe ilgi göstermiyor ve bu da mesleğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden oluyor.
Çırak ve Usta Yetiştirme Zorlukları
Bayrak, mesleğin en az 8 yıl süren yoğun bir eğitim ve pratik gerektirdiğini vurguluyor. “Bir usta olmak için en az 8 yıl çıraklık yapmak gerek,” diyor. Ancak, 15 yıldır çırak bulmakta güçlük çektiğini belirtiyor. Günümüzde, sadece iki kalfa ile çalışmak zorunda kalan Bayrak, eskiden 10 kişinin çalıştığı ekipten geriye çok az kalmış durumda.
Usta sayısının az olması nedeniyle, daha fazla usta ve kalfa yetiştirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Ayrıca, Ankara gibi büyük şehirlerde dükkan açma hayalleri olduğunu ve daha çok usta ile bu hayali gerçekleştirebileceğini söylüyor.
Sonuç ve Mesleğin Geleceği
Arif Bayrak, mesleğin sadece bir sanat değil, aynı zamanda kültürel bir miras olduğunu vurguluyor ve bu mirasın yaşatılabilmesi için gençlerin ilgisinin arttırılması gerektiğine inanıyor.
“Eğer bizler bu mesleği bırakırsak, bu sanat ve gelenek de yok olur,” diyerek, mesleğin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması adına çağrıda bulunuyor.