Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Anne Sütü ve Bebek Sağlığına Dair Bilimsel Bilgilendirme

ÇOMÜ Araştırma Dekanı Prof. Dr. Sercan Karav’dan Anne Sütü Üzerine Önemli Açıklamalar

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Araştırma Dekanı Prof. Dr. Sercan Karav, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) ülke genelinde başlattığı ve geniş çapta ilgi gören “Bilim Kafe” etkinliğinde, anne sütünün bilinmeyen ve önemli yönlerini katılımcılarla paylaştı. Bu etkinlik, ÇOMÜ Bilim İletişimi Ofisi tarafından organize edilerek, Truva Atı’nın karşısında yer alan Çağlar Kaynak Basketbol Sahası’nda gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Karav, Amerika’da devlet bursuyla eğitim aldığı dönemde yürütülen ve milyonlarca dolarlık bütçesiyle dikkat çeken projeler kapsamında anne sütü üzerine detaylı çalışmalar yapmaya başladı. Edindiği bilgi ve deneyimlerini, özellikle genç araştırmacılar ve anne adaylarıyla paylaşmak amacıyla çeşitli platformlarda anlatmaya devam ediyor.

Anne Sütünün Sağlık ve Mikrobiota Üzerindeki Etkisi

Anne sütünün yalnızca bir besin kaynağı değil, aynı zamanda yaşam boyu sağlıklı bir yaşamın temelini oluşturan biyolojik bir sistem olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karav, özellikle vajinal yolla doğan bebeklerin sağlıklı ve dengeli bir mikrobiyota ile dünyaya geldiğine dikkat çekti. Bu bağlamda, doğal doğumun, sağlıklı mikroorganizmaların bebeğin bağışıklık sistemiyle bütünleşmesi açısından kritik öneme sahip olduğunu belirtti.

Karav, anne sütünün içeriğinde bulunan ve teknik olarak oligosakkaritler olarak adlandırılan bileşiklerin, sağlıklı mikroorganizmaların hayatta kalmasını ve gelişmesini desteklediğini ifade etti. “Bu özel bileşikler, yalnızca anne sütünde bulunur ve bebeğin bağırsaklarında sağlıklı mikrobiotanın oluşumu için temel taşlarıdır” dedi.

Anne Sütünün Uzun Vadeli Sağlık Üzerindeki Rolü

Anne sütüyle beslenen bireylerin, yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde de daha sağlıklı olma eğiliminde olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karav, gelişmiş ülkelerde gözlemlenen sağlık sorunlarının büyük bölümünün, sezaryen doğum ve erken anne sütü kesilmesi gibi faktörlerden kaynaklandığını açıkladı. “Sağlıklı mikrobiyotanın kurulamadığı durumlarda, alerjiler, intoleranslar ve çeşitli bağışıklık sistemi sorunları yaygınlaşıyor” diye ekledi.

Anne Sütü ve Alternatifleri: Doğru Tüketim Zamanları

Anne sütünün dışında diğer süt ürünlerinin tüketiminin, özellikle bebeklerin gelişimi ve sağlığı açısından dikkat edilmesi gereken noktaları anlatan Karav, “İlk 6 ay ile 1 yıl boyunca, kesinlikle anne sütü en ideal ve tek besin olmalı. Bu dönemlerde, bebeğin ihtiyaç duyduğu enerji ve besin öğeleri, yalnızca anne sütüyle karşılanmalı” diyerek, önerilerde bulundu.

Yenidoğan ve bebeklik döneminde anne sütünün yerine herhangi bir başka süt veya formül mamaların tercih edilmesinin, bağışıklık sistemine olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çeken Karav, “Ancak yaş ilerledikçe ve bebeğin ihtiyaçları değiştikçe, inek, keçi gibi sütler ve bebek mamaları devreye girmeli. Bu ürünler, protein ve diğer temel besin öğeleri açısından gereklidir” şeklinde konuştu.

Toplumsal Süt Tüketim Algısı ve Bilinçlendirme

Toplumda süt tüketimine karşı oluşan olumsuz tutumlara da değinen Karav, “Maalesef, süt ve süt ürünlerine karşı olumsuz önyargılar yaygın. Bu durum, yeterli ve doğru bilgilendirmeyle aşılabilir. Anne sütü öncelikli olmak üzere, uygun zamanlarda, doğru süt ürünlerinin tüketilmesi, sağlığımız açısından büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.

Soru-Cevap ve Yöresel Lezzetler

Etkinlik sırasında katılımcıların merak ettikleri sorular yanıtlandı ve uzman görüşleri paylaşıldı. Ayrıca, ÇOMÜ Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü’ne bağlı Süt ve Ürünleri Uygulama Birimi tarafından hazırlanan yöresel peynir çeşitleri de katılımcılara ikram edilerek, yerel lezzetler ve süt ürünleri hakkında farkındalık artırıldı.