Çağatay Bebeğin Hayatını Kurtaran Karaciğer Nakli Süreci
Bu içerikte, Çağatay bebeğin hayatını kurtaran karaciğer nakli sürecini keşfedin. Ailelerin yaşadığı zorluklar, umut dolu anlar ve bu hayati operasyonun detaylarıyla dolu bir hikaye sizi bekliyor.
Çağatay Bebeğin Hayatını Kurtaran Nakil Süreci
Muğla’da yaşayan Arife ve Okan Topçu çifti, 10 aylık bebekleri Çağatay’ın sağlık sorunlarıyla mücadele ederken büyük bir zorluk yaşadı. Çağatay, bebeklik döneminde görülen sarılık nedeniyle ailesi tarafından İzmir’deki bir üniversite hastanesine götürüldü. Burada yapılan muayeneler sonucunda, bebeğin safra kanalları yokluğu tanısı konularak acil bir ameliyat gerçekleştirildi.
Ameliyat sonrasında birkaç ay boyunca bebeğin sağlık durumu normale döndü. Ancak zamanla kilo kaybı yaşamaya başlayan ve sürekli ağlayan Çağatay, tekrar hastaneye başvurmak zorunda kaldı. İzmir’deki özel bir hastaneye getirilen Çağatay’a yapılan kontroller, karaciğer yetmezliği tanısını ortaya koydu ve acil bir karaciğer nakli yapılması gerektiği kararlaştırıldı. Yapılan testler sonucunda, Çağatay’ın halası Yasemin Topçu’nun uygun verici olduğu belirlendi.
24 Haziran’da hastanenin Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü Kurucu Başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç liderliğindeki ekip tarafından gerçekleştirilen başarılı ameliyatın ardından, Çağatay hızla iyileşerek taburcu oldu.
Uzman Görüşleri ve Aile Deneyimleri
Prof. Dr. Murat Kılıç, ameliyat öncesinde Çağatay’ın sağlık durumunun son derece kötü olduğunu ve 10 aylık bebeğin sadece 5 kilogram ağırlığında olduğunu belirtti. Kılıç, “Nakil öncesinde belirgin bir karaciğer yetmezliği, büyüme ve gelişme geriliği söz konusuydu. Karaciğer yetmezliği, akciğerleri de etkilediği için durum daha da ciddileşmişti. Eğer nakil gerçekleşmeseydi, 3 ay içinde bebeğimizi kaybetme riski vardı. Normal şartlarda 6 kilogram altında olan çocuklarda naklin riski yüksek olduğu için beklemeyi tercih ediyoruz. Ancak bu bebekte hastalığın ağırlığı nedeniyle beklemeye tahammülümüz yoktu ve acil bir nakil gerçekleştirdik.” şeklinde konuştu.
Anne Arife Topçu, bebeğinin yaşadığı zorlukları şöyle ifade etti: “Gece gündüz sürekli ağlayan, hiç susmayan bir bebekti. Ağrıları vardı ama nedenini anlayamıyorduk. 10 aydır ağlayan bir çocuk vardı. Ama şimdi şükürler olsun, sadece gülüyor. Hızla kilo aldı ve şimdi anne-baba olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Çok mutluyuz.”
Baba Okan Topçu ise, oğullarının sağlığına kavuşmasının kendileri için büyük bir sevinç kaynağı olduğunu vurguladı ve kardeşine teşekkür etti. Hala Yasemin Topçu, yeğeninin rahatsızlığını öğrendiğinde büyük bir üzüntü yaşadığını ifade ederek, “Nakil için yengem ve ağabeyimin verici olamayacaklarını öğrendiğimiz gün, onların yüzündeki ifadeyi asla unutmayacağım. O an düşünmeden ‘Ben veririm’ dedim. İyi ki de vermişim. Çağatay’ı gördükçe dünyalar benim oluyor. Onu çok seviyorum.” dedi.
Kaynak: AA / Sağlık