DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde Yangın: Eşini ve Çocuğunu Kaybeden Baba Yaşadığı Acıyı Anlattı

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde yaşanan trajik yangında eşini ve çocuğunu kaybeden bir babanın acı dolu hikayesini keşfedin. Yaşadığı kaybın derin etkilerini ve duygusal mücadelesini dinleyin.

07.02.2025
A+
A-

Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezi’nde Yangın Faciası

Bolu’da, Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangında, eşi Kübra Tonguç Altın ve 9 yaşındaki kızı Alya Altın’ı kaybeden Hilmi Altın, yaşadığı acıyı ve süreci duygu dolu bir dille anlattı. Altın, “Göz göre göre bir katliam yapıldı. Bizlere o otelde resmen ölümlerden ölüm beğen denildi. Allah bana bir can verdi, eşimin ve kızımın can borcunu bana yükledi. Ben de bu can oldukça, sorumlularının hak ettiği cezayı alması için var gücümle savaşacağım.” ifadelerini kullandı.

Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, eşi Kübra’nın, “Hilmi, kalk yangın var, bize yetiş!” şeklindeki uyarısıyla gözlerini açtığında, eşinin ve kızının odadan koşarak çıktığını hatırlatan Altın, olayın dehşetini şu sözlerle aktardı: “Tahmini 30 ya da 50 saniye sonra giyinerek odadan çıktım. Ancak yoğun bir zehir gibi dumanla karşılaştım ve nefes almak imkansız hale geldi. Merdivenleri birkaç kez denememe rağmen bulamadım.”

8. katta çaresizce ileri geri giderken, arkadaşlarına koridorda rastladığını belirten Altın, “Onlarla beraber Yalçın ailesinin odasına sığındık. Çarşaflarla bir inme planı yaparken, eşim ve çocuğum için bir kez daha geri dönmek istedim. Yüzüme ıslak bir havlu sararak arkadaşlarımın odasından çıkmaya çalıştım. Ancak duman o kadar yoğunlaşmıştı ki sıfır görüşle karşılaştım.” dedi.

Dumandan kaçarak yürüdüğünde koridorun sonunda bir grup insanın cam kırmaya çalıştığını gören Altın, onlara katılarak bir odaya sığındığını anlattı. O odada 13 kişi bulunduğunu belirten Altın, “Çocuklar ve kadınlar çoğunluktaydı. Hep birlikte inanılmaz bir uyum içindeydik. Önce çocukları, sonra kadınları, en son erkekleri indirmek için harekete geçtik. Arkadaşlar çarşafları hızlıca bağlarken, yataklara gözüm ilişti. Yatakları atabilir miyiz diye sorduğumda, tereddütsüz herkes tüm gücünü vererek yatağı bükerek aşağı attık.” diye ekledi.

Çarşaflarla önce çocukları, sonra kadınları yatakların üstüne indirdiklerini söyleyen Altın, “Erkeklerden bir arkadaş, ‘ben çarşafları sabit bir yere bağlarım, sen git ben en son inerim’ dedi. Ben de sondan bir önce indim. Ancak benden önceki arkadaş çarşafı kırıldı ve bana az bir çarşaf parçası kalmıştı. Kendimi 8. kat penceresinden 5. kat sundurmasına doğru sırt üstü bıraktım. Sanırım orada kurtarmaya çalışan bir arkadaşın üstüne düştüm.” şeklinde konuştu.

İkisi de birbirlerinin iyi olduğunu teyit ettikten sonra, eşini ve çocuğunu aramaya gittiğini, fakat hiçbir yerde bulamadığını ifade eden Altın, “Dünyanın en acı hissi, tarifi imkansız. O otele ilk kez giderken, iki aile olarak, birlikte büyüyen çocuklarımızın tatil hayallerini gerçekleştirmek istemiştik. Ancak beraber cennete yürüyeceklerini bilemezdik.” dedi.

Yangında hayatını kaybeden Atakan Yalçın ve kızı Derin’i anarak, Yalçın’ın eşi Yaprak Yalçın ve diğer kızı Defne’nin güçlükle kurtulduğunu belirtti. Otelde ve odada, o gün kendi canları pahasına insanlar için koşturan herkese teşekkür eden Altın, “Çok büyük bir can pazarıydı. Ancak bu bir talihsizlik değildi. Göz göre göre bir katliam yapıldı. Devletimize ve adaletimize güvenim tamdır. Allah bu acıyı yaşayan herkese sabır versin.” diyerek duygularını dile getirdi.

Son olarak, “Dilerim ‘sıralı ölüm’ kelimesinin değerli anlamını kimse bir daha benzer bir acıyla anlamak zorunda kalmaz. Umarım yaşanan son acı bizimki olur ve acıların kader olması güzel ülkemizde son bulur.” dedi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.