BM IPC Raporu: Gazze’de Kıtlık Eşiğine Yaklaşılırken İnsanî Kriz Derinleşiyor

27 Temmuz’da ilan edilen çatışmalara verilen sözde “aranın” ardından Gazze Şeridi boyunca devam eden toplu şiddet olayları, hava saldırıları ve topçu ateşiyle birlikte durumun iyileştirilmesini büyük ölçüde engelliyor. Rapor, Gazze’de gıda sisteminin çöktüğünü, tarım arazilerinin %98’inden fazlasının zarar gördüğünü veya erişilemez hale geldiğini, hayvan kayıplarını, balıkçılığın yasaklanmasını, nakit para kıtlığı ve piyasa fiyatlarının karşılanamaz seviyelere yükselmesini belirtiyor.

İnsani yardım çabalarına ilişkin olarak, kıtlığın tamamen insan kaynaklı olduğu ifade edilmekle birlikte, bu durumu durdurup tersine çevirebileceği vurgulanıyor. Raporda şu sözler öne çıkıyor: “Tartışma ve tereddüt zamanı geçti, açlık mevcut ve hızla yayılıyor. Daha fazla gecikme, hatta birkaç gün bile, kıtlıkla bağlantılı ölümlerde kabul edilemez bir artışa yol açacaktır.”

İsrail izin verse önleyebileceğimiz bir kıtlık sözüyle BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, İsviçre’nin Cenevre kentinde gazetecilere yaptığı açıklamada, açlığın görünen tek nedeni olarak engellemeleri işaret etti. Fletcher, İsrailin engellemeleri kalksaydı kıtlığın önlenebileceğini belirtti; açıklamasında yiyecekler sınır kapılarında birikti ifadesine de yer verdi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk ise Gazze’deki kıtlığın İsrail hükümetinin eylemlerinin doğrudan sonucu olduğuna dikkat çekerek, açlıktan kaynaklanan ölümlerin savaş suçu teşkil edebileceğini söyledi. Türk, bu kıtlığın en ince ayrıntısına kadar karşı tarafa yansımalarına işaret ederek, “Açlığı savaş yöntemi olarak kullanmak savaş suçudur” mesajını verdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı ise BM raporunun sonuçlarını reddederek Gazze’de kıtlık olmadığı iddiasını savundu ve raporun Hamas’ın yalanlarına dayandığını iddia etti.