Biraz kültür biraz adrenalin: 5 kıta 150 şehir

Melis Arıkan (32) bilişim sistemleri mühendisi. İşlerinden vakit buldukça sık sık seyahat ediyor. Uzun tatillerinde uzak ülkeleri, kısa tatillerinde de yakın yerleri keşfe çıkıyor. Bugüne kadar beş kıtada 150’den fazla şehri gezdi ve beş yıl ABD’de yaşadı. Genelde kültür ağırlıklı geziler yapsa da bazı yerlerde cesaret gerektiren aktiviteler de yapıyor. Las Vegas’ta Hummer jeep’lerle off road yaptı hatta Hawaii adalarından Maui’de Haleakala Dağı’nın zirvesine de çıktı.

Fotoğraflar: Melis Arıkan

Seyahati sizin için bu kadar özel kılan şey nedir?
– Merak… Keşfedilecek yeni yerler arıyorum, planlıyorum ve arkası çorap söküğü gibi geliyor. Seyahat halindeyken sürekli yeni yerler görmek, farklı kültürleri tanımak ve sonucunda anılar biriktirmek beni çok motive ediyor.

Her yeri gezebilirim ve her ortama girebilirim. Özellikle ABD’de yaşamam seyahate bakış açımı daha da değiştirdi.

O süreç nasıl gelişti?
– İTÜ ve Suny Binghamton üniversiteleri arasında yürütülen çift diplomalı, uluslararası ortak lisans programından mezun oldum.

Okul bitince New York’a gittim ve bir enerji firmasında iş analisti olarak çalıştım. Beş yıl hayat sürdüm burada… Çok güzel günlerdi, artık New York ikinci vatanım diyebilirim. Avucumun içi gibi biliyorum her yeri.

Çalıştığım şirket hiç dönmemi istemedi. İstanbul’da aile şirketimiz olduğu için istifa ettim ve işlerin başına geçtim.

Beş yıl çok uzun bir süre, ABD’de adım atılmadık yer bırakmamışsınızdır.
– Çoğu yeri gezdim. Times Square’da müzikallere gittim, Carnegie Hall’da birçok bale ve opera izledim. En önemli müzelerini gezdim, eğlence parklarında roller coster’lara bindim, Şikago’ya hafta sonu caz dinlemeye gittim. Özellikle Manhattan, tüm dünya mutfaklarını bulabileceğiniz bir yer. Birçok ülkenin mutfağını ilk kez denedim.

ABD’de de yaşarken gezdiğim yerlere gelecek olursak; Porto Riko, Kaliforniya, Hawaii, Florida, Washington, Virgin Adaları, Las Vegas, Şikago, Delaware, Atlantic City, Philadelphia, Karayipler, Bahamalar, Meksika, Kanada ve Brezilya… Bugüne kadar beş kıtada 38 ülke ve 150’den fazla şehir gezdim.

Peki şu sıralar ABD’ye tatil planlayanlara neler tavsiye edersiniz, nereleri görmeden dönmemeli?
– Bir kere Walt Disney World, Universal Studios, South Beach ve Times Square Meydanı gibi herkesçe bilinen yerler kesinlikle görülmeli. Bunların dışında Soho ve Little Italy bölgeleri mutlaka gezilmeli. Gece hayatı için Meatpacking District harika.

Marriot Marquis Hotel’in 48’inci katında bulunan ve tüm cepheleri camla kaplı The View Restaurant’ta Manhattan’ı kuş bakışı izlemek harika. Ayrıca güzel bir et yemek için adres Wolfgang’s SteakHouse…

Şiddetle tavsiye ederim. Özellikle New York’a gelmişken müzikal izlemeden de asla dönmemeli…

Gezdiğiniz 38 ülke içinde en unutamadığınız anlar neler?
– Hepsinde ayrı deneyimler yaşadım ancak bazıları öyle aklımda yer etti ki, ömür boyu unutmayacağım.

Örneğin, Grand Canyon’u (Büyük Kanyon) gezdim. 466 kilometre uzunluğunda ve 1600 metre derinliğinde… Kolorado Irmağı’nın kanalı milyonlarca yılda yarmasıyla oluşmuş. Buraya Las Vegas’tan pır pır uçaklarına binerek uçtum. Ardından helikopterlerle Kolorado Irmağı’na indim. Çok güzel bir deneyimdi.

Las Vegas’ta Hummer jeeplerle off road yaptım. Miami’den kalkan cruise gemisiyle Karayipler’e gittim. Beni en çok heyecanlandıran vatoz balıklarıyla tanışmam olmuştu.

Hawaii adalarından biri olan Maui’de Haleakala Dağı’nın zirvesine çıktım. Gördüğüm manzara anlatılmaz yaşanır. Bir de Çin Seddi’nde yürüyüp o havayı solumak mükemmel bir duyguydu.

Genelde tek mi geziyorsunuz?
– Tek başına gezdiğim de oluyor, ailemle ya da arkadaşlarımla gezdiğimde… Yalnız tek başına gezdiğinizde bencil olmanın keyfini çıkartıyorsunuz. Bu müthiş bir şey… Ne zaman nerede olmak, nereyi görmek, nerede yemek isterseniz orada oluyorsunuz. Ayak uydurmak zorunda olduğunuz kimse yok.

Böylelikle kendi ayaklarınızın üzerinde durmayı öğreniyorsunuz. Ancak, yanınızda kafa dengi bir arkadaşınız olduğu zaman gezmek çok keyifli… Herhangi bir aksilik yaşanırsa birlikte üstesinden geliyorsunuz.

En önemlisi fotoğraf çektirmek daha kolay. Konaklama masrafları da düşüyor. Mesela benim en iyi gezi arkadaşım annem…

Gideceğiniz yerlere nasıl karar veriyorsunuz?
– Uzun tatillerde uzak ülkeler, kısa tatillerde kısa mesafeli yerleri tercih ediyorum.

Gittiğim yerlere tekrar tekrar gitmektense, görmediğim yerleri keşfetmeyi seviyorum.

Biraz spontane de gelişiyor ama nereye gideceğimin kararını vermekte iş yoğunluğum, mevsim ve bütçem etkili oluyor.

Mutlaka gittiğiniz ülkelerde değişkenlik gösteriyordur ama gezilerinize ortalama ne kadar bir bütçe ayırıyorsunuz?
– Şu ana kadar yaptığım en düşük bütçeli geziler Avrupa’ya oldu.

Genelde ucuz uçak bileti dönemlerinden faydalanıyorum. Yakın mesafeler için ulaşım ve konaklama dâhil 3 bin TL harcıyorum.

Yalnız kıtalar arası uçuşlar, orada harcanan para falan derken bu rakam 10 bin TL’yi buluyor.

En son nereye gittiniz, neler yaptınız?
– Maldivler’deydim. Male’de inip, tekneyle Meeru Adası’na gittim. Dört gün boyunca sadece adada kaldım.

Gün batımı tekne turu yaptım, yunusları görme turunu da çok istiyordum ancak hava elverişli olmadığı için bunu gerçekleştiremedim.

Şimdi ise bayram tatilinde Yunanistan’ın Thasos Adası’na gideceğim. Uzak rota olarak da Endonezya’nın Bali Adası planlarım arasında…

“Dünyayı gezerken kendimi geliştiriyorum. İnsanların gördüğü yer sayısı arttıkça olaylara farklı bir bakış açısıyla olaylara yaklaşıyor.

Bu hayat sizin ve yaşanılan anların tekrarı yok, ben hayallerimin peşinden koşmaya devam edeceğim. Siz de bazı şeyleri ertelemeyin…”

Melis Arıkan, seyahatlerinde çektiği fotoğraflarını ‘@melisarikan_’ Instagram adresinden paylaşıyor.