DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Bir Kez Daha Kaybettik: Solcuların Protesto Çabaları ve Halkın Tepkisi

Solcuların protesto çabaları ve halkın tepkisi üzerine derinlemesine bir inceleme. Toplumsal dinamikleri keşfedin.

10.04.2025
A+
A-

Bir Kez Daha Kaybettik

Son günlerde içimde bir huzursuzluk var; neden mi? Çünkü biz solcular, bir kez daha kaybettik. Kaybetmek, adeta hayatımızın bir parçası haline geldi. Bu alışkanlık, içten içe bir sanat icra etmemize neden oldu. Ancak burada bahsettiğim kayıplar sadece seçim veya destek kaybı değil. Bu, çok daha derin ve varoluşsal bir mesele.

Geçtiğimiz günlerdeki boykot girişimimize bakalım. “Alışveriş yapmayın” dedik. Kapitalizme bir direniş gösterelim, iktidarın ekonomik politikalarına karşı bir ses yükseltelim istedik. Ama sonuç? Türk milleti, tarihinin en büyük alışverişlerini gerçekleştirdi. Hatta adeta bize inat olarak, alışveriş yapmaya koştu. Esnafa sahip çıktılar, kafeler dolup taştı, marketler tıklım tıklım oldu (ama bu tüketim çılgınlığı, sosyalist bir bakış açısının dışındaydı).

İşin en acıklı tarafı ise, ekonomik bir protesto çağrısı yaptığımızda halkın bu çağrıya destek vermesini beklememizdi. Halkın alım gücü düşüyor, enflasyon tavan yapıyor, gençler işsiz kalıyor… Mantıken, insanlar “Evet, haklılar! Alışveriş yapmayarak bir mesaj verelim” diyebilirdi. Ama hayır! Onlar ne yaptılar? Daha fazla alışveriş yaptılar! İnatla, coşkuyla, adeta bir festival havasında alışveriş yaptılar.

Peki bunun sebebi ne? Kapitalist propagandanın gücü mü, alışverişin milliyetçi bir görev gibi sunulması mı, yoksa biz solcuların iletişim kurma yetersizliği mi? Gerçek şu ki, biz solcular artık kimseyi ikna edemiyoruz. Hele Türkiye’de, işimiz daha da zor. Çünkü insanlar, bizim önerilerimizi duyduklarında “Bunlar benim hayatımı kolaylaştıracak bir şey öneriyor mu?” diye soruyor. Ve genelde cevap “Hayır” oluyor.

Biz soyut kavramlarla mücadele etmeyi seviyoruz; “Sistemi yıkalım”, “Kapitalizmi eleştirelim”, “Tüketimi durduralım” diyoruz. Ancak halkın karşısına elle tutulur bir alternatifle çıkamıyoruz. Kendimi halkın yerine koyuyorum. Ortalama bir vatandaşım. İşim var, akşam çocuğuma ne yedireceğimi düşünüyorum. Borcum olabilir ve zamlar belimi büküyor ama hayatta kalmaya çalışıyorum. Sonra biri çıkıyor ve “Alışveriş yapma!” diyor. Tamam, bu güzel bir öneri. Ancak sonrasında ne olacak? Alışveriş yapmazsam hayatım kolaylaşacak mı? Maaşım artacak mı? Market fiyatları düşecek mi? Kimse bana bunların cevabını vermiyor. Sadece soyut bir mesaj sunuluyor: “Boykot yap, çünkü sistem kötü.” Peki, sonra?

Halk olarak, en azından kısa vadede elimizden bir şey gelmediğini biliyoruz. Bu nedenle alışveriş yapmaya devam ediyoruz. Çünkü ekonomik sıkıntılarımızı çözmenin daha pratik yollarını arıyoruz: Daha fazla çalışmak, borç almak, indirim kovalamak… Yani, günlük hayatımıza devam ediyoruz.

Peki biz solcular? Biz ne yapıyoruz? Kendi içimizde tartışıyoruz. Hangi kelimenin daha doğru olduğunu, hangi manifestonun daha etkili olduğunu konuşuyoruz. Ve en önemlisi, neden kaybettiğimizi sürekli tartışıyoruz. Sonuç? Sonuç şu ki, halk alışveriş yaptı. Kartlı işlemler patladı. Bizim protestomuz, belki de amacının tam tersine bir etki yarattı. İktidar yetkilileri ekranlara çıkıp “Boykotçular kaybetti” diye zafer ilan etti. Biz de, her zamanki gibi, “Nasıl yine kaybettik?” diye düşünüyoruz.

Bir gün, belki de bir gün, bu döngüyü kırmayı başarırız. Ama önce, en azından bir kez, “Kaybetmemek için ne yapmalıyız?” sorusunu sormamız gerekiyor. Ve belki de cevabın alışveriş yapmamakta değil, çok daha farklı bir yerde olduğunu fark etmemiz lazım…

YORUMLAR

Δ

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.