DOLAR 32,3374
EURO 34,8108
ALTIN 2.390,60
BIST 10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Açık
İstanbul
19°C
Açık
Pts 21°C
Sal 24°C
Çar 19°C
Per 17°C

Bir Dişi Ayının Emzirmesi Sayesinde Ölümden Dönen Yunan Mitolojisinin En Güçlü Kadını: Atalante Kimdir?

02.09.2022
A+
A-

Antik Yunanlıların inandığı dini bir yapı olan ve bugün artık mitoloji olarak adlandırdığımız hikayelerde genel olarak güçlü kadınlarla kolay kolay karşılaşmayız. Atalante ise önemli bir istisnadır. Bir avcının kızı olan Atalante, binlerce yıl önce anlatılan hikayelerde bile geleneksel kadın imajını yıkarak gücü ve cesareti ile hem insanlar hem de tanrılar arasında önemli bir figür haline gelmiştir.

Atalante, diğer Yunan tanrıçalarından ve kadın karakterlerden farklı olarak güzelliği ile öne çıkmamıştır. Atalante’nin önemli bir figür olmasının nedeni her zaman geri planda kalan ve güçsüz olduğu düşünülen kadın algısını yıkarak tanrılara bile isyan edecek kadar cesur biri olmasıdır. Gelin Yunan mitolojisindeki Atalante kimdir, hikayesine yakından bakalım.

Atalante

Yunan mitolojisindeki Atalante kimdir? Erkek olmadığı için ölüme terk edilen bebek:

Atalante hakkında üç farklı rivayet vardır. Birine göre yeraltı tanrısı Hades’in kızı olan bir yarı tanrıçadır, diğerinde Arkadya kralı Schoeneus’un kızı ve Arkadya prensesidir, sonuncu ve yaygın olarak inanılan rivayete göre ise Atalante bir avcının kızıdır. Başka bir efsanede ise tanrıça Artemis’in bir versiyonu olduğunu söylenir. Ebeveynleri hakkında şüpheler olsa bile doğduktan sonraki hikayesi herkes için ortaktır.

Atalante doğduğu zaman anne ve babası çok üzüldü çünkü bir erkek evlat istiyorlardı. Bu nedenle daha yeni doğmuş bu kız bebeği ölmesi için bir dağ başına bıraktılar. Atalante’yi bıraktıkları yerde yeni doğum yapmış bir ayının mağarası vardı. Dişi ayı, yeni doğmuş bu bebeği yemek yerine aldı ve besledi. Dişi ayının sütü ile beslenerek ölümden kurtulan bu bebek daha sonra bölgedeki avcılar tarafından bulundu.

Atalante büyüdükçe doğanın, çocukların, avcıların tanrıçası Artemis ile benzer özellikleri olduğu görüldü. Çoğu kız çocuğunun aksine ev işleriyle ilgilenmek istemiyor, avlara katılıyordu. Avlardaki başarısı takdire şayandı. Onu benzersiz yapan ise en vahşi hayvanların bile yetişemediği koşma hızıydı. Belki bir tanrıça ya da yarı tanrıça değildi ama Artemis’in bu kız çocuğuna yardım ettiği kesindi.

Yapılan bir domuz avı sırasında kendini ispat etti:

Atalante

Atalante büyümüş, genç ve çok güzel bir kadın olmuştu. Ancak sırf erkek olmadığı için başına gelenleri biliyordu. Bu yüzden erkek egemen toplumun kurallarından ve hatta erkeklerin kendisinden bile nefret ediyordu. Bakireydi ve bakire kalmak konusunda kararlıydı. Toplumda güzel bir kadın olarak değil, yetenekleriyle var olan bir kadın olmak istiyordu. Bu isteğini kısaca zamanda gerçekleştirecekti.

Bölgede tarlaları harap eden domuzlardan kurtulmak için bir av partisi düzenlendi. Küçümsemelere rağmen Atalante bu ava katıldı. En güçlü avcıların bile yakalayamadığı dev bir domuzu hızıyla yetişip, gücüyle öldürdüğü zaman kendini ispatlamış oldu. Avcılar, domuzun derisini ona hediye ettiler. 

Atalante’yi efsane haline getiren olaylardan bir tanesi de at adamları öldürmesidir. Bir gün ormanda ava çıktığı sırada kentaur olarak adlandırılan at adamlar ona saldırdı ve tecavüz etmeye çalıştı. Bu genç ve güzel kızı hafife almış olan at adamlar daha ne olduğunu anlayamadan onun oklarıyla delik deşik oldular. 

Atalante evlenmeye karar verdi ve bir kahine başvurdu:

Atalante, erkek egemen topluma karşı hırsı nedeniyle erkeklerden uzak durmuş ve bakire kalmaya karar vermişti. Fakat yine de genç bir kadındı. Zaman zaman aklına evlilik düşüncesi gelmiyor değildi. Çocuk doğurmak istiyor ve onların ne kadar güzel, yetenekli ve güçlü olacaklarını hayal ediyordu. Sonunda bir kahine danışmaya karar verdi.

Atalante bu düşüncelerini paylaştığı zaman kahin ona koca aramamasını ancak bir gün mutlaka evleneceğini söyledi. Daha da önemlisi bir gün evlendiği zaman kocasının ondan çok daha başarılı bir koşucu olması gerektiğini ısrarla tembihledi. Genç kadının aklı karışmıştı ancak evleneceği kişinin kendisinden daha yetenekli olması konusunda emindi. Aklına bir yarışma düzenlemek geldi.

Yarışı kazanan evlenir, kaybeden öldürülür:

Atalante

Atalante eşi benzeri görülmemiş derecede güçlü ve yetenekli bir kadındı, evleneceği adamı seçmek en büyük hakkıydı. Dört bir yana haber gönderildi. Atalante’yi koşu yarışında kazanan onunla evlenmeye hak kazanacaktı. Ancak kaybeden evine dönemeyecekti. Yarışa gerçekten gözü pek erkeklerin katılmasını isteyen Atalante, yarışı kaybedenlerin oracıkta öldürüleceğini de duyurdu.

O dönemde böyle bir şart kolay kolay kabul edilecek bir durum değildi. Fakat Atalante yalnızca güçlü ve yetenekli değildi, uğruna ölümü göze alacak kadar da güzeldi. Bu güzelliği elde etmek isteyen erkekler sırayla onunla yarışmaya ve sırayla oracıkta öldürülmeye başladılar. Atalante’yi yenmek neredeyse imkansızdı. Tanrıların yardımı gerekiyordu. Melenyos bu yardımı alacaktı.

Afrodit’in hediyesi üç altın elma:

Atalante

Melenyos genç ve yakışıklı bir erkekti. Ancak o da Atalante’yi yenecek kadar yetenekli değildi. Bu nedenle tanrıça Afrodit’e yalvardı ve bu güzel kızla evlenmesi için ona yardım etmesini istedi. Afrodit ikiliyi birbirine yakıştırdı ve Melenyos’a yardım etmek için ona üç tane altın elma verdi. Derken yarış başladı.

Melenyos yarışa hızlı başladı. Atalante ise nasıl olsa kazanacağını bildiği için kendini çok yormadan arkadan geliyordu. Melenyos, kadının kendisini yakalayacağını anladığı sırada yere bir altın elma attı. Atalante büyülenmişçesine durdu ve altın elmayı yerden alarak incelemeye başladı.

Koşu devam ediyordu. Melenyos, ne zaman soluklanması gerektiğinde ya da Atalante kendisini geçecek gibi olduğunda yer bir altın elma attı. Atalante, Afrodit’in altın elmalarına karşı koyamıyor ve her seferinde durup onları inceliyordu. Böyle böyle Melenyos yarışı kazandı. Atalante ile Melenyos üç gün üç gece süren bir düğün ile evlendiler. 

İyi de gençler, orada yapılacak iş mi?

Atalante

Atalante ve Melenyos birbirine aşık, tutkulu bir çift olmuşlardı. Bir gün ormanda gezdikleri sırada baştanrı Zeus’a adanmış bir tapınağa girdiler ve orada seviştiler. Koca Zeus böyle bir olaya çok sinirlendi ve onları aslana dönüştürdü. İkili ceza olarak sonsuza kadar bir Olimpos arabası çekmeye mahkum edildiler. Onlar eremediler muratlarına, bari biz çıkalım kerevetine.

Yunan mitolojisindeki en güçlü kadın karakterlerden bir tanesi olan Atalante kimdir sorusunu yanıtlayarak dilden dile aktarılan hikayesinden bahsettik. Yunan mitolojisi hikayeleri ve Atalante hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.

Yunan mitolojisine dair okuyabileceğiniz diğer içeriklerimiz: 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.