Bebek Tüccarlığı İddiaları ve Usulsüzlük Davası
Bebek tüccarlığı iddiaları ve usulsüzlük davası üzerine derinlemesine bir inceleme. Bu tartışmalı konu, etik sorunlar ve hukuki boyutlarıyla birlikte günümüzün en önemli sosyal meselelerinden birini ele alıyor.
İstenen Cezalar
Sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen, 10 kez “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve 11 kez “resmi belgede sahtecilik” suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmektedir. Ayrıca, Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası istenmektedir.
Şikayet Etme Sebebi
İddianamede yer alan ifadelere göre, çete faaliyetleri çerçevesinde doktor yerine epikriz raporu yazdığı ve usulsüz ilaç satışı yaptığı öne sürülen hemşire Hakan Doğukan Taşçı, ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’i CİMER’e kendisinin şikayet ettiğini anlattı. Taşçı, “Şikayet etme sebebim, bu kişinin bebek tüccarlığı yapmasıdır” şeklinde konuştu.
Usulsüz İşlerin İçine Sokulma İfadesi
27 yaşında ve lise mezunu olan Hakan Doğukan Taşçı, sağlık alanında faaliyet gösteren bir şirketin sahiplerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Taşçı’nın iddianameye giren ifadelerinden bir kısmı şu şekilde: “Beni usulsüz işlerin içine sokan kişi doktor Fırat Sarı’dır. Kendisi hastanede doktor bulundurması gerekirken, doktor yerine beni bırakıyordu. Ben de çocukların sağlığı için elimden geleni yapıyordum. Ancak işler çığırından çıktıktan sonra, çocukların sağlığı tehlikeye girdikçe bu kişi ile sürekli tartışmaya başladım.”
Bebeklerin Sağlığı Tehlikede
Gıyasettin Mert Özdemir, 112’de ambulans şoförü olarak çalışmaktadır. Taşçı, “Ben bu kişiyi CİMER’e şikayet ettim. Şikayet etme sebebim, bebek tüccarlığı yapmasından kaynaklanmaktadır. Birçok özel hastane ile iş yapıyor. Genellikle hastanelerde başhekimlerle ve hastane müdürleriyle anlaşarak, dışarıdan yeni doğan bebeklerin yatışını yaptırıyor ve bu işten kar elde ediyor. Bu işlemlerde hastanenin yeni doğan bebekler için uygun olup olmadığına bakmadan, sadece para kazanmak amacıyla bebeklerin canını tehlikeye atarak hastanelere sevkini gerçekleştiriyor. İstanbul dışı sevk organizasyonu için de Serdar Yüksel isimli şahsı kullanıyor.”
Kaynak: ANKA / Olgun Kızıltepe – 3.Sayfa