DOLAR 33,9871
EURO 37,6670
ALTIN 2.718,08
BIST 9.771,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 28°C
Çok Bulutlu
İstanbul
28°C
Çok Bulutlu
Sal 29°C
Çar 29°C
Per 30°C
Cum 30°C

Batı Nil Ateşi Hakkında Bilgiler ve Önlemler

Batı Nil Ateşi, sivrisinekler aracılığıyla yayılan ciddi bir virüs hastalığıdır. Bu makalede, Batı Nil Ateşi’nin belirtileri, risk faktörleri ve korunma yöntemleri hakkında kapsamlı bilgiler bulabilirsiniz.

06.09.2024
A+
A-

Batı Nil Ateşi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

TEKİRDAĞ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Doğan, Batı Nil ateşi hastalığı hakkında önemli bilgiler paylaştı. Doç. Dr. Doğan, “Tüm sivrisinek ısırmaları sonrasında bu hastalık bulaşmaz. Bu nedenle panik yapmanın gereksiz olduğunu vurgulamak isterim” dedi.

Doç. Dr. Doğan, sivrisineklerden bulaşan Batı Nil ateşi hastalığının, özellikle göçmen kuşların rotalarının batı illerine yönelmesiyle bu bölgelerde görünme olasılığının arttığını belirtti. “Küresel ısınma ve iklim değişiklikleri, bazı hastalıkların belirli bölgelerde yayılmasına neden olmaktadır. Göçmen kuşların yeni rotaları, Batı illerimizi de etkileyerek bu hastalığın sporadik olarak görülmesine yol açmaktadır” diye ekledi.

Hastalığın ana rezervuarlarının göçmen kuşlar olduğunu ve insanlara bulaşmanın kuleks cinsi sivrisinekler aracılığıyla gerçekleştiğini ifade eden Doç. Dr. Doğan, “Sivrisineklerin insanları sokması sonucunda klinik tablo ortaya çıkabiliyor. İnsanların yaklaşık %90’ında hastalık gribal semptomlarla seyreder. Bu semptomlar arasında ateş, halsizlik, kırgınlık, kas ve eklem ağrıları, bulantı ve kusma yer almaktadır. Genellikle bu belirtiler kendiliğinden iyileşir. Ancak, %10 gibi bir grupta ise ensefalit (beyin iltihabı) gibi daha ciddi bir durum ortaya çıkabilir” dedi.

Panik Yapmamak Gerek

Doç. Dr. Doğan, sivrisinek ısırmasının ardından panik yapmanın doğru olmadığını vurgulayarak, “Tüm sivrisinek ısırmaları sonrasında bu hastalık bulaşmaz. Bu yüzden bir panik havası oluşturmamak en iyisidir. Göçmen kuşların göç rotaları, genellikle ilkbahar sonları ile sonbahar arasında görülmektedir. Bu dönemde sivrisineklerle mücadele temel bir önceliktir. Bataklıkların kurutulması ve su havzalarının ilaçlanması, sivrisinek larvalarının çoğalmasını engelleyerek, insanlara bulaşabilecek hastalıkların riskini azaltacaktır” şeklinde konuştu.

Ailelere yönelik önerilerde bulunan Doç. Dr. Doğan, “Sivrisinek yoğunluğu olan alanlarda, kişisel koruyucu önlemler almak önemlidir. Sinek kovucular, kremler ve spreyler kullanılabilir. Evlerde sinekliklerin takılması, küçük çocuklar için ise cibinliklerin kullanılması önerilmektedir. Sivrisinek sokması sonrasında ortaya çıkabilecek lokal kızarıklıklar telaş yaratacak bir durum değildir. Ancak, ateş, halsizlik ve kırgınlık gibi gribal semptomlar varsa, bir hekime başvurarak danışmaları önemlidir” dedi.

Ensefalit Tablosu ve Ciddiyeti

En ciddi durumun virüsün merkezi sinir sistemine etki etmesi ve beyin fonksiyonlarının bozulması olduğunu belirten Doç. Dr. Doğan, “Ensefalit (beyin iltihabı) ağır bir tablodur. Öncelikle, %90 oranında bahsettiğimiz gribal semptomlarla geçebilir. Bu durumu tedavi etmek için genellikle semptomatik tedavi yeterlidir. Yani, ağrıyı ve ateşi azaltacak uygulamalarla hastanın rahatlaması sağlanır. Ancak, ensefalit tablosu daha ileri bir durumdur ve bu hastaların hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekmektedir. Ayaktan tedavi genellikle mümkün olmaz. Bu durum, hayati tehlike yaratabilir. Ensefalit tablosu, ciddiyet arz eden bir durumdur ve bu tür hastaların hastaneye yatırılarak, servis ya da yoğun bakım takibi ile tedavi edilmesi şarttır” ifadelerini kullandı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.