Bağışıklığın Dinç Olup Olmadığını Bilmek İçin Deneme Yapılıyor mu?

24.04.2020

A⁺

A^-

Birçok kişi Covid-19 salgınından nedeniyle bağışıklık sistemlerini denetleme ettirmek için hastanelere başvuruyor. Coronavirüsün özellikle bağışıklık sistemini tehdit ettiğinin altını çizen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yusuf Şimşek, “İnsanlar virüsün bağışıklık sistemiyle ilgisini okudukça bağışıklık sistemlerini denetleme ettirmek adına bize başvurmaya başladılar. Nasıl önlem alacaklarını, hangi yiyecek desteklerini kullanacaklarını soruyorlar. Bize başvurdukları vakit başta kan testleri yapıyoruz. Hastanın ağır enfeksiyon geçirip geçirmediğini sorguluyoruz.

Bağışıklık sisteminin fonksiyonunu ya da kalitesini gösteren bir test değil. Kişiye senin bağışıklığın 100 üzerinden şu kadardır diyemiyoruz. Ancak iyi ya da kötü bağışıklık sisteminin dolaylı bazı göstergeleri var.

Bunlardan ilki iyi düzeyde vitamin değerleri. D, B12, folik asit, mineraller, demir, çinko, selenyum, magnezyum, dengelenmiş ve düzenli tiroit sistemi, hormonal sistem bize kişinin bağışıklığının dolambaçlı yoldan kalitesini gösteriyor. Şayet sıhhat ocaklarında tüm vitamin değerlerine bakılamayabilir ama büyük hastanelerin tümünde bu değerlere bakılabilir” dedi.

BAĞIŞIKLIĞINIZI KENDİNİZDE ÖLÇEBİLİRSİNİZ

Kişinin kendi vücudunda olan tepkileri çözümleme ederek de bağışıklık sistemi hakkında zihin sahibi olabileceğini gösteren Uzm. Dr. Yusuf Şimşek, “Birey bağışıklığının iyi olup olmadığını kendince varsayım edebilmek için ilk kez kendisine şunu sormalıdır. ‘Ben grip sezonunda grip oluyor muyum, kaç defa grip oluyorum, bir rahatsızlık yaygın olduğunda bunu geçiriyor muyum, geçiriyorsam bunun şiddeti nedir? Bunlar bize bağışıklık sistemimizin durumunu net gösteriyor.

aynı zamanda bağışıklığa çeki düzen devretmek için kan testi yaptırıp bahsettiğimiz değerlere bakılması ve onların istediğimiz seviyelere çekilmesi de kişinin alabileceği önemli tedbirlerden birisi.

Bağışıklık sistemi gerçekte bir diğer yandan bağışıklık sisteminin vereceği zararlardan da koruyan bir sistem. Üçüncü bacağı da romatizmal hastalıklar. Kişi hastalıkları fazla ağır atlatıyor mu, bu hayati fonksiyonları tehdit ediyor mu? Birey bunları kendinde mutlaka sorgulamalı,” ifadelerini kullandı.

Dış görünüşe bakarak da bağışıklık konusunda düşünce sahibi olabildiklerini anlatan Uzm. Dr. Şimşek, “Kilo olarak fazla cılız, ideal kilolarının aşağıda olan kişiler bağışıklık sistemlerinin zayıf olduğunu düşündürüyor. Ama unutmamak gerekir ancak zayıflığın yanı sıra obezite de bağışıklığı cılız düşürüyor. Vücuttaki birtakım döküntüler, vücuttaki yaraların uzun vakit açık kalması ve kapanmaması, sivilcelerin uzun zaman vücutta kalması da bizim hastanın dış görünüşüne bakarak bağışıklığı üstüne açıklama yapmamızı sağlıyor,” diye konuştu.

KARBONHİDRATLAR BAĞIŞIKLIĞI DÜŞÜRÜYOR

Çok sık karbonhidrat tüketiminin bağışıklık sistemini yavaşlattığını gösteren İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yusuf Yıldırım, konuşmasının devamın şu uyarılarda bulundu:

“Bizim önerimiz protein yönünden zengin beslenilmesi. Bilhassa yoğun şeker tüketimi, karaciğeri yağlandırıyor. Bu da bağışıklığın esas organlarından biri olan karaciğerin fonksiyonlarını yavaşlatıp bağışıklığı olumsuz etkileyebiliyor. Son zamanlarda yapılan market alışverişlerine bilhassa uyarı ediyorum. İnsanlar ihtiyaçlarını olmayan şeyleri bol bol alıyorlar.

Hareketsizlik sebebiyle alınan karbonhidrat şipşak yağa dönüşüyor. İç organ yağlanması fena bir bağışıklığın da ciddi bir bulgusu. Bu dönemde kuvvet günler geçiren insanlara önerim, karbonhidrat tüketimine uyarı edip proteinden ağırlıklı sebze ve meyveden varlıklı beslensinler. Stresi alt etmek için vücutta strese neden olan sigara ve alkolden de uzakta dursunlar.”