Aziz Yıldırım ve Eski Fenerbahçe Yöneticilerinden 3 Temmuz 14. Yıl Dönümünde Açıklamalar
Aziz Yıldırım ve eski Fenerbahçe yöneticilerinin 3 Temmuz 14. yıl dönümünde yaptığı açıklamalar ve değerlendirmeler hakkında detaylar.
Fenerbahçe’nin Eski Başkanı Aziz Yıldırım ve Dava Arkadaşlarının 3 Temmuz Anlamlı Anlamında Yaptıkları Çarpıcı Açıklamalar
Fenerbahçe’nin efsanevi eski başkanı Aziz Yıldırım ve beraberindeki dava arkadaşları, 3 Temmuz 2011’de başlatılan ve hala etkileri devam eden şike kumpasının 14. yıl dönümünde önemli açıklamalarda bulundular. Aziz Yıldırım, özellikle bu süreçte FETÖ’nün kurduğu ve yönettiği bu kumpanın, kulüp tarihindeki karanlık sayfalar arasında yer aldığını vurguladı. Aynı zamanda, FETÖ’nün halen çeşitli kurum ve kuruluşlar içerisinde tehdit unsuru olmaya devam ettiğine dikkat çekti.
‘3 Temmuz Bitti, Ama Bitmedi’
Aziz Yıldırım, yaptığı açıklamada, “3 Temmuz’un üzerinden 14 yıl geçti ama bu olaylar ve etkileri halen devam ediyor. FETÖ’nün Sarı Lacivert camiaya yaptığı saldırı, bizim vicdanımızda ve hafızamızda silinmez izler bıraktı. Bu süreçte, cezaevinde geçirilen günler, ailelerden uzak kalma, maddi ve manevi kayıplar ve en önemlisi de camiamızın yaşadığı travma, unutulmazdır.” diyerek, yaşananlara dair duygularını dile getirdi.
FETÖ ve 3 Temmuz’un Günümüzdeki Yansıması
Yıldırım, sözlerine devam ederek, “FETÖ, bugün de farklı kılıklar ve yollarla karşımızda duruyor. 3 Temmuz’un üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen, bu karanlık yapı güçlenerek ve çeşitli şekillerde gizlenerek, hedeflerine ulaşmaya çalışıyor. Bu nedenle, camiamızın birlik ve beraberlik içinde olması, 3 Temmuz ruhunu canlı tutması büyük önem taşıyor.” şeklinde uyarılarda bulundu.
Aziz Yıldırım’ın Sorduğu Sorgulamalar
Camianın sürekli kendisini sorgulaması gereken önemli soruları sıralayan Yıldırım, şunları dile getirdi:
- Tüm camiamızın sürekli olarak düşünmesi gereken temel soru şudur: Neden 3 Temmuz’da hapis yattık?
- Neden 1 yıl boyunca 4 duvar arasında, özgürlüklerimizden ve ailelerimizden uzak kaldık?
- Neden kulübümüz, hak etmediği muamelelere maruz kaldı ve ciddi zararlar gördü?
- Neden maddi ve manevi kayıplar yaşadık?
- Neden çocuklarımız, Fenerbahçe için gözyaşı döktü ve acılar yaşadı?
- Neden bu karanlık yapı, bugün de karşımızda durup rövanş alma peşinde koşuyor?
Yıldırım, bu soruları sormanın ve üzerinde düşünmenin önemine vurgu yaparak, “Çünkü büyük bir tehlikenin ve yeni saldırıların kapıya dayandığını görüyorum. Dönemin aktörlerini, onların PR ekibini ve onları aklayanları camiamızın içinde dahi fark etmeye başladım. Bu yüzden, birlik ve beraberlik içinde hareket etmek zorundayız. Fenerbahçe’yi seviyorum ve onun geleceği için mücadele etmeye devam edeceğim.” dedi.
Sonuç ve Mesaj
Yıldırım ve beraberindeki dava arkadaşlarının bu anlamlı açıklamaları, kulüp tarihimizde önemli bir dönemi ve bu dönemin getirdiği zorlukları bir kez daha hatırlatmakta. Bu açıklamalar, camiamızın birlik ve beraberliğini pekiştirmesi ve gelecek nesillere güçlü bir mesaj vermesi açısından da büyük önem taşıyor.