DOLAR 32,4532
EURO 34,7313
ALTIN 2.441,41
BIST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 18°C

Ay Yüzeyinde Gördüğümüz Büyük Kara Lekeler Aslında Ne? (Hayır, Krater Değil!)

04.08.2022
A+
A-

Eski zamanlarda koyu ve gri renkte görünen bölgelerin deniz olduğuna inanılıyordu. Ay’ın yüzeyindeki açık ve gri renkteki yerler ise kara olarak değerlendirilirdi. Ancak zamanla yapılan gözlemler bu düşüncelerin yanlış olduğunu ortaya koydu.

Ay üzerinde yapılan sonraki gözlemler, açık renkteki gri bölgelerin kraterlerle kaplanmış, yüksek ve engebeli alanlar olduğunu gösterdi. Koyu gri bölgelerin ise alçak ve düz alanlar olduğu görüldü. Peki bu gözlemler gerçeği aydınlatmış mıydı? Yoksa daha fazla cevaba mı ihtiyaç vardı? Gelin, hep birlikte bakalım.

Eski astronomlara göre Ay’ın yüzeyindeki bu koyu bölgeler, Latincede Maria olarak tanımlanıyordu. Maria ise deniz demekti.

ay

Bu bölgeler Ay’ın yüzeyinin yaklaşık olarak yüzde 17’sini kaplamasına rağmen büyük olan kısmı Dünya’dan görünebilen yüzeyde kalıyor. Koyu renkli bölgelerde, açık renkli bölgelere göre daha az göktaşı olduğu da biliniyor. Yani Maria denilen yapılar aslında genç jeolojik yapılardır. Maria’ların oluşum dönemlerinde Ay’ı çevreleyen toz bulutundan dolayı Ay’ın yüzeyine çarpan göktaşı sayısı çoğalmıştır. Güneş ve diğer gökcisimlerinin kütleçekim etkileri, zamanla Ay’a çarpan göktaşı sayısını azaltmıştır. Velhasıl bu koyu ve açık renkteki bölgelerin oluşum şekilleri ve kimyasal bileşimleri birbirlerine benzemiyor.

Yani Maria olarak adlandırılan bu yapıların, krater tabanlarından gelen lav akıntılarının kaplaması sonucunda oluştuğunu anlayabiliyoruz.

Lav

Arizona State Üniversitesinden Robert Wagner, Ay’ın yüzeyindeki bu çukurların düşen göktaşı sonucunda oluşan titreşimler nedeniyle altı boşalmış yüzeyin çökmesiyle oluştuğunu ifade ediyor. Aslında yüzeyin altında erimiş bir kayanın aktığı ve zamanla uzun tüpe benzeyen geçitlere neden olduğu düşünülüyor. Bu da zamanla Ay yüzeyinin çökmesine neden oluyor.

Gökyüzü

Ay’ın yüzeyine büyük bir şiddetle çarpan göktaşı, yüzeyi yukarı savurarak alttaki lavın dışarı çıkmasını sağlayabilir. Böylelikle de yüzey altında farklı boşluklar oluşabilir diyebiliyoruz. Hatta Wager, bu çukurların yüzeyinde yapılacak incelemeler sayesinde bu çukur katmanlarının yaşlarının belirlenebileceğini söylüyor. Üstüne üstlük bu çukurlar içerisinde sıkışıp kalmış olan Güneş rüzgarı parçacıklarının da bulunabileceği düşünülüyor.

Çukur

Günümüze kadar görülen 200’den fazla delikten 29’unun bir milyar yıl yaşından genç olduğu tespit edilmiş. Hatta bilim insanları, bunları ‘Kopernik’ krateri içerisinde sınıflandırmışlar. Uzay aracı Kaguya’nın keşfettiği üç deliğin de bu sınıflandırma arasında olduğu biliniyor. En nihayetinde Ay’ın yüzeyinde gördüğünüz o çukurlaşmış bölgelerin katılaşmış lavlardan oluştuğunu bilmelisiniz. 

Kaynaklar: 1, 2

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.