ASELSAN Ceo’su Ahmet Akyol’dan Savunma Sanayinde Yeni Dönem Açıklamaları
ASELSAN CEO’su Ahmet Akyol, savunma sanayinde yeni dönem ve gelişmeleri detaylarıyla anlatıyor. Güncel bilgiler için hemen okuyun.
ASELSAN CEO’su Ahmet Akyol, Sakarya’nın güzel ilçesi Sapanca’da gerçekleştirilen Uluslararası Ekonomi Zirvesi kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Akyol, Türkiye’nin savunma sanayisinde geldiği noktayı ve geleceğe dönük stratejilerini detaylandırdı.
Genel olarak “Çelik Kubbe” sisteminin bu yıl içinde daha fazla alt bileşeniyle envantere katılacağını belirten Akyol, sistemin yapay zekâ destekli, katmanlı yapısı ve yüksek tepki kabiliyetleri ile öne çıktığını vurguladı. Bu gelişmelerin, Türkiye’nin savunma teknolojilerinde dışa bağımlılığı azaltma ve uluslararası rekabet gücünü artırma açısından büyük bir adım olduğunu ifade etti.
Ahmet Akyol, “Son dönemde yapılan yatırımlar ve kaynakların doğru kullanımı, bizi yeni bir savunma ve güvenlik atmosferine taşıyor. Bu sayede kendi güçlü ordumuzu, ekonomimizi ve sanayimizi inşa etme potansiyelimiz artıyor,” dedi. ASELSAN’ın yürüttüğü projelerin, ülkenin bağımsız savunma sanayisi hedefine ulaşmasında kritik bir rol oynadığını belirtti. Ayrıca, savunma sistemlerinin sadece silah değil, aynı zamanda veri analizi, karar mekanizması ve yapay zekâ teknolojileriyle donatılması gerektiğine dikkat çekti.
Yapay Zeka ve Hızlı Haberleşme Teknolojileri ile Güçlendirilmiş Sistemler
Akyol, “Yapay zeka eksenli ve hızlı haberleşme altyapısına sahip, katmanlı ve sensörlerle donatılmış sistemler geliştirmeye devam ediyoruz. Bu sistemler, tehditleri analiz edip doğru angajman ve silah kullanımıyla karşılık verebilecek yapıya sahip,” ifadelerini kullandı. Ayrıca, “Military 5G” teknolojisi ile yüksek hızda iletişim ve karar verme süreçlerinin entegrasyonunun, yeni nesil savunma stratejisinin temel taşlarından biri olduğunu vurguladı.
Geçen yıl imzalanan 6,5 milyar dolar tutarındaki yeni sözleşmeler ile toplam iş hacminin 14 milyar dolara ulaştığını aktaran Akyol, şirketin dolar bazında yüzde 18’lik büyüme gösterdiğini ve dünya genelinde en hızlı büyüyen ilk 10 savunma sanayisi şirketi arasında yer aldığını belirtti. Bu başarıda, yerli üretim ve verimliliğin artırılmasının büyük payı olduğunu da sözlerine ekledi.
Yerli Üretim ve Maliyet Avantajları
Akyol, “Millileştirdiğimiz ürünlerin Türkiye’de kalmasıyla elde ettiğimiz döviz kazancı, ilk defa 1 milyar dolar sınırını aşmış durumda,” diyerek, bu durumun ASELSAN’a ortalama %22 maliyet avantajı sağladığını vurguladı. Bu gelişmeler, şirketin küresel pazardaki rekabet gücünü artırırken, ülke ekonomisine de büyük katkılar sağlıyor.
Uluslararası İş Birlikleri ve Yeni Pazarlar
ASELSAN’ın büyüme stratejisini sadece iç pazarla sınırlı tutmadığını belirten Akyol, Avrupa ve diğer kıtalarla yeni iş birlikleri konusunda somut adımlar attıklarını ve görüşmelerin sürdüğünü dile getirdi. Bu sayede, Türkiye’nin savunma teknolojilerinin uluslararası arenadaki etkinliği artıyor.
Geleceğin Güvenlik Paradigmaları
Geçen yıl ve bu yılın ilk çeyreğinde, yüksek hacimli ve sürdürülebilir büyümenin devam ettiğini belirten Akyol, yeni teknolojiler ve stratejilerle Türkiye’nin savunma sanayisinin küresel güç dengelerinde belirleyici olma yolunda ilerlediğini ifade etti.
Diğer Sektör Temsilcileri ve Güvenlik Endişeleri
Altınay Savunma Teknolojileri AŞ Genel Müdürü Burak Mercan, Türkiye’nin son 20 yılda savunma alanında izlediği stratejilerin, dünya kamuoyunda Türk savunma ürünlerine olan talebi önemli ölçüde artırdığını vurguladı. “Yurt dışında Türk mühendisleri ve teknolojilerine olan ilgi büyüyor,” diyen Mercan, özellikle Orta Doğu, Kuzey Afrika, Güneydoğu Asya ve Avrupa gibi bölgelerde artan güvenlik endişelerinin, ihracat potansiyelini güçlendirdiğini sözlerine ekledi.
Avrupa’nın teknolojik açıdan Türkiye’den üstün olsa da, sınai kapasite ve üretim gücü açısından henüz aynı seviyede olmadıklarını belirten Mercan, bu alanda önemli fırsatların olduğunu vurguladı.
Küresel Güç Dengelerinde Türkiye’nin Rolü
Pasifik Teknoloji Yönetim Kurulu Üyesi Muhammed Selman Dönmez, Türkiye’nin savunma ve teknoloji alanındaki yatırımlarının, küresel güç dengelerini şekillendirecek seviyeye geldiğine dikkat çekti. “Bugün, Amerika ve Çin arasındaki güç mücadelesinde, güçlü savunma altyapısına sahip ülkeler belirleyici rol oynayacak,” dedi.
Yatırımlar ve Caydırıcılık Anlayışındaki Evrim
SASAD Başkanı Osman Okyay, ülkelerin savunmaya yaptığı yatırımların temel amacının “caydırıcılık” olduğunu, ancak bu kavramın günümüzde daha soyut ve teknolojik alanlara kaydığını belirtti. Okyay, siber güvenlik, yapay zeka ve uzay teknolojileri gibi yeni nesil alanların, modern savunma stratejisinde caydırıcılığın vazgeçilmez unsurları haline geldiğine dikkat çekti.
Bu gelişmelerle birlikte, Türkiye’nin savunma sanayisinin yeni teknolojik dönüşüm sürecinde önemli bir aşama kaydettiği ve küresel arenada söz sahibi olmaya devam edeceği öngörülüyor.