DOLAR 32,3588
EURO 34,7003
ALTIN 2.382,01
BIST 10.196,08
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Az Bulutlu
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Cum 15°C
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 22°C

Artık yok olmuyor ama hâlâ ilgi bekliyor

25.11.2018
A+
A-

Yaşı ileri olanlar bir zamanlar Şanlıurfa Birecik semalarında kelaynaklar uçtuğunda gökyüzünün kapandığını söyler. Tarlaların arasında dolaşarak böcekleri temizlediklerini, bu yüzden yörede bolluk ve bereketin sembolü kabul edildiklerini anlatırlar.
Ama sonra DDT denen ilaç girdi hayatlarına. Yabanda ne canlı varsa öldürdü. 1986’ya gelindiğinde kala kala beş çift kelaynak kalmıştı yeryüzünde.
İlk kıvılcımı, o zamanlar Milli Parklar’da görevli olan, aynı zamanda Türkiye doğa koruma tarihinin köşe taşlarını oluşturan Tansu Gürpınar, kuş gözlemcisi Belkıs Balpınar (Acar) ve Alman kuş fotoğrafçısı Udo Hirsch yakar. Daha sonra memleketin bu alanda efsane kurumlarından biri olacak Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin temelleri de kelaynakları korumak için atılır.
İlerleyen yıllarda koruma bayrağını Doğa Derneği alır ama halkın, devletin ve diğer STK’ların çabaları da 20 yıl kesintisiz devam eder.
Daha yolumuz var
Bu çalışmalar artık meyvelerini vermeye başladı. Büyük badireler atlatan kelaynakların sayısı bugün 250’yi buldu. 15 yıldır kelaynakların korunması için çalışan Doğa Derneği’nin Genel Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç, “Bu başarı, hâlâ yüzleşmekte olduğumuz büyük tehditlere rağmen uzun soluklu koruma programlarının, türleri yok olmaktan kurtarabileceğini gösteriyor” diyor.
Kılıç’a göre Milli Parklar teşkilatının Birecik’te 50 yıla yakındır devam eden projeleri, bu noktaya ulaşılmasındaki temel nedenlerden. Artık yok olma sınırında değiller ancak onlar için yapılması gerekenler de bitmiş değil.
Kılıç şöyle anlatıyor: “Kelaynakların nesli halen dünya ölçeğinde tehlikede ve Türkiye’de yapılması gerekenlerin yalnızca birinci aşaması tamamlandı. Yani yarı yabanıl nüfusun ciddi bir şekilde artması sağlandı. Asıl gayretimiz, Türkiye’de eskisi gibi sağlıklı üreyen, kendi kendine devamlılığını sağlayan ve göç eden bir kelaynak nüfusunun oluşması.”

Bal gibi ormanlar
Türkiye’de bal ormanlarının sayısı 424’e ulaştı. Önümüzdeki yıl da kurulmalarına devam edilecek. ‘5 bin köye 5 bin gelir getirici orman’ projesiyle ise 4 bin köye meyve ormanı yapıldı. Sayı 2019’da 5 bine tamamlanacak.

Artık yok olmuyor ama hâlâ ilgi bekliyor

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülkemiz 21 milyon 500 bin hektar ormanlık alana sahip. Bu da toplam alanın yüzde 27.6’sına denk geliyor. Gezegenimizin ve insanlığın gidişi her ne kadar ormanların korunmasını zorlaştırsa da çözüme yönelik çabalar da umut veriyor.
Orman varlığının korunmasını onlarla iç içe yaşayanların da varlığına bağlayan çalışmalar önemli bir adım. ‘5 bin köye 5 bin gelir getirici orman’ projesi bunlardan biri. Proje kapsamında 4 bin köyde 10 milyon fidan toprakla buluştu. Bu fidanlar ceviz, badem ve fıstık çamı gibi gelir getirici ağaç türlerinden oluşuyor. Önümüzdeki yıl da 1000 köye meyveli ağaç ormanı yapılacak. Bütün masraflarını devletin karşıladığı bu ormanlar, 49 yıllığına kurayla orman köylüsüne dağıtılacak.
Türkiye doğası için hayati önemde güzellik taşıyan bir diğer proje de bugüne kadar 424 adet kurulan bal ormanları. Buna önümüzdeki yılın sonuna kadar 108 adet daha eklenmesi hedefleniyor.
En az 20 hektarlık alanlardan oluşan bal ormanları akasya, akçaağaç, ıhlamur, kestane, ormangülü, okaliptüs, keçiboynuzu, demir ağacı, katalpa, sofora, kekik, sandal, kocayemiş, kızılcık, dağ muşmulası, alıç, ahlat, söğüt, yabanmersini, hayıt, hünnap gibi türlerin bölgeye göre uygun karışımlarından oluşuyor.

Artık yok olmuyor ama hâlâ ilgi bekliyor

Orman Genel Müdürlüğü bu yıl 250 milyon fidanın toprakla buluştuğunu, 2019’da da aynı sayıyı hedeflediklerini açıkladı. Öncelik
yanan orman alanlarında olacak.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.