Antalya Kıyılarında Deniz Seviyesi Yükselişi ve Çevresel Etkiler Üzerine Uzman Görüşleri
Antalya kıyılarında deniz seviyesi yükselişi ve çevresel etkileri üzerine uzman görüşleri, iklim değişikliğinin yerel etkilerini anlamanıza yardımcı oluyor.
Çevre Mühendisliği Bölümünden Doç. Dr. Güray Doğan’dan Önemli Uyarılar
Antalya kıyılarında gerçekleştirilen araştırmalar ve gözlemler, deniz seviyesinin hızla yükseldiğine işaret ediyor. Doç. Dr. Güray Doğan, bu yükselişin önümüzdeki yıllarda ekolojik, ekonomik ve sosyal alanlarda ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor. Son 10 yılda deniz seviyesinin yaklaşık 7.5 santimetre arttığını belirten uzman, bu artışın özellikle kıyı yerleşimleri ve doğal yaşam alanları için önemli tehditler oluşturduğunu vurguluyor.
Doğan, iklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın etkileri hakkında yaptığı açıklamalarda, son dönemlerde artan fırtına, hortum, dev dalga ve orman yangınları gibi afetlerin, iklim değişikliğinin göstergeleri olduğunu belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin sıcaklık artış oranının dünya ortalamasından %50 daha fazla olduğunu ve bu durumun ekosistemler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını açıkladı.
Deniz seviyesinin yıllık yaklaşık 0.74 milimetre artışının, kısa vadede fark edilmesi güç olsa da, 10 yıl sonunda toplamda 7.5 santimetreye ulaşması önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Doğan, bu hızla devam edilmesi halinde kıyıların ve düşük rakımlı bölgelerin sel ve su baskını riskinin ciddi derecede artacağını ifade etti.
1960’lardan itibaren, karbondioksit emisyonlarının yılda yaklaşık 0.9 ppm’den 2.5 ppm’ye yükseldiğine dikkat çeken uzman, bu artışın denizlerin ısınması ve genleşmesine yol açtığını vurguladı. Bu durumun, deniz seviyesinin yükselmesinde doğrudan etkili olduğunu belirtti.
Antalya’nın özellikle doğu bölgelerinde, Serik ve çevresinde, tuzlanma ve arazi verimsizliği gibi sorunların baş gösterdiğine işaret eden Doğan, bu durumun tatlı su kaynaklarının ve yeraltı su seviyelerinin olumsuz etkilenmesine neden olabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca, karışan deniz suyu ve tatlı suyun oranlarının değişmesi ile birlikte, tarımsal faaliyetlerin ve yerel ekosistemlerin sürdürülebilirliğinin tehlikeye gireceği endişesini dile getirdi.
Küresel ısınmanın etkilerinin yalnızca uzun vadede değil, gecikmeli de olsa denizlerde kendisini gösterdiğine dikkat çeken Doğan, 1850’lerden itibaren başlayan küresel ısınma sürecinin ve bunun deniz ekosistemlerine olan yansımalarının günümüzde çok daha net görüldüğünü belirtti.