Altın Piyasasında Güncel Gelişmeler ve Analizler
Altın piyasasındaki güncel gelişmeler ve analizlerle piyasayı yakından takip edin. En son haberler ve trendler hakkında kapsamlı bilgiler burada.
Altın Fiyatları ve Teknik Seviyeler
Altın piyasası, yaklaşık 1.800 dolar seviyesinde direnç test edilerek dört haftanın en yüksek seviyesine ulaştı. Ancak, ABD Merkez Bankası (Fed) konuşmacılarının şahin açıklamaları sonrası sarı metal değer kaybetti. Altın fiyatları, düşen tahvil faizleri ve artan resesyon endişeleri sayesinde yükselişteydi; ancak güçlü dolar ve Fed’in agresif duruşu, fiyatların aşağı yönlü hareket etmesine neden oldu.
Jeopolitik Gerilimler ve Piyasa Tepkisi
Salı sabahı, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Çin’in Tayvan ziyareti öncesinde “ciddi sonuçlar doğurabilir” tehdidiyle Tayvan’a inişi, piyasalarda tansiyonu yükseltti. Bu gelişmelerle birlikte altın, 1.805 dolar seviyesine kadar yükseldi. Fakat, Fed’in sıkı para politikası duruşunun etkisiyle, gün içinde tüm kazançlarını geri verdi. Edward Moya adlı piyasa analistine göre, Wall Street’in büyük ekonomiler arasındaki gerilimlere ilişkin iyimserliği azalırken, doların güçlenmesi altın üzerinde baskı oluşturuyor.
Fed Yetkililerinin Enflasyon ve Faiz Politikaları
Salı günü, Chicago Fed Başkanı Charles Evans yaptığı açıklamada, ABD Merkez Bankası’nın enflasyonun düşmesini sağlayana kadar agresif faiz artırımlarına devam edeceğini belirtti. Evans, Eylül ayında 50 baz puanlık faiz artışını reddetmedi. Ayrıca, San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de enflasyonun hâlâ ciddi bir sorun olduğunu vurguladı. Daly, LinkedIn üzerinden yaptığı röportajda, Fed’in fiyat istikrarı hedeflerine ulaşmadan önce önemli bir mesafe kat etmesi gerektiğini ve özellikle Haziran ayı enflasyonunun %9,1’e yükselmesinin ardından “uzun bir yol” olduğunu ifade etti. Her iki yetkili de, bu yıl oylamalarda aktif rol almayan isimler olsalar da, açıklamaları piyasalarda önemli ipuçları sağlıyor.
Altının Güvenli Liman Olarak Yeniden Konumlanması
Edward Moya bu konuda şunları söylüyor: “Güçlü bir dolar, altın fiyatlarının daha da yükselmesini engelliyor. Ancak, jeopolitik riskler ve küresel belirsizlikler, altını yeniden güvenli liman olarak öne çıkarabilir.” Analist, son dönemde ABD dolarındaki artışın, faiz oranı farklarının dolar lehine olmasıyla desteklendiğini vurguluyor. Bu durum, aynı zamanda Hazine tahvillerine olan güveni artırırken, talebi ve dolayısıyla altın fiyatlarını olumsuz etkiliyor. Piyasalardaki risklerin devamı, altının yeniden güvenli liman olma potansiyelini güçlendiriyor ve bu gelişmeler, piyasa oyuncularının dikkatini çekiyor.
Altında Trend Değişikliği İçin Gerekli Seviyeler
TD Securities stratejistlerine göre, altında belirgin ve sürdürülebilir bir boğa piyasası başlaması için fiyatların 1.800 doların oldukça üzerinde kalması gerekiyor. Analistler, ABD-Çin ilişkilerindeki gelişmeler ve piyasalardaki riskten kaçış eğiliminin, altını desteklediğini belirtiyor. Ayrıca, 1.820 dolar seviyesinin üzerinde kapanışların, kısa vadede trendde dönüş sinyali olabileceğini ifade ediyorlar. Bu noktada, piyasalarda büyük miktarda kısa pozisyon tutan traderların, fiyat hareketlerini etkileyebileceği ve trend değişikliklerini tetikleyebileceği öngörülüyor.
Piyasalarda Fiyat Dalgalanmaları ve Arz-Talep Faktörleri
CME Group yönetici direktörü ve kıdemli ekonomist Erik Norland, yaptığı raporda altın arzının azaldığını ve bu durumun fiyatlara uzun vadeli destek sağladığını belirtti. Norland, 2016 ve 2021 yılları arasında altın madenciliği üretiminin %7 oranında gerilediğine dikkat çekti. Fiyatların artmasının temel nedenlerinden biri de, yeni altın arzındaki azalma olarak gösteriliyor. Öte yandan, kısa vadede talebin yüksek kalmasıyla fiyat oynaklıklarının artabileceğine vurgu yaptı. Ancak, uzun vadeli boğa piyasalarının devamı için, arz ve talep faktörlerinin birlikte hareket etmesi gerektiğine işaret ediyor.
Altın Üretimi ve Gelecek Perspektifi
Norland, altın ve gümüş üretim seviyelerinin birbirine duyarlı olduğunu belirtiyor. Üretim arttığında, genellikle gümüş fiyatlarının düşük performans gösterdiğini vurguluyor. Mevcut durumda, altın üretimi kar marjlarının yüksek olmasına rağmen, uzun vadeli üretim artışında sınırlı bir toparlanma öngörülmüyor. Altın madencilerinin %60’ın üzerinde kar marjı ve %125’in üzerinde faaliyet karı elde ettiği bilinse de, bu seviyelerin sürdürülebilirliği sorgulanıyor. Dolayısıyla, mevcut yüksek fiyat seviyelerinin, üretimi artırmaya yönelik güçlü bir motivasyon yaratmadığını ve uzun vadede üretim artışlarının sınırlı kalabileceğini belirtiyor.
Genel Değerlendirme ve Sonuç
Yatırımcılar ve piyasa katılımcıları, altın fiyatlarının hem arz-talep dinamiklerine hem de uluslararası jeopolitik gelişmelere bağlı olarak dalgalanma gösterdiğini göz önüne almalı. Kısa vadeli fiyat hareketleri, yüksek spekülatif pozisyonlar ve piyasa psikolojisi tarafından yönlendirilirken, uzun vadeli trendler, arz ve talep faktörlerinin bütünsel analizine dayanıyor. Bu ortamda, altının güvenli liman özelliği ve fiyat seviyeleri, piyasalardaki risklerin artmasıyla yeniden güç kazanabilir. Piyasalardaki hareketleri yakından takip etmek ve gelişmeleri analiz etmek, yatırım kararları açısından büyük önem taşıyor.