Altın Destekli ETF’de Tarihi Giriş ve Piyasa Analizleri
Altın destekli ETF’lerdeki tarihi girişleri ve piyasa analizlerini keşfedin. Yatırım fırsatları hakkında detaylı bilgi edinin.
Altın Destekli ETF’de Tarihi Giriş
2021 yılında yatırımcılar tarafından göz ardı edilen dünyanın en büyük altın destekli borsa yatırım fonu (ETF), 2004’teki listelenmesinden bu yana en büyük günlük girişini kaydetti. Jeopolitik risklerin de artış göstermesiyle dikkat çeken OANDA’nın kıdemli piyasa analisti Edward Moya, son gelişmeleri değerlendiriyor ve altın fiyatı tahminlerini paylaşıyor.
Edward Moya: Altın Fiyatları Güçlü Bir Performans Sergiliyor
SPDR Gold Shares, Cuma günü 1,6 milyar doları aşan bir giriş bildirdi. Bu, ETF’nin 2004’te listelenmesinden bu yana ABD doları cinsinden en büyük giriş olarak kaydedildi. GLD’nin sağladığı verilere göre, sadece Cuma günü 27,6 metrik ton altın girişi gerçekleşti. ETF varlıklarındaki dalgalanmalar, yatırımcıların altına olan ilgisinin sağlıklı bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Analistler, 2021 yılında altının performansının düşük kalmasının nedenlerinden biri olarak yatırımcı ilgisinin eksikliğine dikkat çekiyor; bu durum, altının altı yılın en büyük kaybıyla yılı kapatmasına yol açtı. GLD’nin yıllık verileri de benzer bir düşüş trendini ortaya koyuyor.
Ancak, altın fiyatları etrafındaki bu olumsuz hava değişiyor ve değerli metal, Pazartesi günü bir kez daha son iki ayın en yüksek seviyelerine ulaştı. Piyasada riskten kaçınma hissi, daha şahin bir Federal Rezerv politikası ve artan jeopolitik gerilimler tarafından tetikleniyor. Edward Moya, bu durumu şu şekilde değerlendiriyor:
- “Altın fiyatları, çoğu emtiayı etkileyen olumsuz durumlara kıyasla oldukça iyi bir performans sergiledi. Cuma günü, en büyük altın destekli borsa yatırım fonu olan SPDR Gold hisseleri, 2004’teki listeye alınmasından bu yana dolar bazında en büyük net girişini yaptı.”
- “Jeopolitik risklerin artması, muhtemelen altına olan güvenli liman akışlarını artıracak ve bu durum kısa süre içinde 1.850 dolar seviyesinin üzerine çıkmasına katkı sağlayabilir.”
Fed’in Kararları Üzerine Beklentiler
Bu hafta tüm gözlerin çevrildiği Federal Rezerv’in para politikası duyurusu Çarşamba günü gerçekleştirilecek. Piyasalar, Mart ayında bir faiz artışını fiyatlar ve olası bir bilanço akışının zamanlaması konusunda netlik kazanmayı umuyor. Edward Moya, Fed’in alacağı kararları şu şekilde yorumluyor:
- “Fed’in Ocak ayı FOMC politika kararına ilişkin piyasa beklentileri, kademeli bir sıkılaştırmadan agresif bir şahin duruşa doğru evrildi.”
- “Jerome Powell’ın son açıklamaları, bilanço ikinci aşamasının iki, üç veya dört toplantı alabileceğine dair sinyaller verdi.”
- “Mevcut Fed yaklaşımı, büyüme tahminlerini alt üst edebilir ve bu durum Fed içinde bir tedirginlik yaratabilir.”
Ayrıca, Rusya ile Ukrayna arasındaki artan jeopolitik gerilimler, zaten temkinli olan piyasalardaki belirsizliği artırıyor. Hafta sonu ABD, Kiev’deki diplomatların aile üyeleri için ‘Rus askeri harekâtının devam eden tehdidini’ gerekçe göstererek Ukrayna’yı terk etme emri çıkardı. İngiltere hükümeti ise Rusya’nın Ukrayna’da Kremlin yanlısı bir hükümet kurma planları olduğu yönünde açıklamalar yaptı. Pazartesi günü, NATO’nun Doğu Avrupa’ya daha fazla gemi ve jet göndereceğini duyurması, durumun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.