Akran Zorbalığına Uğrayan Çocuk Sayısında Artış

Son zamanlarda, çocuklar ve gençler arasında akran zorbalığı vakalarının ciddi ölçüde arttığı gözlemleniyor. Bu artış, sadece bireysel sorunlar değil, aynı zamanda toplum sağlığı açısından da büyük bir endişe kaynağı haline gelmiş durumda. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Hasan Ali Güler, yaptığı açıklamalarda bu durumu detaylandırarak, artan zorbalık vakalarının altında yatan nedenlere ve çözüm yollarına değindi.

Dr. Güler, özellikle 2019 ve 2023 yıllarına ait uluslararası araştırma verilerini referans göstererek, akran zorbalığının yaygınlık oranlarının her geçen yıl önemli ölçüde yükseldiğine dikkat çekti. “Elimizdeki bilimsel verilere göre, 4 yıl içinde hem 4. sınıf hem de 8. sınıftaki çocukların ve gençlerin, yaşadıkları zorbalık durumu hakkında rapor verme oranları yaklaşık iki kat artmış durumda,” dedi. Ayrıca, her 7-8 çocuktan birinin haftada en az bir kez akran zorbalığına maruz kaldığını belirtti.

Zorbalığın Belirtileri ve Ailelerin Rolü

Güler, ailelerin bu konuda bilinçlenmesinin ve farkındalık seviyelerinin artmasının oldukça önemli olduğunu vurguladı. “Çocukların veya gençlerin zorbalık yaşadıklarını fark etmeleri ve bu durumu aileleriyle paylaşmaları, sorunun çözümünde ilk adım olmaktadır,” diye ekledi. Ailelere şu tavsiyelerde bulundu:

• Gün içinde yaşanan olumsuz olayları çocukların anlatmasını teşvik etmek,
• Eleştirici ve yargılayıcı tutumlardan uzak durmak,
• Çocukların zorbalıkla ilgili deneyimlerini gizlemelerine izin vermemek,
• Okul ve öğretmenlerle iletişimi güçlendirmek ve durumu paylaşmak.

Güler, ayrıca, çocukların ve gençlerin yaşadıkları zorbalık olaylarını, ‘Ben zorbalık görüyorum’ şeklinde ifade etmeye başlamalarının olumlu bir gelişme olduğunu belirtti. Bu durumun, farkındalık ve iletişimin artmasının temel göstergesi olduğunu ifade etti. “Özellikle, zorbalık deneyimlerini aileleriyle paylaşabilen çocuklar, bu olumsuz durumu aşmada daha başarılı olabiliyorlar,” dedi.

Zorbalık Uygulayan Çocuklar ve Döngüsel Problemler

Dr. Güler, zorbalık yapan çocukların da bazen geçmişte zorbalığa maruz kalmış bireyler olduğunu vurguladı. “Birçok zorbalık uygulayan çocuk, önceki dönemlerde kendisi zorbalığa maruz kalmış olabilir. Literatürde bu, ‘zorbalık mağduru olma’ döngüsü olarak geçer,” ifadelerini kullandı. Ayrıca, bu çocukların, aynı zorbalık yöntemlerini başka çocuklara karşı kullanmaya devam edebileceklerini belirtti. “Bu nedenle, zorbalık uygulayan çocukların da durumunun dikkatlice takip edilmesi ve gerekirse psikiyatrik değerlendirmeden geçirilmesi büyük önem taşır,” dedi.

Uluslararası Veriler ve Güncel İstatistikler

Güler, elinde bulunan Trends in International Mathematics and Science Study (TIMSS) verilerine dayanarak, şu bilgileri paylaştı: “2019 ve 2023 yıllarına ait veriler, hem 4. hem de 8. sınıftaki çocukların ve gençlerin, akran zorbalığı şikayetlerinin yaklaşık iki kat arttığını gösteriyor. Bu, toplumumuzda ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, şu anki verilere göre, her 7-8 çocuktan veya gencin haftada en az bir kez zorbalığa maruz kaldığını söyleyebiliriz.”

Psikiyatrik Takip ve Çok Yönlü Müdahale

Güler, zorbalık mağduru çocuklar ve gençler için psikiyatrik muayenenin ve takip sürecinin büyük önem taşıdığını vurguladı. “Bir çocuk veya gençte zorbalık nedeniyle psikiyatrik sorunlar gelişebilir. Bu durumda, uzman bir çocuk ve ergen psikiyatristinin değerlendirmesi, tedavi ve destek büyük bir rol oynar,” dedi. Ayrıca, bu sürecin okulla ve ailelerle koordineli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtti. “İletişim, raporlar ve gerekirse terapi seanslarıyla sürecin bütüncül yönetimi, sorunun çözümünde anahtar faktördür,” diye ekledi.