Akran Zorbalığına Karşı Evde ve Okulda Önlemler: Ailelerden Eğitimcilere Kapsamlı Uyarı
Akran zorbalığına karşı evde ve okulda uygulanabilir önlemler; ailelerden eğitimcilere kapsayıcı rehber ve güvenli müdahale ipuçları.
Uzmanlar, okullarda artan akran zorbalığına karşı aileleri, öğretmenleri ve okul yönetimlerini bu sessiz tehlikeye karşı uyarıyor ve önleyici adımlar atılmasının şart olduğuna vurgu yapıyor. Ayrıca sanal zorbalık konusunun derslere dahil edilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Yeni eğitim öğretim yılı ilk günlerden itibaren akran zorbalığı vakalarının gündeme gelmesi, velileri endişelendirirken uzmanlar hızlı ve etkili önlemlerin alınması gerektiğini söylüyor.
Kıyafet, kırtasiye, ulaşım ve beslenme gibi kalemler aile bütçelerini zorlarken, okullar ise fiziksel ortamları düzenlemek ve eğitim kadrolarını şekillendirmek için adımlar atıyor. Ancak akran zorbalığı adı altında öğrencilerin hayatını doğrudan etkileyen bir tehlike daha bulunuyor: Zorbalığın kaynağı, güç dengesinin kurbanlar üzerinde baskı kurmasıdır.
Akran Zorbalığı Nedir? Akran kelimesi aynı yaştaki bireyleri ifade ederken, zorbanın gücünü başkalarına baskı kuracak biçimde kullanmasıyla ortaya çıkan bu ilişki, fiziksel, sözel veya psikolojik şiddeti içeren bir dinamiğe işaret eder. Zorbalık, okul çağındaki çocuklar arasında süregelen bir davranış olarak görülebilir.
Çocuklar Üzerindeki Etkileri Uzmanlar, zorbalığın kurbanları üzerinde travmatik izler bıraktığını, öğrencilerin okula karşı isteksizleşebileceğini ve içe kapanma, uyku ya da iştah bozuklukları yaşayabileceğini belirtiyor. Bedensel veya akademik başarının da olumsuz etkilenebileceği uyarısında bulunuluyor; bazı durumlarda çocuklar okulu bırakma noktasına gelebilir. TV dizilerindeki mafya temalı yapıların çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiliyor; bu tür karakterler, grup halinde zorbalığın normalleşmesini tetikleyebiliyor ve aidiyet duygusunu yanlış biçimde güçlendirebiliyor.
Ailelere Düşen Görevler Dr. Radiye Canan Bağış, zorbalıkla mücadelede ailenin en önemli role sahip olduğunu ifade ederek sevgi, güven ve destek odaklı bir iletişimin çocuğun duygusal dayanıklılığını artırdığını belirtiyor. Morluk ve çizik gibi fiziksel izlerin yanında, içe kapanma, iştahsızlık ve okula gitmek istememe gibi belirtiler de akran zorbalığı işaretleri olarak değerlendirilmeli ve aileler bunları dikkate almalıdır. Aileler, çocuklarıyla nitelikli zaman geçirerek onları sosyal hayata dahil etmelidir.
Okullara Düşen Görevler Bağış, okulların sadece bilgi aktarımı yapmakla kalmaması gerektiğini, aynı zamanda güvenli bir sosyal ortam sunacak uzun vadeli ve uygulanabilir stratejiler geliştirilmesini istediğini vurguluyor. Okullarda akran zorbalığıyla ilgili bilgilendirme seminerlerinin düzenli olarak yapılması gerektiğini söyleyen Bağış, öğrencilerin farkındalık, saygı ve empati konularında eğitilmesini talep ediyor. “Özellikle okul yönetimleri, bu konuda disiplin kurallarını açık şekilde belirlemeli ve öğrenci-veli-öğretmen üçgeninde şeffaf ve duyarlı bir iletişim kurmalıdır.”
Öğretmenlerin Düşen Görevler “Öğretmenler yalnızca bilgi aktaran değil, öğrencilerin duygusal güvenini sağlayan rehberler olmalıdır” diyen Bağış, öğretmenlerin öğrencilerin zorbalıkla ilgili yaşadıkları sorunları rahatça anlatabilecekleri güvenli bir alan sunmasının önemine dikkat çekiyor.
Kaynak: Ensonhaber