AKP’nin sosyal ağ düzenlemesinde neler var?

Habertürk’ten Bülent Aydemir’in haberi…

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı sosyal ağ ile ilgili düzenleme ve sosyal ağ platformlarının teftiş altına alınmasına ilişkin çalışmanın neleri içerebileceğini sektör temsilcileri ve yetkililerle konuştum. Bu yönde egzersiz yapılmasına yönelik önerge MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından da dile getirilmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Patent Albayrak’ın ailesine yönelik saldırıyla birlikte çalışmanın bitirilmesi talimatını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bu mecraların hukuki ve finansal muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Erişim engeli, adli ve parasal yaptırımları devreye sokacağız” sözlerinin arkasından sosyal medya düzenlemesinde modellemenin ne olacağı, bunun bir ambargo veya engelleme anlamına gelip gelmeyeceğini yetkililere ve sektör uzmanlarına sordum.

İşte yapılması düşünülen çalışmanın detayları:

ALMANYA VE FRANSA ÖRNEKLERİ:

Doğrusu bunu hayata devretmek şiddet değil. Almanya’da, Fransa’da ne varsa, bizde de olması gereken bu. Almanya,. Fransa sosyal ağ tasarılarındaki tedbirleri, 2-3 kademe artırdı. Fransa bir saat içinde zararlı şeylerin kaldırılması için yasa geçirdi. İnternet sürekli artan bir mecra. İnternet o kadar seri gelişiyor ancak bizim de bu gelişimi ve yenilikleri yakalamamız gerekiyor. Kanunlar da aynı şekilde yeniliklere tarafından düzenlenmeli. Nasıl ama Apple, Windows az daha ayda bir programlarını güncelliyorsa bu da o kadar olmalı.

TEMSİLCİ ATAMA:

Bizde uyar-kaldır mekanizması var. Zararlı içerik varsa sitenin tamamı kapanmasın içeriğin olduğu yer kapansın istiyoruz. İnternet gelişirken bundan böyle “http protokolü, “http secure” oldu. Http gerçekte şifreli yayın yapmadır. Herhangi bir içerikten bir kısmı mahkeme kararıyla engellenecekse sadece o engellenirdi; diğeri devam ederdi. Fakat bundan böyle ya defalarca, ya hiç mantığı ile gidiyor. Youtube, Wikipedia’da olan bu. Ya internet aktörleri bizim duruşma kararlarımızı tanıyacak ya da uymayacak. Bu, birazcık hakimiyet meselesi. Karada/havada/denizde neyse siber alanda da egemenliğimizi koruyor olmamız gerekli. Milletlerarası şirketlerin bize ahkam kesmesi, egemenliğimizi tanımaması söz konusu. Almanya’da, Fransa’da ne yapılıyorsa aynen onları getiriyoruz. Vekil atarsın, emin saatlerde şunu yaparsın. Twitter, Youtube senelerdir Türkiye’ye temsilci atamayı ağırdan alıyorlar. Vekil ataması Türkiye’nin taleplerine yanıt vermesi gerekir.

MAHKEME KARARLARINI TANIMA:

Temsilci, Türk makamlarıyla ve mahkemeleriyle muhatap olacak. “Türkiye yasalarını tanıyorum” demesi gerekecek. Bu olduğu takdirde işlerin daha basit olacağını düşünüyoruz. İki sene sonra daha farklı alana kayar mı bunu kimse kestiremiyor. Çözüm wpn’dir ya da diğer bir mekanizmadır. Onu da engellemek muhtemel fakat çoğu alanda kullanılıyor. Örneğin, ticari olanlar kalır fakat diğerleri engellenir ama hedef menetmek katiyen değil. Hakkın, hukukun olduğu düzene kavuşmasıdır bu mecranın. Küfür, hakaret edeceksin; çoluk çocuk gizlice ele geçirilmiş zararlı görüntüler yayınlayacaksın ve biz devlet olarak hiçbir şey yapmayacağız. Bu, muhtemel değil.

SUÇ OLUŞTURAN YASALARINDA VAR:

Bu mecraları kötü amaçlarla kullananlar, “Nasılsa online ortam, beni bulamazlar” diye düşünüyor. Bahşedilen cezalar, internetten dolayı değil alışılagelmiş cinayet kanunlarında işlenen suça göre hapis veya para cezası vardır. Normal ortamda suç olan şeyin internette olması da suçtur. Normalde hakaret ettiğinde cezai müeyyide varsa internet için de suçtur. İnternet yasasında hapis diye bir şey yok. Sıradan yaşamda suç olan şeyler internet ortamında da suçtur.

HERKES ŞİKAYETÇİ:

İnternetle ilgili suç duyurularına bakıldığında her kesimden, her partiden ve ideolojiden ırk var. 5651 sayılı yasayla ilgili işlem yapılıyor. Medyada olan her şey internette de var. İşlem yapılmamışsa başvuru formu yapılmamıştır. Bazen de savcı suç unsuru gördüğünde re’sen harekete geçiyor. Youtube, Facebook veya Instagram… hangi mecra olursa olsun, Türkiye’de kabahat olan bir iş yapıyorsa, Türkiye yasalarına tarafından cezai operasyon görür. Bir Takım hesaplar Türkiye’de askıya alınmıştır, başka yerde yayın yapabilir. Bunun sınırını atamak fazla zorlama ama yapılabilir. Bu şirketler; ticaret yaparken, reklam verirken alırken, senin kişisel verilerini kullanırken, suni zeka kullanıyor. Ticari olarak zaten bazı verileri istediği gibi kullanıyor. Türkiye’ye reklam devretmek istersen 10 lira, diğer yere vermek istersen 100 lira. Adamın sistemi buna yerinde. Ticari olarak Türkiye ile diğer ülkeleri zaten ayrıştırıyor. Türkiye’den satış sitesine girdiğinde diğer şey, ABD’den girdiğinde diğer şey gösteriyor.

GİZLİ HESAPLARI BULMA:

Gizli hesaplarda, kimliğini almanın yöntemleri var. İşin mantığı şu; Türkiye’de yasalara tutarsız bir durumun Türkiye’de gösterilmemesi ve yayınlanmaması konusunda bu mecralar sorumludur. Herkes yaptığı işin sorumluluğunu bilecek, yasalara uyacak. İnternet, layüsel, yasalara uymuyorum denilecek bir mecra değil. Dev şirketlerin yükümlülük üstlenmesi gerekiyor.

Bülent AYDEMİR / Habertürk