DOLAR 32,5160
EURO 34,8257
ALTIN 2.426,37
BIST 9.689,18
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Per 20°C
Cum 19°C
Cts 18°C
Paz 19°C

Yılmaz Özdil yazdı: “Ben giderim adım kalır dostlar beni hatırlasın”

28.05.2022
A+
A-

1931 yılıydı.

Karacaoğlan’ın, Yunus Emre’nin hayatına ışık tutan, halk kültürümüzün efsane araştırmacısı, şair, yazar, öğretmen Ahmet Kutsi Tecer, Sivas’a milli eğitim müdürü olarak atanmıştı.

Orda bir köy var, uzakta

O köy bizim köyümüzdür

Gezmesek de, tozmasak da

O köy bizim köyümüzdür

Hepimizin adeta marş gibi ezbere bildiği bu ölümsüz mısraları kaleme alan kişiydi, Ahmet Kutsi Tecer, Anadolu sevdalısıydı.

Sivas’a gelir gelmez, Sivas Lisesi’nin müzik öğretmeni, bir başka halk müziği efsanemiz Muzaffer Sarısözen’le tanıştı. Folklor araştırmacısı, şair, yazar, edebiyat öğretmeni Vehbi Cem Aşkun’la tanıştı.

Omuz omuza verdiler.

“Halk Şairlerini Koruma Derneği” kurdular.

Tarihimizde ilk kez Sivas’ta “Halk Şairleri Bayramı” düzenlediler.

Hükümet tarafından maddi/manevi desteklendiler, Devlet demiryolları bayram süresince Sivas’a giden trenlere yüzde 50 indirim uyguladı, bayrama katılacak halk şairlerinden bilet alınmadı.

Üç gün süren ve halkın büyük ilgi gösterdiği Aşıklar Bayramı’na Revani, Mesleki, Suzani, Sanati, Talibi, Süleyman, Yusuf, Yarım Ali, Karslı Mehmet, Müştak gibi, dönemin en popüler halk ozanları katıldı.

Ama biri vardı ki…

Ahmet Kutsi Tecer’i sazıyla sözüyle, felsefesinin derinliğiyle adeta büyülemişti.

Görme engelliydi.

Adı Veysel’di.

37 yaşındaydı.

Aslında sağlıklı bir bebek olarak dünyaya gelmişti, yedi yaşındayken çiçek hastalığından kör olmuştu.

Türkçesi yalındı, özlü kelimeleri çok çarpıcıydı.

YAZININ TAMAMINI BURAYA TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.