Akalazya Hastalığı ile 10 Yıl Süren Mücadele: Hüseyin Orhan’ın Başarı Hikayesi
Hüseyin Orhan’ın akalazya hastalığı ile 10 yıl süren mücadelesini keşfedin. Bu ilham verici başarı hikayesi, zorluklarla başa çıkma ve azimle hastalığı yenme yolculuğunu gözler önüne seriyor.
Akalazya Hastalığı ile 10 Yıl Süren Mücadele: Eskişehir’de Başarıyla Tedavi Edildi
16 yaşındaki Hüseyin Orhan, nadir görülen ve yutma güçlüğü ile kendini gösteren “akalazya” hastalığı nedeniyle son 10 yıldır yeme ve içme sorunları yaşadı. 2014 yılından itibaren yutma zorluğu çekmeye başlayan Orhan, çeşitli tedavi yöntemlerine başvurmasına rağmen istenen sonuçları elde edemedi. Ailesi, son 2-3 aydır içtiği suyu bile yutmakta güçlük çeken oğullarını, Eskişehir Şehir Hastanesi’ne götürmeye karar verdi.
Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Duygu İskender Mazman tarafından muayene edilen Hüseyin Orhan’a, “akalazya” tanısı konuldu. Dr. Mazman, 2 gün önce gerçekleştirdiği 45 dakikalık operasyonla Orhan’a, yemek borusunun balonla genişletilmesi (balon dilatasyonu) tedavisini uyguladı. Bu operasyonun ardından Orhan, gıda alımında normal bir düzeye dönerek kısa sürede sağlığına kavuştu.
Eskişehir Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Sungur ve Dr. Mazman, tedavi sürecinin ardından genci ziyaret etti. Hüseyin Orhan, Dr. Mazman’a teşekkür ederek ona çiçek takdim etti. Rahatsızlığı nedeniyle zor günler geçirdiğini ifade eden Orhan, operasyon sonrasında rahatlıkla beslenmeye başladığını belirtti.
Orhan, “Bir ara hiç yutamıyordum. O kadar zorlanıyordum ki sular burnumdan çıkıyordu ve hiç yutamıyordum. Yemeği suyla yediğimde bile olmuyordu. Şu anda en çok yemek istediğim şey dürüm. Dürüm hiç yiyemiyordum ama artık yiyebileceğim. Çok mutluyum.” dedi.
Akalazya Hastalığının Tanımı ve Tedavi Yöntemleri
Dr. Mazman, “akalazya” hastalığını, “yemek borusunun mideye yakın tarafındaki kasların gevşeyememesi nedeniyle gıdaların mideye geçememesi” şeklinde tanımladı. Bu durum yemek borusunun mideye çıkışında darlığa yol açarak, gıdaların geçişini engelliyor. Dr. Mazman, “Buradaki kasların normalde ahenkli bir şekilde çalışması gerekiyor, ancak bu sistem bozuluyor. Bu nedenle yiyecekler ve içecekler yemek borusunda birikiyor. Çocuk hastalarda bu durum, büyüme ve gelişme geriliğine de yol açabiliyor.” diye ekledi.
Akalazya tedavisinde, gevşeyemeyen kasın kesilmesi gibi cerrahi yöntemler mevcutken, Dr. Mazman, özellikle çocuklar için endoskopik yöntemle balon dilatasyonunun etkili bir seçenek olduğunu belirtti. Hüseyin Orhan’a bu işlem uygulandığını ve işlemin başarılı bir şekilde sonuçlandığını ifade eden Mazman, “İlk defa dünden bugüne sağlıklı bireyler gibi beslenmeye başladı. Onun böyle iyi olması bizi de çok mutlu etti.” dedi.
Hüseyin Orhan’ın babası Mehmet Orhan da, oğlunun içtiği suyu bile yutamadığını ve sık sık midesinde ekşime ve ağrı şikayetleri yaşadığını aktardı. Yakınmalarının son 3 ayda ciddi şekilde arttığını vurgulayan Orhan, “Evde uzun süre yattı. En sonunda Duygu Hanım’a geldik. Allah razı olsun, teşhisini yaptı ve oğlumuz iyi oldu. Allah’a şükürler olsun.” şeklinde konuştu. Oğlu Hüseyin’in evde yemek yerken oturduğu yerden ayağa kalkıp lokmaların boğazından geçmesi için gezindiğini, bu durumun kendilerini üzdüğünü belirtti.