Ağırnas’ta Mimar Sinan’ın Doğduğu Ev ve Yer Altı Şehri Keşfi

Ağırnas Mahallesi’nde Tarihin Derinliklerinden Günümüze Bir Yolculuk

Kayseri’nin Melikgazi ilçesine bağlı, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkan Ağırnas Mahallesi, aynı zamanda ünlü Osmanlı mimarı Mimar Sinan’ın doğduğu evin komşusu olan Halıcıoğlu Konağı’na ev sahipliği yapmaktadır. Bu nadide yapı, dededen toruna aktarılan miras olarak korunmakta ve ziyaretçilerini beklemektedir.

Ancak bu tarihi konak, sadece yüzeyde kalmayıp, altında gizli bir dünya barındırmaktadır. Mustafa Halıcıoğlu, konağın altını temizlerken şaşırtıcı bir keşfe imza attı: Bir yer altı şehri ortaya çıktı. Bu eski şehir, uzun yıllar boyunca saklı kalmış ve sadece onun fark edilmesiyle gün yüzüne çıkmıştır.

Yer Altı Şehrinin Tarih ve Kültürel Zenginlikleri

Mustafa Halıcıoğlu, yer altı şehrini temizlerken ve bakımını yaparken, duvarlar üzerinde görülen parmak ve kazma izlerine dokunmama özen gösterdi. Çünkü bu izler, yaklaşık iki bin yıl öncesine ait olup, tarihî dokunun bozulmamasını sağlıyor. O, burada bulunan her iz ve yapının, geçmişin izlerini taşıdığını vurguluyor.

Mustafa Halıcıoğlu: “İçinde bulunduğumuz mekan, dedemden bize kalan, bizden öncekilere de miras kalmış bir yapıdır. Zamanla terk edilmiş, köyün diğer bölümlerine göç eden vatandaşlarımız nedeniyle kullanılmaz hale gelmiş. Ancak bizler, buraları restore ederek, tarihi gün yüzüne çıkarmak ve gelecek nesillere aktarmak istiyoruz.”

Tarihin Günümüzdeki Önemi ve Gelecek Nesillere Aktarılması

Halıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Buradaki mağaraların içi moloz ve toprak doluydu. Bu yüzden ilk başta çok zorlandık, ama sabırla temizledik ve ortaya çıkan tarihî yapılar bizleri çok mutlu etti. Bu değerli mirasın korunması ve dünya çapında tanıtılması gerektiğine inanıyoruz. Özellikle Mimar Sinan gibi büyük bir deha burada yaşamış ve ilham almış olabilir. Bu nedenle, buralara sahip çıkmak, restorasyon ve turizme kazandırmak bizim en büyük arzumuz.”

Yer Altı Şehri ve Tarihsel İzler

Şehir büyüklerimizin ve uzmanların desteğiyle yapılan incelemelerde, bu yer altı komplekslerinin yaklaşık 2000 yıl öncesine tarihlendirilebileceği ortaya çıktı. Prof. Dr. Osman Özsoy, bu konuda yaptığı açıklamada, şu detayları paylaştı:

• Koramaz Vadisi’ndeki oyma yapılarda ve fresklerde, yaklaşık milattan sonra 1.000 yıl öncesine tarihlendirilebilecek izler bulunuyor.
• Sanat tarihçilerinin ve bölge uzmanlarının yaptığı çalışmalarda, kullanılan teknik ve malzeme analizleri sayesinde bu yapılar ve fresklerin yaklaşık 2000 yıl önce inşa edildiği tahmin ediliyor.
• Bu tür yapılar, Anadolu’da ve dünyada oldukça nadir ve dikkat çekici örnekler arasında yer alıyor.

Prof. Dr. Özsoy, ayrıca, bu yer altı şehirlerinin fonksiyonlarının zamanla değişmiş olabileceğine dikkat çekerek, şu görüşleri dile getirdi: “Buradaki yapıların bazıları, zamanla farklı amaçlarla kullanılmış olabilir. Örneğin, yaşam alanları, ibadethaneler veya sığınaklar olarak hizmet vermişler. Ayrıca, üst katlara çıkıldığında, hayvanlar veya kiler gibi alanların bulunduğu farklı seviyeler görebiliyoruz.”

Geleceğe Işık Tutan Bir Tarih Mirası

Prof. Dr. Osman Özsoy, bu yapıların yaklaşık 2000 yıl öncesine tarihlendirilebileceğini belirterek, şöyle devam etti: “Buralarda, özellikle Ağırnas’ın eski bölgesinde, tüm şehri aşağıdan gezmek mümkün. Kapalı kısımlar açıldığında, beldenin kat kat birbirine bağlı olduğunu görebiliriz. Bu, Kapadokya bölgesinin klasik yer altı şehirlerine oldukça benzeyen bir özelliktir.”

Sonuç olarak, Ağırnas’taki bu tarihî ve kültürel zenginlikler, sadece bölge için değil, dünya kültür mirası açısından da büyük önem taşımaktadır. Bu değerlerin korunması ve turizme kazandırılması için tüm paydaşların ortak hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor.