Abdülhamid’in Miras Davası ve Hak Talepleri

Abdülhamid’in Torunları ve Miras Talepleri

Uzun süredir devam eden hukuki süreçte, Abdülhamid’in torunları, Galatasaray Adası ve Veliefendi Çayırı gibi önemli taşınmazlar üzerinden hak iddia ederek veraset ilamı davası açtı. İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesi, yaklaşık 15 yıl süren detaylı yargılamanın ardından, toplam 71 kişinin 2. Abdülhamid’in resmi mirasçıları olduğuna karar verdi.

Ancak mahkeme, bu kararda taşınmazların mirasçılara devredilmesine ilişkin herhangi bir hüküm içermedi. Yani, hak sahiplerinin mülkiyet talebini doğrudan tanımamış veya onaylamamıştır. Bu yüzden, mirasçıların gayrimenkullerin mülkiyetine ilişkin taleplerini ilerleyen hukuki süreçlerde başka yollarla sürdürebilecekleri belirtiliyor.

Mirasçıların Hak Talep Ettiği Taşınmazlar

Hak talep edilen taşınmazlar arasında şunlar yer alıyor:

• Galatasaray Adası
• Dolmabahçe’de 30 dönümlük bostan arazisi
• Galata’da değirmen ve ilişkili arsalar
• Kabataş Meydanı ve çevresindeki alanlar

Yasal Çerçeve ve 1924 Yılı Yasası

Ancak, 1924 yılında kabul edilen ve Hilafetin kaldırılması ile Osmanlı Hanedanı’nın Türkiye sınırları dışına çıkarılmasını öngören yasa, bu tür hak taleplerine önemli engeller getirmiştir. Bu yasa, padişahın ve ailesine ait tüm mülklerin devletin malı sayılmasını sağlamış ve mirasçıların herhangi bir talepte bulunmasını hukuken kısıtlamıştır.

Mahkemenin verdiği veraset ilamı, hak talebini onaylar nitelikte olsa da, herhangi bir taşınmazın devrine veya mülkiyetin değiştirilmesine yönelik yetki içermemektedir. Bu nedenle, mirasçıların farklı hukuki yolları kullanarak haklarını aramaları mümkündür.

Hukuki Yorumlar ve Uzman Görüşleri

Hukuki uzmanlar, mahkemenin bu kararını şöyle yorumlamaktadır:

• Avukat Dilek Yüksel: “Veraset ilamı davaları, esasen taraflar arasındaki belirli bir mirasın tespiti ile ilgilidir. Bu davalar, başka herhangi bir itilaf veya talep hakkında karar verme amacı taşımaz. Mahkeme, yalnızca Abdülhamid’in mirasçılarını tespit edebilir; mülkiyet veya taşınmazların devriyle ilgili herhangi bir karar veremez.”
• Yüksel, ayrıca şu görüşü paylaştı: “Mahkeme, Abdülhamid’ten kalan gayrimenkullerin mülkiyetine ilişkin karar veremez. Bu konuda yetki, yukarıda bahsedilen 1924 yasası ve ilgili mevzuat çerçevesinde sınırlıdır.”

Sonuç ve Değerlendirme

Bu hukuki çerçevede, Osmanlı padişahlarının malvarlığı üzerinde hak talep eden mirasçıların, mevcut mevzuat ve yasa hükümleri çerçevesinde hareket etmeleri gerekmektedir. Mahkemenin verdiği karar, mirasçılık tespiti açısından önemli olsa da, taşınmazların mülkiyetine ilişkin herhangi bir hüküm içermemesi nedeniyle, gerçek mülkiyetin devri veya tescili için ek hukuki prosedürlerin takip edilmesi zorunludur.