ABD’de Filistin Dayanışması Nedeniyle Gözaltına Alınan Rümeysa Öztürk’ün Serbest Kalması ve Sonrası Gelişmeler

ABD’de Filistin’e Destek Verdiği İçin Gözaltına Alınan Rümeysa Öztürk’ün Serbest Bırakılması ve Sonrasında Yaşananlar

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Tufts Üniversitesi’nde doktora yapan Rümeysa Öztürk, Filistin’e olan desteği nedeniyle hukuksuz bir şekilde gözaltına alınmıştı. Bu adaletsiz tutum, hem akademik hem de insani açıdan büyük bir tepkiyle karşılandı. Öztürk’ün serbest bırakılmasıyla birlikte, kamuoyunda geniş yankılar uyandıran bu olay, insan haklarının ve ifade özgürlüğünün önemini yeniden gündeme getirdi.

İşte bu süreçte, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, dikkat çekici bir açıklama yaptı. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Öztürk’ün sadece Filistin halkının sesine değil, aynı zamanda insanlık vicdanına da ses olduğunu vurguladı. Bakan Göktaş, şu sözlerle duruşunu ortaya koydu:
“Soykırıma karşı susmayan bir kadının, Rümeysa Öztürk’ün cesareti kazandı. ABD’de, Filistin’e destek verdiği için haksız yere gözaltına alınan ve özgürlüğünden mahrum bırakılan Rümeysa Öztürk, sadece Filistin halkının çığlığına ses olmakla kalmadı, insanlık vicdanının da sesi oldu.”

İnsanlık ve Kadın Dayanışması İçin Önemli Bir Sembol

Devamında, Bakan Göktaş yaptığı açıklamada, Öztürk’ün cesaretini ve duruşunu şu sözlerle özetledi:
“Rümeysa kardeşimize ve ailesine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, onun şahsında insanlığın ortak değerleri için mücadele eden tüm kadınları saygıyla selamlıyoruz.”

Bu ifadeler, sadece Filistin meselesine değil, küresel adalet, insan hakları ve kadın hakları temalarına da güçlü bir vurgu yaptı. Ayrıca, gözaltına alınan genç kadınların karşı karşıya kaldığı baskılara dikkat çekti ve onların hak mücadelesini desteklediğini gösterdi.

Filistin Destekçisi Öğrencilere Yönelik Artan Baskılar ve Global Tepkiler

Rümeysa Öztürk’ün yaşadığı süreç, ABD’de Filistin’e destek veren öğrencilerin ve aktivistlerin karşılaştığı artan baskıların altını çizdi. Uluslararası düzeyde, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik bu kısıtlamalar ciddi tepki topluyor. Öğrenciler ve akademisyenler, bu tür siyasallaşmış gözaltıların adil olmadığını ve temel hakların ihlal edildiğini dile getiriyor.

Kadınlara Yönelik Destek ve Dayanışma Mesajları

Öztürk’ün serbest bırakılması sonrası, bakan Göktaş tarafından verilen mesaj, sadece bireysel bir özgürlük mücadelesine değil, aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki kadınların hak ve onur mücadelesine da destek anlamına geliyor. Göktaş, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Rümeysa kardeşimize ve ailesine tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, onun şahsında insanlığın ortak değerleri uğruna mücadele eden tüm kadınları yürekten selamlıyoruz.”

Sosyal Medyada Kamuoyunun Rümeysa İçin Hareketi

Rümeysa Öztürk’ün serbest kalmasının ardından, sosyal medya platformlarında binlerce kullanıcı #RümeysaÖztürk etiketiyle destek mesajları paylaştı. Kullanıcılar, “Bir kadının cesareti milyonlara ilham verdi”, “Filistin’e ses olan herkes özgür olmalı”, “Rümeysa insanlığın vicdanıdır” gibi ifadelerle dayanışma gösterdi. Bu kampanyalar, gençlerin ve aktivistlerin dünya genelinde birlik ve beraberlik mesajını güçlendirdi.

Uluslararası İnsan Hakları ve Kamuoyu Tepkisi

Rümeysa Öztürk’ün gözaltı sürecinde, uluslararası insan hakları örgütleri, akademisyenler ve öğrenciler tarafından yoğun tepki gösterildi. Bu tepkiler, serbest bırakma sürecinde etkili olurken, küresel baskının önemi ve düşünce özgürlüğünün korunması konusunda farkındalık yarattı. Sosyal medyada yürütülen kampanyalar, adil yargılanma ve hakların korunması adına önemli mesajlar verdi ve kamuoyunun dikkatini çekti.