AB Sözcüsü İsrail’in Gazze Saldırısını Kınadı
AB Sözcüsü, İsrail’in Gazze saldırısını şiddetle kınadı ve bölgede barışın sağlanması çağrısında bulundu. Detaylar için okuyun.
Avrupa Birliği’nden Sert Kınama
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun resmi sözcülerinden Anouar El Anouni, İsrail’in Gazze’deki sivil altyapıya ve uluslararası kuruluşlara yönelik saldırılarını şiddetle kınadı. Brüksel’de düzenlenen günlük basın toplantısında, El Anouni, özellikle Gazze Şeridi’ndeki Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yerleşkesine yapılan saldırıları dikkat çekici şekilde ele aldı.
El Anouni, İsrail’in Deyr el-Belah kentinde bulunan DSÖ binasına gerçekleştirilen saldırıların kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, örgütün uluslararası hukuk ve insani değerler ışığında korunması gerektiğine değindi. “Sağlık kuruluşları ve çalışanlar, savaş ve çatışma ortamlarında bile, uluslararası toplumun koruma altına aldığı temel unsurlardır” şeklinde sözlerini sürdürdü.
AB temsilcisi, İsrail’in uluslararası basın ve gazetecilerin Gazze’ye girişine izin vermemesiyle ilgili endişelerini dile getirerek, bilgiye erişim hakkının demokratik ve şeffaf bir toplumun temel taşı olduğunu belirtti. “Gazze’deki olayları doğru ve tarafsız biçimde belgelemek, dünya kamuoyunun gerçeği öğrenmesi açısından büyük önem taşımaktadır” dedi.
El Anouni, İsrail’e uluslararası gazetecilere giriş izni vermesi ve onların güvenliğini sağlaması çağrısında bulundu. Ayrıca, gazetecilerin ve insan hakları aktivistlerinin çalışmalarını engellememek ve korunmalarını sağlamak adına diplomatik girişimlerin sürdüğünü sözlerine ekledi.
DSÖ’den Güncel Bilgilendirme
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dün yaptığı açıklamada, Gazze’deki Deyr el-Belah kentinde bulunan personel yerleşkesinin ve ana deposunun İsrail ordusu tarafından 3 kez saldırıya uğradığını ve birçok sağlık çalışanının gözaltına alındığını duyurdu. Bu saldırıların, sağlık hizmetlerini sürdürebilmek adına ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
Uluslararası toplum ve insani yardım kuruluşları, sivillere yönelik bu saldırıların yasal ve etik açıdan kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, duruma acil çözüm bulunması çağrısında bulundu.