İsmet Özel’in Yazıları ve Güncel Siyaset Analizleri

İstiklal Marşı Derneği ve İsmet Özel’in Güncel Yazıları

İsmet Özel, başkalığını yürüttüğü ve öne çıkan İstiklal Marşı Derneği’nin resmi web sayfasında yayımlanan yeni yazılarına devam ediyor. Bu yazılar, hem tarih hem de güncel siyasetin derin analizlerini içeriyor ve okuyucunun düşünce ufkunu genişletmeyi amaçlıyor.

1917 ve Sovyetler Birliği’nin Çöküşü

Mutlu Bön başlıklı yazısında, 1917 yılında Çar ailesinin devrilmesi ve ardından Sovyetler Birliği’nin haritadan silinmesi olayını hatırlatıyor. Bu olay, soğuk savaşın sona erdiğinin en belirgin habercisiydi. Peki, bu gelişme gerçekten bir muştu muydu? Yoksa sadece bir efsane mi? Dünya halklarının beklediği bir dönüşüm müydü? Bu soruların cevaplarını ararken, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından ortaya çıkan yeni güç dengeleri ve kültürel savaşlar derinlemesine irdeleniyor.

Soğuk Savaş ve Dünya Güçleri

Yazıda, soğuk savaşın sona erdiği haberinin bir muştu olmadığını, aksine büyük bir acı haberi olduğunu vurguluyor. Siyasetin sahiciliğine inananların, dün ve bugün, aynı şekilde, hayatlarını bu oyunun içinde heba ettiklerine dikkat çekiliyor. Sağ siyasetteki söylemler, İtalyan Faşistleri’nin Roma İmparatorluğu’nu yeniden canlandırma hayalleri ve Nasyonal Sosyalist Almanya’nın Almanya’ya bin yıllık yaşam sahası vaatleri gibi, reel sosyalist planların saçma sapan yönleriyle karşılaştırılıyor.

Tarih ve Savaşların Derin Analizi

Arşidük Ferdinand’ın suikastıyla başlayan I. Dünya Savaşı’nın gerçek nedenleri ve sonuçları detaylarıyla ele alınıyor. Bu olayın, büyük güçlerin kendi çıkarları doğrultusunda yeni devletler kurma ve küresel sermaye birikimini artırma planlarının bir parçası olduğu anlatılıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin, Avrupa’daki bu gelişmelerle birlikte, dünya liderliği yolunda nasıl bir adım attığı ve yeni oluşumların tarihsel etkileri tartışılıyor.

İkinci Dünya Savaşı ve Sonrası

İkinci Dünya Savaşı’nın, Müttefikler ve Mihver Devletleri arasındaki çatışma olduğunu hatırlatan yazı, savaşın temel nedenlerini ve sonrasındaki küresel düzen değişikliklerini detaylandırıyor. İspanya İç Savaşı ve İspanyol Kralı’nın tahtını kaybettiği süreç de, demokratik seçimlerle ve iç savaşla bağlantılı olarak anlatılıyor. Bu olayların, dünya sisteminin işleyişi ve güç dengeleri üzerindeki etkileri vurgulanıyor.

Mutluluk ve Dünya Sistemine Eleştiri

Dünyanın Süsü başlıklı bölümde, modern toplumların mutluluk anlayışına ve bu algının yaygın önyargılara dayandığına dikkat çekiliyor. Albert Einstein’ın, atomu parçalamaktan daha zor olan şeyin önyargıların kırılması olduğu tespiti hatırlatılıyor. İnsanların, mutluluğu ulaşılabilir bir hedef olarak görmeleri ve bunun peşinden koşmaları, aslında büyük bir yanılgı ve bönlükten başka bir şey değil. Dünya sisteminin cazibesine kapılmak ve ölüm korkusunun eklenmesiyle, her dürüst insanın içini tedirgin eden bir kısır döngüye girildiği anlatılıyor.

Türklerin Tarihsel Mücadelesi

Türklerin, diyar-ı Rûm’u dar-ül İslâm haline getirerek tarih sahnesindeki yerlerini aldıkları vurgulanıyor. Yüzyıllar boyunca mutlu bön rolünü reddetmenin, Türklerin tarih sahnesinde güçlenmesine katkı sağladığı belirtiliyor. I. Dünya Savaşı’nda Türklerin, “seferberlik” adını verdikleri mücadeleyle, mağlup olmalarına rağmen, topraklarını ikinci kez vatan haline getirme azmi gösterdikleri anlatılıyor. Bu güçlü iradenin, dünya Türklerinin, bağımsızlık ve özgürlük yolundaki kararlı duruşunun en önemli göstergesi olduğu vurgulanıyor.