Her 100 kadından 15’inde görülüyor
Polikistik over sendromu nedir?
Polikistik over sendromu (PKOS) doğurganlık çağında en sık görülen hormonal bozukluktur. ABD’de ve Türkiye’de yapılan çalışmaların sonuçlarına göre her 100 kadından 10-15’ini etkilemektedir. Polikistik over sendromu, genetik yatkınlık zemininde gelişir. Anne veya kız kardeşte Polikistik over sendromu olması, Polikistik over sendromu gelişme riskini yüzde 30-50 oranında artırır. Androjen olarak isimlendirilen erkek tipi hormonların yumurtalıklarda (overlerde) yapımı ve kana salınımı artmıştır.
Beyinde hipofiz bezinden salgılanan ve yumurtalıkların normal çalışmasını düzenleyen gonadotropin adı verilen hormonlarda dengesizlik vardır.
Sağlıklı kadınlarda her ay bir kez yumurtlama olurken PKOS’da yumurtlama sayısı çok azalmıştır ya da hiç olmamaktadır.
Yumurtalıklarda her biri çatlamamış yumurta içeren çok sayıda küçük kesecikler (folliküller) bulunur ve bu durum polikistik over görüntüsüne neden olur.
Polikistik over sendromuna eşlik eden ve yaşam tarzı değişiklikleri ile yanıt alınamayan şeker hastalığı, obezite ve metabolik sendrom durumlarında bu hastalıklara yönelik ilaç tedavisi başlanması gerekebilir.
Her hastanın duygudurum bozuklukları yönünden değerlendirilmesi gerekir. Türkiye’de PKOS’lu kadınlarda çalışmalarımız depresyon görülme oranlarının dünyadan daha fazla olduğunu ve sağlıklı kadınlara göre yedi kat arttığını göstermektedir. Klinik depresyon yönetimi için sağlık ekibine PKOS’lu hasta izleminde tecrübeli bir psikiyatri uzmanının da dahil edilmesi gereklidir.
Polikistik over sendromu hastaları nasıl beslenmelidir? Evde yapabilecekleri şeyler var mıdır?
PKOS’lu obez hastalarda bugüne kadar yapılan ve değişik diyetleri karşılaştıran çalışmalar bir diyet tipinin diğerlerinden daha üstün olmadığını ancak obezite durumunda mutlaka düşük kalorili (hipokalorik) diyet uygulanması gerektiğini göstermiştir.
Tüm PKOS’lu hastalara sağlıklı ve dengeli beslenme önerilir. Özellikle insülin direnci varlığında tek başına karbonhidrat alınmaması, üç ana öğün yanında üç ara öğün yapılması ve glisemik indeksi düşük gıdaların tercih edilmesi önemlidir. Bu şekilde beslenme PKOS hastalarında genellikle her zaman görülen ve özellikle adet dönemlerinde belirginleşen tatlı krizlerinin önlenmesini de sağlar.
PKOS’lu hastaların günlük yaşantılarında fiziksel olarak aktif olmaları ve haftanın en az üç günü egzersiz yapmaları PKOS’un neden olduğu yakınmalar ve yumurtlama bozukluğu üzerinde olumlu etki gösterir.
Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Avrupa Endokrinoloji Derneği Yöneticisi EndoBridge Kurucusu ve Başkanı