DOLAR 32,3374
EURO 34,8108
ALTIN 2.390,60
BIST 10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Paz 19°C
Pts 21°C
Sal 24°C
Çar 19°C

‘Zorunlu aşı’ için yasal düzenleme şart!

05.12.2020
A+
A-

Milliyet Gazetesi’nden Ayşegül Kahvecioğlu’nun haberine göre Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 2 Aralık’ta yapılan Bilim Kurulu toplantısının ardından Çin’den gelecek aşının 11 Aralık’tan sonra Türkiye’de olacağı, aşıların gerekli kontrol ve izin süreçlerinden sonra öncelikli olarak sağlık çalışanları ve 65 yaş üstü vatandaşlar ile yaşlı, engelli, koruma evlerinde kalanlar gibi toplu ve kalabalık yerlerde yaşayan yetişkinlere yapılacağı belirtilmişti. Bakan Koca da, aşı yaptırmanın zorunlu tutulmayacağını fakat vatandaşı ikna edecek bilgilendirmelerin yapılacağını ifade etti. Koca’nın açıklamasının ardından hekimler ve sağlık çalışanları ikiye bölündü.

Sosyal medyaya da yansıyan bu tartışmada bazı hekimler “sonuçlarını ve etkilerini” görmeden aşı yaptırmayacağını açıklarken, pek çok hekim de faz-3 aşamasından geçmiş aşıların hangi ülkeden geldiğine bakılmaksızın yaptırılması gerektiğine işaret etti.

Kanuni düzenleme şart

Anayasanın 17. maddesinde, “Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamayacağı; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamayacağı” hüküm altına alınıyor. Anayasanın 13. maddesine göre de temel hak ve hürriyetler, yalnızca anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabiliyor. Yani Türkiye’de herhangi bir nedenle “zorunlu aşı” uygulamasının başlatılabilmesi, bu uygulamanın kanuna eklenmesi ile mümkün olabiliyor. Söz konusu yetkinin idare tarafından kullanılabilmesi için, bu yetkinin kim tarafından, nasıl ve ne şekilde, hangi amaçla kullanılacağını, kapsamını ve bireylerin buna karşı başvuru yollarını belirleyen kanuni bir düzenleme yapılması gerekiyor.

Türkiye’de “zorunlu aşı uygulaması”, 1930’da çıkarılmış, ancak çok fazla değişiklik geçirmeden günümüze gelmiş Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda düzenlenirken, söz konusu yasada Türkiye’de yaşayan herkesin zorunlu aşılama kapsamına alınacağı tek aşının çiçek aşısı olduğu ifade ediliyor. Ancak 1977’den beri dünyada çiçek hastalığı görülmediğinden, 1980’den bu yana Türkiye’de çiçek aşısı uygulanmıyor.

Mevcut durumda bakanlığın herhangi bir hastalığa karşı “zorunlu aşılama” programı bulunmuyor. Ancak, difteri, boğmaca, tetanoz, kızamık, tüberküloz, poliomiyelit, hepatit B, kızamıkçık, kabakulak, pnömokok ve heamophilus influenza Tip b enfeksiyonları, hepatit A ve suçiçeği hastalıklarına karşı ücretsiz olarak tüm çocukların aşılanması hedefleniyor. Aşı yaptırmak istemeyen aileler ise “hastalıklar hakkında bilgilendirildiği ve aydınlatıldığı halde kendi özgür iradesiyle çocuğunun aşısının yapılmasına izin vermediğini” beyan edebiliyor.

23 bin aşı karşıtı

Türk Tabipleri Birliği’nin verilerine göre 2011’de 183 aile çocuğuna aşı yapılmasını reddederken bu rakam 2017 sonunda 23 bin aileye ulaştı.

AYM kararlarında ‘yasal boşluk’ vurgusu

2015 yılında ikiz bebeklerine zararlı olduğu gerekçesiyle aşı yaptırmak istemeyen Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayyayla hakkında, Ordu Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından, bebekler için sağlık önlemi uygulanması istemiyle dava açılmıştı. Bunun üzerine Ayyayla da bireysel hak ihlâli ve aşı onam alınma zorunluluğu getirilmesi isteği ile idareyi mahkemeye vermişti. Davayı Ayyayla kazanırken, karar 2016’da Yargıtay tarafından da onanmıştı. Anayasa Mahkemesi (AYM), 2015’te, çocuğuna aşı yaptırmak istemeyen Halime Sare Aysal isimli vatandaşın çocuğuyla ilgili sağlık tedbiri uygulanmasına karar verilmesini hak ihlâli saymış; aşı konusundaki benzer bir diğer karar da Muhammed Ali Bayram’ın 2016’daki başvurusu üzerine verilmişti. AYM, kararlarının gerekçesinde “ihlâl” kararlarını somut yasal norm eksikliğine dayandırırken, yasada olmayan bir hükümle kişilerin aşıya zorlanamayacağını belirtmişti.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.