DOLAR 32,3374
EURO 34,8108
ALTIN 2.390,60
BIST 10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Paz 19°C
Pts 21°C
Sal 24°C
Çar 19°C

Yılmaz Özdil yazdı: “18 Mart”

18.03.2021
A+
A-

İngiliz zırhlıları Çanakkale kıyılarımızı dövüyordu.

Mecidiye tabyasında ağır hasar vardı, topa mermi yüklediğimiz vinç parçalanmıştı, top susmuştu, çaresizlik ölümden ağırdı.

Ama Seyit’in bu çaresizliğe teslim olmaya niyeti yoktu.

Çekilin dedi, devasa mermiyi sırtladı.

Namluya sürebilmek için altı basamaklı merdiven çıkması gerekiyordu, ağır ağır tırmandı, son bir gayretle topun kundağına yerleştirdi, bum… 750 mürettebat taşıyan 125 metrelik Ocean zırhlısını, Çanakkale Boğazı’na gömdü.

Seyit o mermiyi sırtında taşırken, ordu komutanımız Alman paşaydı.

İstihkam komutanımız Alman’dı.

İstihbarat komutanımız Alman’dı.

Donanma komutanımız Alman’dı.

Genelkurmay ikinci başkanımız Alman’dı.

Boğazlar komutanımız Alman’dı.

Tahkimat komutanımız Alman’dı.

Ordu başmüfettişimiz, kolordu komutanımız, lojistik komutanımız, tümen komutanlarımız, tabya komutanlarımız, Alman’dı.

E, bütün “paşa” unvanlarını, bütün omzu kalabalık rütbeleri elaleme verince, o devasa top mermisini taşıma görevi kime kalmıştı?

Seyit’e.

Seyit’in taşıdığı mermi, Alman malıydı.

Namlusuna sürdüğü top, Alman malıydı.

Seyit’in o hepimizin hafızasına mıh gibi çakılan efsane fotoğrafı vardır ya… O fotoğrafı Alman ordusunun Alman fotoğrafçısı çekti.

Fotoğraf makinesi Alman malıydı.

Çünkü…

Seyit’in sırtındaki aslında sadece top mermisi değildi.

Akıla, bilime saygısız, dünyaya korkak, milletine gaddar, kendini kurtarması için yabancıdan medet uman, basiretsiz kafanın yüküydü.

Seyit’in sırtındaki aslında… Kendi şatafatlı koltuğunu korumak için dini-imanı alet eden, elalem istedi diye elalemin savaşına giren, kendisi dalkavuklarıyla saraylarda otururken milletin gariban evlatlarını hoyratça ateşe süren, liyakatsiz zihniyet silsilesinin yüküydü.

Bu liyakatsiz kafanın faturası elbette ağır oldu.

YILMAZ ÖZDİL’İN SÖZCÜ GAZETESİ’NDEKİ YAZISININ TAMAMINI BURAYA TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.